Öğretmenliği darbeyle bitti ayakkabıda 11.5 milyon lirayı bulup Etiyopya’da lider oldu

Güncelleme Tarihi:

Öğretmenliği darbeyle bitti ayakkabıda 11.5 milyon lirayı bulup Etiyopya’da lider oldu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2012 00:00

Adıyamanlı ilkokul öğretmeni Mehmet Kaban’ın Gedikpaşa’da ‘Timberland’ benzeri ayakkabı üreterek başlayan girişimcilik öyküsünden 8 mağazalı, 11.5 milyon lira cirolu Cabani doğdu. Cironun yüzde 60’ını ihracattan sağlayan firma, İran, Etiyopya, Tunus ve bazı Arap ülkelerinde pazar lideri.

TÜRKİYE’nin en eski ayakkabı üretim ve pazarlama merkezi Gedikpaşa’nın, bavul ticaretinin merkezi Laleli’nin çıkardığı ayakkabı markalarından Cabani; İran, Etiyopya, Tunus ve bazı Arap ülkelerinde pazar lideri oldu. 1970’li yıllarda Adıyaman Besni’de ilkokul öğretmenliği yapan, Türkiye Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği’nde (TÖBDER) Besni Şube Başkanı olan Mehmet Kaban, 12 Eylül darbesinden sonra sıkıntılı günler yaşayınca İstanbul’a göç eder. 1983’te Gedikpaşa’da ayakkabıcı olmaya karar verir. ‘Timberland’ tarzı ayakkabı ürettirip pazarlar. Kaban’ın şirketi Cabani Shoes, bugün 110 kişilik istihdamı ve yüzde 60’ı ihracattan 11.5 milyon lira cirosuyla A grubu tüketiciye ayakkabı üretip satıyor. Mehmet Kaban, şöyle anlatıyor öyküsünü:

Öğretmenlik

Adıyaman Besni’de İlkokul öğretmeniydim. 13 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra mecburiyetten işadamı oldum. Öğretmenken, Türkiye Öğretmen Birleşme Dayanışma Derneği (TÖBDER) Besni Şubesi başkanıydım. 12 Eylül 1980 darbesi olup demokrasiye ara verilince TÖBDER’de siyaset yapan bir öğretmen olarak sıkıntıya düştük. Dernek kapatıldı soruşturmalar açıldı. Yargılamalar falan derken Besni’de ve öğretmenlikte artık yolumuz kapanmıştı. Ben de İstanbul’a geldim ve 1983’te Gedikpaşa’da ayakkabıcılık yapan hemşerilerimizi, yakınlarımızı buldum.

Babam eski ayakkabıcıydı

Aslında benim babam Hamza Köşker Kaban da Besni’de ayakkabıcıydı. Ben de küçükken onun yanında biraz çıraklık yapmıştım. Yıllar sonra tekrar ayakkabıcılıkla tanıştım. Gedikpaşa’da yeni bir hayata başlamak için öyle çok sermayemiz yoktu. İyi bir ustayı ortak alıp küçük bir yer tuttuk. 33 yaşında eski öğretmen olarak kravatım boynumda elimde çanta, çantada ayakkabı numuneleri pazarlamaya çıktım. İstanbul’daki ayakkabıcıları, Anadolu’yu gezdim. O zamanlar Türkiye’de ayakkabıda kimler ünlüydü adlarını dahi bilmiyordum. Bir gün İnci Kundura’ya gittim ve sipariş aldım. Atölyeye döndüğümde arkadaşlar bana güldüler. ‘İnci kim sen, biz kimiz, o başka bir İnci olmalı’ dediler. Fevzi Kundura’ya gittim, ona da sattım.

Gülhane’deki dükkan uçurdu

Ayakkabı yapıyorduk ama toptancıya satışta zorlanıyorduk, toptancılar uzun vadeli çekler veriyordu, dayanacak gücümüz kalmıyordu. Bazen kusurlu ayakkabılarımızı bizzat ben işportada satıyordum. Zabıtalar beni de çok kovaladı. Böyle nakit sıkıntılı devam ederken ailece o dönemlerde Gülhane Parkı’nda düzenlenen şenliklere gitmiştik. Baktım ki geçici dükkanlar yapılmış ve birtanesi de boş. Tutmak istedim, kapora istediler. Cebimde de sadece ailece eve dönebilecek otobüs bileti parası var. ‘Zorlamayın’ dedim, adamlar güldüler, şakaya vurdular, ‘Cebinde ne varsa kapora ver, dükkanı verelim’ dediler. 2.5 lira verdim ve 3 aylığına bir dükkan sahibi oldum. Bu çok önemli bir dönüşüm yaşattı bize. Perakendeyle, nakitle tanıştım. Hatta bir gün Kuveyt’ten gelmiş bir turistle tanıştık ve ihracat bile yaptım.

Öğretmenlik yaptığım okula 30 yıl sonra gittim

MEHMET Kaban, 110 kişilik istihdamı olduğunu belirtiyor ve “3 markamız var. Tahran’da ve Kosova’da mağaza açtık. Yurt içinde 6 mağazamız, 200 bayimiz var. 11.5 milyon lira ciromuz var, yüzde 60’ını ihracattan sağlıyoruz. Cabani markası olarak, İran, Etiyopya, Tunus ve bazı Arap ülkelerinde bir numarayız. Yılda 180 bin çift ayakkabı satıyoruz” diyor. Kaban, yıllar sonra şöyle konuşuyor: “30 yıl önce öğretmenlik yaptığım köye 2 derslik ilave ettik ve okulu yeniledik. Açılışa 1000 kişi katıldı.”

10 yıl sadece tek modelle iş yaptık

MEHMET Kaban, başarısının bir başka püf noktasını da ‘tek modele odaklanma’ olarak açıklıyor. Kaban, bu konuyu da şöyle açıklıyor: “Başarımızdaki önemli sırlardan biri de bir modele odaklanmak oldu. Timberland markasının tarzını benimsedik. Gençler en çok bu tarz ayakkabıları tercih ediyordu biz de 10 yıl kadar sadece bu tarz ayakkabılar üretip sattık. Yazın yazlık modellerini kışın da kalın tabanlısını yaptık. Ona göre deri aldık, makine getirtip üretime koyduk. Şu anda da bu tarz ayakkabıda en yüksek kapasite bizdedir. Günde 2 bin çift yapabiliriz. Timberland bir dünya markası ama biz birebir taklit etmek yerine benzerini yaparak yol aldık.”

Kimsenin cesaret edemediği kiraya ‘Evet’ dedim

CABANI Shoes Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaban, Gülhane’de perakendenin gücünü gördükten sonra Beyazıt’ta bir büyük ayakkabı mağazasına gidip reyon kiraladığını anlatıyor ve bu sayede yeni başlayan Laleli-Rus piyasasının içine düşdüğünü söylüyor. Kaban, şöyle konuşuyor: “Beyazıt’ta çok yüksek kira istendiği için aylarca boş kalan, kimsenin tutmaya cesaret edemediği büyük bir mağazayı tuttum. Orada da çok iyi cirolar yakaladık. Çünkü, Rus piyasası tam bir furyaya dönüşmüştü. Cabani markamızın dünya genelinde tescilini de yaptık.”

Çevreye verdiği zararı sıfıra indirdi

ECZACIBAŞI ve Alman Giesecke&Devrient ortaklığında ‘kredi kartları ve akıllı kartlar’ üreten ‘E-Kart’, çevreye verdiği zararı sıfıra indirdi. Küresel iklim değişikliği ile mücadele çerçevesinde, karbon ayak izini en aza indirmek üzere çalışmalar başlatan E-Kart, ISO 14001, ISO 18001 ve ISO 14064 belgelerini almasının ardından, sebep olduğu karbon salınımını absorbe edecek 2300 adet fidan dikimi gerçekleştirerek, çevreye verdiği zararı sıfıra indirdi. E-Kart Genel Müdürü Enver İrdem, “Karbon ayak izimizi gönüllü karbon piyasalarından alacağımız karbon kredisi ile sıfırlamaya söz vermiştik ve bugün sözümüzü tutmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Türkiye’nin ilk Visa/Europay onaylı kredi kartı, ilk sim kart üretim tesisi unvanına sahip E-Kart’ın yıllık kart üretim kapasitesi 54 milyonu aşıyor.

Orman ürünleri 3.8 milyar dolarlık ihracat hedefliyor

AĞAÇ mamulleri ve orman ürünleri sektörü 2011 yılındaki 3.4 milyar dolarlık ihracatını 2012’de 3.8 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. İstanbul Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Abdullah Tever, 2011 yılı ihracatlarını, bir önceki yıla oranla yüzde 15.9 artırarak 3.4 milyar dolara çıkardıklarını belirtere, sektörün 2023 yılı ihracat hedefinin 16 milyar dolar olduğunu hatırlattı. Tever, yıllık ortalama yüzde 13.7’lik ihracat artışı yapmaları gerektiğini ifade etti. Sektördeki alt grup ihracat performansına da değinen Tever, “En fazla ihracat yapan alt gruplarda kağıt ve karton ihracatı 2011 yılında 1.5 milyar dolar, mobilya (ağaç ve orman ürünleri) 1 milyar dolar ve ağaç ve ağaç mamulleri 658 milyon dolarlık rakamlara ulaştı” ifadelerini kullandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!