Güncelleme Tarihi:
RODİMood, Wenice Kids, Seven Hill, Uki, Haan-Gar, Berk ve daha pek çok Türk giyim markası... İsimlerini ya batma ya da iflas erteleme haberleriyle duyduk. Son iki yıldır bu haberlerin üst üste gelmesi perakende sektöründe endişe yaratırken, arkasında yatan nedenler sorgulanıyor. Neden peş peşe bu markalar batıyor?
Nedenlerin başında fazla borçlu olmaları var. Borç basit bir konu ama neden borçlu oldukları epey karmaşık. Böylesi yüksek oranlardaki borçluluğa hızlı büyümeleri neden oldu. Son 10 yıllık dönemde rekor sayıda artan alışveriş merkezlerine (AVM) birbiri peşine takılıp giren markalar, bugün imdat çığlıkları atıyor. Sektörde uzun süre ‘hızlı büyüme hezeyanı’ yaşandığını duayenler bile kabul etti. Ancak açılan her AVM’ye kötü lokasyonlar bile söz konusu olduğunda, yüksek kira bedelleriyle girildi. Girmek veya girmemek... İşte bütün mesele buydu.
Sektör liderleri yıllardır bir araya geldiğinde AVM fazlalığından şikayet etti. Yüksek kiralardan yakındı. Yüksek ve adaletsiz ortak giderler nedeniyle ayaklandı. Ama birbirlerinin peşine takılıp, kredilerle yeni mağazalar açmaktan kendilerini alıkoyamadılar. Pek çok patronun bağıra bağıra, şikayet ede ede yeni AVM’lere girdiğini gördük. Buna, perakende sektöründe ‘hem ağlarım hem girerim’ sendromu da diyebiliriz. Türkiye’de öz kaynaklarıyla büyüyen marka sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Krediyle açılan mağazalar kendilerini çeviremedikleri gibi toplam içindeki maliyetleri de artırdı. Uzun süre iş yapmayan mağazayı kapatmaktan utanan patronlar, daha sonra bunlar için büyük bedeller ödemek zorunda kaldı. Artık kârsız noktaları kapatıyoruz demekten çekinmiyorlar.
Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, AVM aşırılığı ve her birinde mağaza açma konusunu ‘Hem fail hem mağduruz” sözleriyle değerlendirmişti. “Yan yana açılan AVM’ler sıkıntının nedenlerinden biri ama bundan şikayet edemeyiz. Kimse bize zorla orada mağaza açtırmıyor. Doğal afet değil bu! Kendimiz yaptık” demişti.
‘FONA SATARIM’ PLANI
Yapılan hatalardan biri de eğer çok büyürlerse, bir fonu ortak olarak alabileceklerine inanmalarıydı. Bu yüzden fizibiliteye ve verimliliğe bakmadan mağaza sayılarını artırdılar. Oysa yerli veya yabancı yatırım fonları, yatırım yapmadan önce büyüklükten ziyade boruçluluk durumuna ve sürdürülebilir büyüme ihtimallerini göz önüne aldılar.
Ancak oyunu kuralına göre oynayan, borçluluk oranını kontrol altında tutan markalar, sağlam adımlarla yürümeye devam ediyor.
Öte yandan hazır giyimin üretim kanadında da sıkıntılar yaşanıyor. Hey Tekstil’in iflası... Galatasaray’ın merhum başkanı Özhan Canaydın’ın sahibi olduğu Türkiye’nin yabancı ortaklı ilk konfeksiyon şirketi Biesseci Bursa Tekstil’e ölüm yıl dönümünde iflas erteleme talebi üzerine kayyum atanması akla gelen ilk örnekler.
AVM yatırımcısı şikâyetçi
TÜRKİYE’de yabancı markalar da Türk markalar kadar plansız AVM’lerden şikayet ediyor. Sadece onlar mı, AVM yatırımcıları da yan yana ve verimsiz AVM’lerden şikayetçi. En son Alman Ece bu konuda oldukça sert eleştiriler yapmıştı. Tek kriterin kişi başına düşen kiralanabilir alan olamayacağını vurgulamıştı. Hatta ORA gibi iflası istenen alışveriş merkezlerine bile rastlandı.
İndirim savaşları vuruyor
TÜRKİYE pek çok ülkeden farklı bir perakende pazarına sahip. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar çok global ve yerel marka bulunmuyor. Fransız, İtalyan, ABD’li, İsveçli, İspanyol kimi arasanız var burada. Ve pazarda indirimler dahil pek çok konu regüle edilmediği için şartlar her an değişebiliyor. Bugün erken indirimden şikayetçi olan markayı, yarın ilk indirime giren olarak görmek şaşırtmıyor.
AVM’de Ankara İstanbul rekabeti
GEÇEN yılı 296 alışveriş merkezinde 8.2 milyon metrekare kiralanabilir alanla kapatan alışveriş merkezleri, büyümeye devam edecek. 3 yıl içerisinde metrekare olarak ciddi bir artış gösterecek alışveriş merkezlerinin, 2015’te 409 adet ve 13 milyon metrekareye ulaşması bekleniyor. . Eva Gayrimenkul Değerleme ile Akademetre’nin, Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği’nin katkılarıyla hazırlanan 2013-2015 Türkiye AVM Potansiyeli Raporu açıklandı. Mevcut alışveriş merkezleri ile 2014 yılı sonuna kadar açılması planlanan 110 alışveriş merkezinin incelendiği araştırmaya göre, artık daha fazla kiralanabilir alanı olan alışveriş merkezleri açılıyor. Raporda dikkat çekici ayrıntılardan biri ise 2013’te Ankara’nın 246 metrekare kiralanabilir alan ile İstanbul’u geçerek birinci sıraya yerleşmesi. Kişi başı kiralanabilir alanda İstanbul 227 metrekare ile ikinci sırada yer alırken, 3’üncü sırada yer alan Karabük’te ise bu rakam 214 metrekare olarak dikkati çekiyor.