Öncelik sıfır karbon

Türkiye son yıllarda özellikle güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik üretiminde önemli bir seviyeye geldi. Türkiye’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmek adına attığı adımlarda ‘sıfır karbon’ seçeneğinin öncelikli olduğunu söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Son dönemde bazı ülkeler kömürü ve nükleeri devreden çıkartacağını açıklıyor ama yenilenebilir kaynaklar tek başına bir ülkenin enerji talebini karşılayamaz. Kaynak çeşitliliği şart. Biz de burada önceliği yenilenebilire ve düşük karbon üretimine veriyoruz” dedi.

STRATEJİLER DEĞİŞİYOR

Bakan Dönmez Akkuyu’daki temel atma töreninin ardından enerji dünyasındaki gelişmelerle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Değişen ve artan enerji talebini karşılamada yenilenebilir kaynakların henüz istenilen düzeyde olmadığını ifade eden Bakan Dönmez, “Talebin tamamının bu kaynaklardan sağlanması teorik olarak mümkün değil. Ama bunların yanına ne koyuyorsunuz o önemli. Kömür mü doğalgaz mı ya da nükleer mi? Artık ülkeler yeni enerji stratejilerinde emisyonu en az olanı seçiyor. Biz de buna bakıyoruz. Doğalgaz kömüre göre daha çevreci. Ama nükleer demek sıfır emisyon demek. Ayrıca iklim değişikliği ile mücadelede de önemli bir konuma ulaşacak. Öncelik yenilenebilir, yerli ve sıfır karbonlu üretim” ifadelerini kullandı.

TEKNOLOJİ KRİTİK, TEDBİR GEREKİYOR

Nükleer santralların dünyanın her yerinde kritik bir teknolojiye sahip olduğunu belirten Bakan Dönmez, “Böyle olunca muhtemel riskler için daha önceden tedbirlerin alınması gerekiyor. Akkuyu’da santral tam 550 bin parçadan oluşuyor. Her parça için farklı onay süreçleri var. Uluslararası kurumların denetiminden geçiyor. Güvenlikten taviz vermiyoruz. Yoksa santral işlemez. Zaman zaman santrallara neden ihtiyaç var diye eleştiriler alıyoruz ama 32 ülkede 443 reaktör işletme halinde. Yeni yapılan santrallar hem daha güvenli hem de işletme süreleri daha uzun. Bu da daha yüksek ekonomik katkı demek” şeklinde konuştu.

SİNOP’TA İLERLEYEMEDİK

Dönmez, “Burada olduğu gibi Sinop’ta bir santral planlıyorduk ama Japonya ile o konuda bir ilerleme sağlayamadık. Ancak proje gündemimizde o yüzden aynı sahada başka bir ortak ile o noktada ilerlemek için zeminle ilgili çalışmalarımız sürüyor” dedi.

SINIRDA KARBON VERGİSİ TÜM TİCARETİ ETKİLEYECEK

Avrupa Birliği’nin (AB) ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’ ile ilgili çalışmalar yürüttüğünü belirten Fatih Dönmez, “Avrupa Komisyonu karbon açısından belirli yükümlülükleri sağlayamayan ülkeler için bir karbon vergisi planlıyor. Bu tüm ülkeleri olduğu gibi Türkiye’yi de ilgilendiriyor. Dünya ticareti için önemli. Yakından takip ediyoruz. Son dönemde yenilenebilir enerji alanındaki hızlı büyüme bu konuda bizim için olumlu. Nükleer de sıfır karbon hedefi için buna katkı sağlayacak” değerlendirmesinde bulundu.

PARİS İKLİM ANLAŞMASI’NA İMZA İÇİN LİSTE ŞARTI

Son dönemde Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’na imza atmaması tartışma konusu olmayı sürdürüyor. Bakan Dönmez, bu konu hakkında şunları söyledi: “Paris İklim Anlaşması’nda bizim bir rezervimiz vardı. Ek-1 listesinden çıkmayı, gelişmiş değil de gelişmekte olan ülkeler tarafında olmamız gerektiğini söylemiştik. Söylemeye de devam ediyoruz. İklim değişikliği ile ilgili kendi programımız var. Ona uymaya devam edeceğiz ama eğer gelişmekte olan ülkeler sınıfında imzacı olabilirsek Paris İklim Anlaşması’na imza atmaya hazırız. İki liste arasında yükümlülükler açısında önemli farklar var. Çin ek-1’de değil ama biz ordayız. Adil bir yarış değil.”

‘AYM KARARI ETKİLEMEZ’

Anayasa Mahkemesi, Nükleer Düzenleme Kurumu’nu kuruluşunu düzenleyen kanun hükmünde kararnameyi iptal ederek kararın 1 yıl sonra yürürlüğe girmesini kararlaştırdı. “AYM kararı bizim işlerimizi etkilemez” diyen Bakan Dönmez, “Arkadaşlar verilen bir yıl süre için ilgili hazırlıklarını tamamlıyorlar. Benzer bir kanun Meclis’ten geçirilecek” diye konuştu.

ÖNEMLİ OLAN ALTERNATİF ÜRETMEK

Enerjide depolama konusunun da çok önemli olduğunu aktaran Fatih Dönmez, “Depolama için henüz daha işin başındayız. Cep telefonumuzu şarj ediyoruz. Bazen akşama kadar yoğun kullanırsanız yetmiyor. Sanayi tüketimini düşünün. Türkiye’de geçen yıl 305 milyar kilovatsaat elektrik tüketildi. Bütün ülkenin yenilenebilirden açık kalan kısmını, teorik olarak yüzde 45 yenilenebilir dedik, yüzde 55’ini çok fazla üretelim depolayalım da ihtiyaç duyduğumuzda kullanırız. Önemli olan alternatif üretmek” dedi.