Güncelleme Tarihi:
TOBB Van Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Pınar Gülle, girişimciliğe başlarken de sonrasında da ailesinin büyük desteğini görmüş. Okul döneminde staj yapan, sonra özel sektörde çalışarak tecrübe kazanan Gülle şunları anlattı: “Muhasebe bölümü mezunuyum. Okula gittiğim dönemde staj yapmam gerekti. Stajdan sonra iki yıl kadar bir şirkette çalıştım. 2007 yılında ise kendi şirketimi kurma kararı aldım. En büyük destekçim de babam ve ailem oldu. Yönetim kurulu başkanı olduğum Özyıldızlar şirketiyle hizmet alımı yapıyoruz. Nakliye, taşıt kiralama, personel taşımacılığı, temizlik işleri tüm bu alanlarda faaliyet gösteriyoruz. Aslına bakarsanız ailenin ilk girişimcisi de benim. Şimdi aile şirketiyiz. Ağabeyimle birlikte çalışıyoruz. Doğu’da bir kadın olarak şirket kurmak zor. İlk başladığım zamanlarda çok yadırgandım. Şoförlerden “Biz kadın patronla çalışmıyoruz” diye tepkiler aldım. Ama şimdi sektörün ablasıyım. Ayrıca birçok kadın finansman alanında sorunlar yaşıyor. Ben de bu zorlukları yaşayarak geldim. Kurulda da kadınların yaşadığı zorlukları hafifletmek için çalışıyoruz.”
7 KİŞİDEN BUGÜNLERE GELDİK
Gülle, kuruldaki çalışmalarını da şöyle aktardı: “Bugün kurulda 56 kadınımız var. Bunların 5’i öğretim üyesi, gerisi girişimci. Benim şirketi kurduğum yıllarda bu rakam 7’ydi. Bu da gelişmeyi gösteriyor. Kurulda da birçok çalışma yapıyoruz. Tarım konusunda bilgilendirme seminerleri yaptık. KOSGEB, İŞKUR gibi kurumlarla finansal okuryazarlık ve kadınların ekonomik güçlenmesi seminerleri yaptık. Ayrıca, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’yla (DAKA) yeni yatırım alanlarıyla ilgili bilgilendirme toplantıları yaptık. İlk toplantımıza Ajans’ın genel sekreteri de katıldı. DAKA’yla yaptığımız toplantıları bir projeye de çevirdik. Van’da Tekstilkent faaliyete geçiyor. Şehre 15-20 kilometre uzaklıkta olacak. Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında yürütülen bir projeyle Tekstilkent kurulacak. 42 fabrika açılması hedefleniyor. Binlerce kişiye iş imkanı sağlanacak. Hem ülke ekonomisine, hem de Van’ın istihdamına katkı sunacak. Biz de bu projede yer almaya talibiz. ‘Madem tekstil gibi bir sektörde Van’a bir fırsat penceresi açılıyor, bunu kadınlar için avantaja çevirelim’ diye düşündük. Tekstilkent içinde bir kadın tekstil atölyesi kuracağız. Tekstilkent’in ikinci etabında açılacak. Bu kapsamda DAKA da bizimle birlikte projeyi yürütecek, destek verecek.
ÖNCE ARA ELEMAN, SONRA PATRON
Kadın atölyesi için tekstilde önemli bir merkez olan Bursa’yı da ziyaret ettik. Bursa Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Sevgi Saygın’la bir araya geldik. Görüşmeleri yapınca Bursa’yı tercih ederek çok doğru bir adım attığımızı gördük. Onlardan da destek alacağız. Birkaç aşamalı bir çalışmadan bahsedebiliriz. İlk aşamada ara eleman yetiştireceğiz. 50-60 kadınla başlayacağız. Kadınların aldıkları sorumluluğu nasıl titizlikle yerine getirdiğini bilmeyen yoktur. Bu nedenle çok başarılı ara elemanlar yetişeceğini düşünüyorum. Sonra diğer bölümler devreye girecek. Projenin ikinci aşamasında ara elemanın yanı sıra, girişimciler de yetiştireceğiz. Yani önce ara eleman, sonrasında kadın patronlar yetiştireceğiz. Böylece kurulun amacına uygun bir şekilde kadınları çalışma hayatıyla, girişimcilikle tanıştırmış olacağız. Bu projeyi sürekli olarak dinamik tutmayı hedefliyoruz, Tekstilkent’in gelişimine bağlı olarak projemiz de ilerleyecek.”
TOBB VAN KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU ÜYELERİ ANLATTI
Nasıl girişimci oldular?
Serap Bayram Iğdır: Sigortacıyım. Türkiye Sigorta’nın acenteliğini yapıyorum. 2002 yılında şirketimi kurdum. Aslında ağabeyim kurdu şirketi, ama sonrasında ben ondan devraldım. O tarihten bu yana da bir kadın girişimci olarak yalnız çalışıyorum. Bölgede en büyük il Van ve burada kadın sigortacılar çok başarılı. Birçok meslektaşım var, 15’den fazla kadın sigortacı olarak Van bölgesinde çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Türkan Başgül: Ben jeoloji mühendisiyim. Mezun olduktan sonra depremler olunca, doğrudan bu işlerin içinde buldum kendimi. Benim Van’la yolum eski eşim nedeniyle kesişti. O burada çalışıyordu, ben de onunla geldim. Ancak kamuda iş bulma imkanı olmayınca kendi ofisimi açtım. Bir başka deyişle mecburen kendi ofisimi açtım. Ama iyi ki de öyle olmuş. Şartlar böyle bir yol açtı ve sonuçtan memnunum. Projelerde zemin etütleri yapıyoruz, bazen de yeraltı suyu araması yapıyoruz. Şimdi İzmir depremiyle, depremlerin yıkıcılığını ne yazık ki bir kez daha hatırladık. Bu nedenle yaptığımız iş çok hayati. Van depremi sonrasında da sahada çalışmıştım. Gözlemim insanların gitgide daha çok deprem konusunda bilinçlendiği…Ancak bu konuda beklemeye zaman yok. Herkesin bu konuyu önceliklendirmesi ve gerekli önlemleri alması, bir daha böyle acılar yaşamamamız için gerekiyor.
AİLENİN OKUYAN İLK KIZLARI
Nazdar Demirhan: Mimarım. 1988 doğumluyum. Vanlıyım. Benim okul hayatım oldukça hareketli geçti. Üniversitede ilk olarak mimari restorasyon okuyarak başladım, sonra dikey geçişle 4 yıllık mimarlığa geçtim. Üniversiteyi tam 4 farklı ilde bitirdim. Bu süreçte Ankara’ya taşındım, sonrasında İstanbul’a gittim. Oradan Antalya Akdeniz Üniversitesi’ne geçtim. Birden fazla fakültede okudum. Farklı illerde üniversite okumak benim tercihimdi, bana çok da katkısı oldu. Okul bitince de, hedeflerim doğrultusunda, 2016 yılında kendi mimarlık şirketimi kurdum. Van’da iç mimarlık alanında açılan ilk firma oldu. Sonrasında da hep kendimi ve işimi geliştirme üzerine çalıştım. Şu anda da mimarlar odasındayım, Kadın Girişimciler Kurulu’ndayım. Aktif olarak hayatın içindeyim. Kadın Girişimciler Kurulu’nda da, iş hayatında daha çok yer almamız için yapılan çalışmalara destek veriyorum. Ayrıca Van merkezde bir de kafe açtım. Onunla da ilgileniyorum. Aslında akrabalar içinde ailede ilk okuyan kızlar biziz. 3 kız kardeşiz. Ablam İngilizce öğretmeni, 4 yıldır Bahçesaray’da İngilizce öğretmenliği yapıyor. Kız kardeşim de işletme mezunu ve yüksek lisans yapıyor. Ben de yüksek lisans yapıyorum. Akrabalar arasında okuyan, kendi işini kuran ilk kız kardeşler biz olduk. Bizden sonra okuyan, kendi ayakları üzerinde duran kızlarımız oldu. Bu da beni fazlasıyla mutlu ediyor.