Oğul Castro tatile değil iş için gelmiş

Habertürk'ten Olcay Aydilek'in haberine göre, oğul Castro’nun Türkiye’nin önemli işadamlarıyla bir araya geldiği, Türkiye’nin devlerini Küba’ya yatırıma davet ettiği öğrenildi.

Küba devriminin lideri Fidel Castro’nun oğlu Antonio Castro’nun, Yunan adasından Bodrum’a 50 metrelik yatla geldiği, geceliği 1000 dolarlık süitte kaldığı yönündeki lüks tatil iddia edilmişti.

Edinilen bilgiye göre Antonio Castro’yu, Ankaralı Avukat Ömer Lütfü Avşar ağırladı. Castro ve eşi, Aeroflot Havayolları’na ait tarifeli uçakla Moskova aktarmalı İstanbul’a geldi. Çift, 3 gece İstanbul’da Divan Otel’de konuk oldu.

İŞADAMLARINA KÜBA’YI ANLATTI
Castro, İstanbul’da Türkiye’nin önde gelen iki işadamıyla bir araya geldi. Ülkesindeki iş olanaklarını anlattı ve işadamlarını Küba’ya davet etti. Türkiye’nin devleri, Küba’da yatırım için sıcak mesajlar verdi. Aile, daha sonra THY’nin 2508 sefer sayılı uçağıyla Bodrum’a geçti. Castro Ailesi, Bodrum’da, Kuum Otel’de süitte değil normal bir odada misafir oldu. Castro ve eşi 26 Haziran Cuma günü TK 2505 tarifeli THY’ye ait uçakla İstanbul’a, İstanbul’dan da aynı gün SU 2131 tarifeli Aeroflot’a ait uçakla Moskova üzerinden aktarmalı Küba’ya döndü.

SÜİT ODADA KALMAK İSTEMEDİ
Avukat Ömer Avşar, HABERTÜRK’ün sorusu üzerine, bu konuda konuşmakistemediğini, ziyaretle ilgili çok yanlış ve Castro Ailesi’ni rencide edici haberler yazıldığını söyledi. Avşar’ın yakın çevresine, “Sayın Castro ve eşi, ne Yunan adasından 50 metrelik yatla geldi ne de 1000 dolarlık süit odada kaldı. Castro ve ailesi, kaldıkları otellerde benim ısrarıma rağmen süit odayı tercih etmediler ve daha ucuz, normal odalarda kaldılar” dediği öğrenildi.

CASTRO, BODRUM’DA SARHOŞ OLUP ETRAFA SALDIRDI MI?

Avşar, yakın çevresine Bodrum’da yaşanan olayı da şöyle anlattı:

“Castro, İstanbul’a ilk geldiği gün ben bahsetmeden, ramazan ayını sorup, ramazan ayı ve geleneklerimiz hakkında bilgi aldıktan sonra kapalı olmayan hiçbir yerde içki içmedi. Bodrum’da olayın olduğu restoran yol üzerinde masaları olan bir yer olduğundan orada da içki içmedi. Bodrum’da çarşamba akşamı, misafirlerime (Castro Ailesi’ne) göstermek için Bodrum’un merkezine gittik. Başka arkadaşlarımla karşılaşınca Castro her zamanki mütevazılığıyla bana eşlik etti ve davet üzerine yol üzerinde bir masaya oturduk. Yarım saat sonra etrafta gazeteciler belirdi. Ben, Sayın Castro’nun misafir olduğunu, kendisinden önce izin almalarını rica ettim. Süratle çekim yapmaya ve fotoğraf çekmeye başladılar, biz masadakilerden müsaade isteyip kalkarken, karşılaştığımız ve bizi masalarına davet eden arkadaşlardan biri muhabire yüksek sesle müdahale edince muhabirler İngilizce hakaret etmeye başladı. Ben önce Castro’yu restoranın içine aldım ve arabam gelince de süratle restorandan ayrıldık. Muhabirlerle diğer şahıslar arasında olan kargaşayı orada bırakmak zorunda kaldığım aile fertlerimden ve medyaya çıkan haberlerden sonradan öğrendim.”