OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 23, 2007 00:00
Erken seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecini Türkiye’nin demokratik bir ortamda tamamladığını savunan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, bunun Türkiye’ye 5 istikrarlı yıl kazandırdığını belirterek, "Şimdi 5 yıllık ekonomik programın omurgasına istihdam ve verimlilik konsun. Bu fırsat iyi kullanılırsa 5 yıl dolmadan kişi başı yıllık gelir 10 bin doları bulur" dedi.
TÃœRKÄ°YE’nin baÅŸarılı bir demokratik süreçte seçimleri tamamlandığını söyleyen Sabancı Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Güler Sabancı, bu sürecin Türkiye’ye beÅŸ yıl kazandırdığını, ÅŸimdi sıranın mikro reformlara geldiÄŸini söyledi. Sabancı, "Åžimdi 5 yıllık ekonomik programın omurgasına istihdam ve verimlilik konsun. Onun için de öncelikle sosyal güvenlik, eÄŸitim ve vergi reformu yapılmalı" dedi.                              Â
5 YIL KAZANDIK: Basınla sohbet toplantısı düzenleyen Güler Sabancı, "Genel seçimlerde halk istikrardan yana oy kullandı ve tek parti iktidarını istedi. Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci de başarıyla sürüyor. Parlamenter sistem çalışıyor. Müspet ve istikrarlı gidişat Türkiye’ye en az bir beş yıl kazandırdı. Eğer bu fırsat iyi kullanılırsa, daha beş yıl dolmadan kişi başı geliri 10 bin doları yakalayan bir Türkiye’ye yakalanır" dedi.
SIRA MİKRODA: Son 4.5 yılda makro ekonomik dengelerin oturduğunu, dünya konjontürünün de Türkiye’ye yardım ettiğinin altını çizen Güler Sabancı şöyle konuştu: "Çok önemli kazanımlar elde edildi. Makro istikrar ve denge sağlandı. Şimdi öncelik mikro konulara geldi. İvedilikle yapılması şart olan reformlar var. Bunların başında sosyal güvenlik geliyor. Eğitim reformu ve kayıtdışına kayıtaltına almak da öncelikli yapılması gerekenler arasında. Kayıtdışına kayıt altına almak için vergi düzenlemeleri gerekiyor. Tüm bunlar ivedilikle eş zamanlı yapılmalı. Bundan sonraki beş yılın ekonomik uygulamaları istihdam ve verimliliği artırmaya yönelik olmalı. Bunun için de bu reformları yapmak şart. Bunlar yapıldığı zaman yeni yatırım için istihdam artırıcı yeni yatırım için gereken ortamı sağlamış oluruz."
KESİNTİ DÜŞÜRÜLSÜN: Başbakan’ın ekonomik ve sosyal konseyi bir an önce toplaması gerektiğini söyleyen Güler Sabancı, "İş yasalarının esnekleştirilmesi gerekiyor. İstihdamın üzerinde yük çok fazla. Yüzde 47’lik bir yük var. Bu oran düşmeli. İşsizlik fonunda 27 milyar YTL var. Demek ki işsizlik fonuna kesilen pirimle düşürülmeli. Sosyal güvenlik reformunda devlet memurları da bu sisteme ilave edilmeli. Reel faiz gerilemeli. Tüm bunlarla amaçlanın yeni yatırımların ve istihdamın artması. Yoksa çok önemli bir istihdam artışı şansı kaçırılır" dedi.
SICAK PARA AZALIR: Sıcak paraya ihtiyacın bu reformlarla azalacağını söyleyen Güler Sabancı, "Mikro ekonomiye katkı sağlayacak bu reformların yapılmasıyla yatırım iklimini gelişir. İnanın o zaman sıcak paraya daha az ihtiyacımız olur. Ya da bu ihtiyaç ortadan kalkar. Böylece şimdi de dünyada var olan finansal şoklardan ve gelişmelerden daha az etkilenir. Daha korunaklı bir ekonomiye sahip olmuş oluruz" dedi.
Tek parti iktidarı, tek seslilik değildirAKP’nin yüzde 47 gibi yüksek bir oy oranı ile tek başına tekrar iktidar olmasını değerlendiren Güler Sabancı, "Tek parti iktidarı tek seslilik anlamına gelmez. Tüm sivil toplum örgütlerine bundan sonraki süreçte büyük görev düşüyor" dedi.
YTL de var döviz de var, bu yüzden dalgada ilaca ihtiyaç duymadık
ABD’de mortgage piyasasında başlayan tüm dünyayı etkileyen dalgalanmanın Türkiye açısından korkulan boyutta olmadığını söyleyen Güler Sabancı şöyle konuştu: "Bu dalgalanma kuru ve borsayı biraz etkiledi. Onun dışında Türk ekonomisinde etkisi sınırlı kaldı. Çünkü Türkiye’nin yeteri kadar YTL’si ve döviz rezervi var. Yani piyasada para sıkıntısı yaşanmıyor. Bu nedenle ’piyasaya ilaç verilmeli, destek olunmalı’ denilemez. Bunlara ihtiyaç yok. ABD’deki 250 milyar dolarlık mortgage zararı finansal piyasalar için çok büyük bir rakam değil. Asıl korkulan bununla başlayan dünyada çok aşırı borçlanma konjonktürü. Dünya sıcak para hareketine neden olan ’hedge fon ve private equity’ gibi özel fonlarla daha yeni tanıştı. Bunlar tüm dünya için son 10 yılın hatta beş yılın sonuçları. O fonların bir sıkıntısı yaşanıyor. Dünya yeni öğreniyor, birçok ilki bilinmeyeni yaşıyor. Bu biraz zaman alacak fakat bir dengeleme de yaşanacak. Yavaş yavaş durulacak bu hareket. Fakat bu arada finans kesimi bunun üzerinde biraz düşünecek. Dünyada özgürce dolaşan hedge fonlar ve private equity’lere bir düzenleme regülasyon da gerekecek diye düşünüyorum. Bu durum üzerinde yeni dönemde biraz düşünülmeli."
F1 takviminin değişmesi Tosun Hoca’yı üzer
F1 yarışlarının Türkiye ayağı ağustos yerine mayıs ayına çekildi. Bu durumu gazetecilerden öğrenen Güler Sabancı, takvim değişikliğine Sabancı Üniversitesi Rektörü Tosun Terzioğlu’nun hiç sevinmeyeceğini söyledi. Sabancı, "Sabancı Üniversitesi İstanbul Park’a çok yakın. Bu nedenle üniversite F1 için İstanbul Park’a gelen teknik personele odaları kiralıyor. 2008 ’da mayıs ayında bu kiralama yapılamayacak. Çünkü öğrenciler kalıyor olacak. Tosun Terzioğlu hoca bu işe üzülecek" dedi.
Vergi insin, Türk şarabı dünyada moda olsun
TÜRK şarapları ’new age wines’ (yeni trend şaraplar) olma yolunda ilerliyor" diyen Güler Sabancı, Gülor şaraplarını üreten dayısı Orhan Türker’den aldığı bilgiye göre, Türk şarapçılığın önündeki en büyük engelin yüksek vergiler olduğunu, bunun da sektörde kayıtdışılığı yüzde 70’lere ulaştırdığını söyledi. Sabancı şunları söyledi: "Şimdi şöyle bir trend var: ’new age wines’. Şarapseverler yeni tatlar arıyor. Bu trendin içine Türk şarapları da girecektir. Fakat önce vergiler inmeli."
Migros ile çok ciddi ilgileniyoruz
SABANCI Holding CEO’su Ahmet Dördüncü Migros ile ilgilenip ilgilenmedikleri yönündeki soruya karşılık, "CarrefourSa olarak Migros fırsatıyla ciddi bir şekilde ilgileniyoruz. Süreç Eylül’de başlayacak. Biz de bu süreç içinde olacağız. Öncelikle Türkiye için düşünüyoruz" yanıtını verdi. Dördüncü, Migros’un perakende sektöründeki pazar payının yüzde 20’nin üzerinde, CarrefourSA’nın payının yüzde 14 olduğunu kaydedetti.
Finans dışının ağırlığı artacak
SABANCI Grubu’nun faaliyet alanlarını ’finans’ ve ’finans dışı’ olmak üzere iki kategoride değerlendirdiklerini belirten Güler Sabancı, "Topluluğun cirosu içinde finansın payı yüzde 60, finans dışının yüzde 40. Bunu önce yüzde 50 50 sonra da finans dışının yüzde 60 ağırlıkta olduğu bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz. Buradan Akbank’ın küçüleceği gibi bir anlam çıkmasın. Ama finans dışı sektörlerdeki büyümenin Akbank’ın büyümesinden daha fazla olmasını planlıyoruz" dedi.