Öksüz: Kılı kırk yarıyorum

Güncelleme Tarihi:

Öksüz: Kılı kırk yarıyorum
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2001 00:00


Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, Telekom'un yüzde 49'a kadar yabancılara satılması fikrinde hiçbir anlaşmazlık olmadığını, mutabakatın tam olduğunu vurgulayarak, "Yabancılaştırma kavramını düşünmek zorundayız. Millet tekelinden, devlet tekelinden kurtulurken, bir yabancı tekeline Türkiye'yi sürüklememek lazım. Onun için üzerinde hassasiyetle duruyoruz" dedi.
Haberin Devamı

Bir soru üzerine, özelleştirme çalıştırmalarının devam ettiğini ifade eden Öksüz, "Başarılı olunamadıysa bunu tahlil etmek lazım. Özelleştirmenin önündeki yasal engeller kaldırılmadığı veya özelleştirmeyle ilgili tanıtıcı ve özendirici yeni bir siyaset takip etmediğimiz müddetçe, özelleştirme Türkiye'nin üzerinde yük olmaya devam edecektir. Özelleştirmede yeni bir anlayış, teşvik etme ve destekleyici politikalara ihtiyaç var" dedi.

Öksüz, günün sürekli konusu haline getirilen konularda uzman çalışmalarının devam ettiğini ve "kılı kırk yaran" bir hassasiyetle çalışıldığını belirtti. Öksüz, bunun nedeninin, ileride telafisi mümkün olmayan veya telafisi Türkiye için çok maliyetli durumlarla karşılaşmamak ve 5-10-50 yıl sonrasına göre planlama yapılması olduğunu söyledi.

Bir gazetecinin, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in "Telekom'un yüzde 99'u özelleştirilebilir" açıklamalarını hatırlatması üzerine de Bakan Öksüz, Telekom'un yüzde 99'unun özelleştirilmesini ilk teklif eden ve ilk telafuz edenin kendisi olduğunu kaydetti.

Bakan Öksüz, "Ama her ne hikmetse, 'Bu kimin fikri, kime ait, nereye ait?' karmaşası, medyada devam ediyor. Biraz daha hafızalarımızı iyi kullanmak zorundayız. Bu, benim benimsediğim bir fikirdir" dedi.

"YABANCI TEKELİNE DÜŞMEMEK LAZIM"

Bakan Öksüz, Telekom'un yüzde 49'a kadar yabancılara satılması fikrinde hiçbir anlaşmazlık olmadığını, mutabakatın tam olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Yabancılaştırma kavramını düşünmek zorundayız. Millet tekelinden, devlet tekelinden kurtulurken, bir yabancı tekeline Türkiye'yi sürüklememek lazım. Yani, devlet tekelinden kurtulalım derken, yabancı tekeli veya özel sektör tekeline düşmemek lazım. Onun için üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Arkadaşlarımızla bir fikir ayrılığımız söz konusu değil. Ama birçok çevreler, nasıl acılı yemeği seviyorlarsa, hararetli, tartışmalı ve gürültülü bir iklim yaratmaktan hoşlanıyor... Ama bunun Türkiye'ye faydası olmadığını anladık."

Bir gazetecinin, "Acil yasalar kapsamında Türk Telekom davasında imzanızın olmaması nedeniyle direndiğiniz iddia edildi. Buna ne diyorsunuz?" sorusu üzerine de şunları kaydetti:

"Bunları sizler uyduruyorsunuz, başkaları uyduruyor. Benim uyduruk laflarla basındaki tek taraflı ithamlarla ne ilgim var? Ben, 2 senelik bakanım. 10 senedir yapılamayan özelleştirmenin önünde 2 senedir ben mi varım? Bu 8 seneyi niye düşünmüyorsunuz?

İkincisi, hukuki engeller ortadan kalkmadan, hukuk engel teşkil ederken özelleştirmede başarılı olamayız. 'Yapmayın' diye direten bakan, ben değil miyim? Mahkemeler karşısında verilen kararlar karşısında haklı çıkan, görüşü doğru çıkan bakan ben değil miyim? Neden hukuki engel duvarı varken, benim üzerimde spekülasyon yapılıyor.

Benim sizden ricam, spekülasyon yapan basın-yayın organları, siyasiler ve biraz da 'bu işten bana ne düşecek? Bundan elime ne geçecek?' diyen çevreleri az biraz gözümüzün önüne getirip, araştırmacı gazeteciliği biraz hatırlayıp bakarsanız, perdenin arkası çok rahat gözükür. O perdenin arkasını görmeyi ben, size teklif ediyorum. Sizler, buna yardımcı olacaksınız.

"Hukuki süreç daha ne kadar sürecek?" sorusuna da Öksüz, "Devam ediyor" diye cevap verdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!