ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2006 12:50
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, 5 Temmuz’da Ankara’da yapılacak olan TİM Genel Kurulu’nda mevcut yönetimle birlikte Meclisin yönetimine tekrar aday olacaklarını bildirdi.
Mayıs ayı ihracat rakamlarını açıklamak üzere İzmir’de bulunan Satıcı, Ege İhracatçı Birlikleri merkezinde basın toplantısı düzenledi. Satıcı, ihracatçı birliklerinin seçimleri 30 Nisan’da tamamladığını belirterek, TİM Genel Kurulu’nun da 5 Temmuz’da Ankara’da yapılacağını açıkladı. Satıcı, "Ben ve arkadaşlarım iki dönemdir faaliyette bulunuyoruz. Bu iki dönemde çalışmalarımız sadece başkan olarak yürütülen çalışmalar değil, ekip çalışmasıyla tamamladık, çok şey yaptık. İhracatçı birliklerinde görev alan arkadaşlarımızın hepsi, Türkiye’nin ekonomik gelişiminde tarihi bir döneme şahitlik yaptı. Çok ve sıkıntılı bir dönemi hep birlikte yaşadık. Önümüzdeki dönemde TİM yönetim ve başkanlığına tekrar aday olacağız" diye konuştu. Adaylığını İzmir’de açıklamasına da açıklık getiren Satıcı, "Bizim tekrar aday olup olmayacağımız merak ediliyordu, bu nedenle açıklamayı yaptım" dedi.
"ÇOK ZOR BİR DÖNEMDEN GEÇTİK, BIÇAK KEMİĞE DAYANMIŞTI"Oğuz Satıcı, piyasalarda yaşanan son dalgalanmalar ve kurdaki artışa ilişkin soruları yanıtladı. Satıcı, çok zor dönemden geçtiklerini belirerek, uygulanan para ve kur politikasının Türkiye’yi ithal ikameci bir saniyileşmeye getirdiğini, ihracata dönük imalatta da benzer gelişmelerin yaşandığını söyledi. Satıcı, "Bizim hammadde ithalatımızla ilgili herhangi bir sorun yaratmaz. Çünkü biz hammaddemizi dövizle alıyorsak, paramızı da dövizle satıyoruz. Bizi burdaki değişikliklerde tek etkileşyen şey, yerli girdilerin TL karşısında
döviz olarak hesaplandığında maliyetlerin daha düşüyor olması. Bu gelişmenin çok sağlıklı bir gelişme olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.
"Kurdaki bu gelişme altı ay veya bir yıl önce yaşanmış olsaydı daha güçlü ve daha sağlam bir ekonomi ortaya çıkacaktı" iddiasında bulunan Satıcı, yaşanan gelişmeler nedeniyle bir panik havasının yaratıldığını söyledi. Bunu "kurbağa teorisine" benzeten Satıcı, "Bu zıplamalara biz üç yıl boyunca alıştık. Onlar da alışır. Yıl sonuna kadar (kurda) yukarı doğru küçük bir düzeltme olacağını düşünüyorum. Bunların hepsi sağlıklı gelişmeler, kimse panik yapmasın, bunlar ekonominin geliştiğini derinleştiğini gösteriyor. Kurların direk enflasyonla ilgisi yok" diye konuştu.
"TÜRKİYE PROVAKASYONLARA GELMEYECEK" Satıcı, yaşanan bu panik ortamının kime yaradığına ilişkin bir soruyu da yanıtlarken, kimin kaostan menfaati varsa, onların bu tip şeyleri pompaladığını belirterek, şöyle konuştu: "Türkiye artık bu tür provakasyonları kolay kabul etmiyor. Piyasalar kendi içinde derinleşiyor. Artık enflasyon psikolojisinden kurtulalım. Türkiye’de kimse enflasyondan kazanmaz, enlasyondan kaybetmez. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de yaşanan 72 milyon insanın hepsinin bunun faydası var. Bu faydayı ayakta kalarak, nefes alarak hissedeceksiniz. Bıçık kemiğe dayanmıştı. Türkiye tam uçurumun ucundan döndü. Türkiye’de imalat sanayi ulusal ve uluslararası pazarda bir rekabetçilik elde etti. Ama bu düzeltmeyle uluslar arası piyasada ’rekabet edeceğim’ diye fiyat indirimine giderse hapı yutar."
İZMİR LİMANI ÖZELLEŞTİRMESİSatıcı, İzmir Limanı’nın özelleştirmesi için düzenlenen ihalenin eylül ayına ertelenmesini değerlendirdi. Satıcı İzmir Limanı’nı bölge ve İzmir için dünyaya açılan kapı olarak gördüklerini kaydetti. Satıcı şunları kaydetti: "İhalenin ertelenmesinin şartnameye etkisi olacaksa, olumlu bakıyoruz. Liman işletmelerinde ve bazı özelleştirmelerde sadece rakama dayalı değil, bölgeye katacağı değer, yatırım yapma, geleceğe dönük kriterlerin ihale şartnamesinde yer alması gerektiğini söylemiştik. Uzatmanın şartname üzerinde yapılması gereken değişikliklere olumlu etkisi olacaksa hem bize hem de İzmir’e faydası olur. Uzatma olmasının nedeni, geçmiş liman ihalelerinin henüz sonuçlandırılmamasının etkisi olabilir. Özelleştirme sonuçlarına göre diğer liman ihalelerini almış firmaların pozisyonları değişebilecek. Bazı liman ihalelerinin Danıştay’da çalışmaları sürüyor. İhaleye girenleri sıkıntıya sokmayacak bir şartname düzenlenirse, herşey daha rahat olur ve Danıştay’a gitmekle kimse zaman kaybetmemiş olur."