Güncelleme Tarihi:
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, TÜSİAD olarak eğitimi Türkiye'nin önemli bir meselesi olarak gördüklerini belirterek, "Türkiye'nin dünya ile entegrasyonu ve sürdürülebilir büyümesi için, kalkınma için itici gücün iyi eğitimli insan gücü olduğuna inanıyoruz" dedi.
TÜSİAD tarafından hazırlanan "Okulda Üniversite: Türkiye'de Öğretmen Eğitimini Yeniden Yapılandırmak İçin Bir Model Önerisi" başlıklı raporun tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantının açılışında konuşan Yılmaz, eğitimin insan kaynağının niteliğini belirleyen ana unsur olduğunu söyledi.
TÜSİAD olarak eğitimi Türkiye'nin önemli bir meselesi olarak gördüklerini belirten Yılmaz, Türkiye'nin dünya ile entegrasyonu ve sürdürülebilir büyümesi için, kalkınma için itici gücün iyi eğitimli insan gücü olduğuna inandıklarını kaydetti.
Türkiye'nin büyüme ve kalkınma vizyonuna paralel olarak eğitimin niteliğine, kapsamına ve öğretmen eğitimine yönelik bir reform sürecine gerekli olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bugün verdiğimiz eğitimin kalitesi, yarın ekonomimizin geleceği noktayı belirleyen temel unsur olarak karşımıza çıkacaktır" dedi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından hazırlanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçlarına göre Türkiye'nin 34 OECD ülkesi arasında 32. sırada yer almasının ciddi bir uyarı olduğunu bildiren Yılmaz, PISA sonuçlarının birçok ülkede gençlerin zorunlu eğitim sürecince yeterli beceri seviyesine ulaşamadığını gösterdiğini dile getirdi.
Beceri uyumsuzluğunu alt edebilmek için öğretmenlerin öğrencileri henüz icad edilmemiş teknolojiler için de hazırlamak zorunda olduğunun altını çizen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Günümüzde bilginin hızlı yayılımı ve teknolojik gelişmeler, bireylerin geniş bir veri seti ile donanmasını gerektirmekte. Belli disiplinlere yönelik yetkinliklerin yanında, analitik ve eleştirel düşünme, yenilikçilik, iletişim ve sorun çözme gibi beceriler, eğitim sisteminin kazandırması gereken en önemli özellikler olarak ortaya çıkmaktadır."
"YÜKSEK LİSANS GEREKLİ"
TÜSİAD Başkanı Yılmaz, eğitimde niceliksel gelişmelerin önemini korumakla beraber artık bir öncelik olmaktan çıktığını belirterek, "Öncelik ne öğrettiğiniz ve ne kadar iyi öğrettiğinizdir" dedi.
Eğitime değer katan unsurun artık nitelik olduğunu aktaran Yılmaz, eğitimi nitelikli kılacak en önemli şeyin ise öğretmenler olduğunu söyledi.
Gelişmiş ülkelerde lisans düzeyindeki öğretmen eğitimi programlarının süresini uzatan ve içeriğini genişleten programların ortaya çıktığını kaydeden Yılmaz, öğretmen eğitiminde yüksek lisansın ve deneyime dayalı meslek eğitiminin öneminin giderek arttığının görüldüğünü dile getirdi.
Yılmaz, "Türkiye'de de anaokulundan lise son sınıfa kadar her kademedeki okulda öğretmenlik yapacakların, bir bilim dalında yüksek lisans derecesine sahip olmaları ve deneyime dayalı meslek eğitimi görmeleri üzerinde kuvvetle düşünülmelidir" ifadelerini kullandı.
Önerilen "Öğretmen Eğitimi Modeli"nin bilgi üretiminin merkezi olan üniversiteler ile öğretmenlik mesleğinin icra edildiği okulların işbirliği yapmasına dayandığına dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Okulları, öğretmen eğitiminde üniversitelerin bir ortağı olarak görmekte ve 'Okulda Üniversite' adını taşımaktadır söz konusu model. Model, teori ve uygulamaya müfredatta eşit oranda yer verilmesi ve bunların eş zamanlı olarak öğretilmesini önermektedir. Raporun, içerdiği çeşitli model uygulama seçenekleriyle, eğitim politikalarına yön veren karar alıcılara ve eğitim camiamızda yürütülen çalışmalara katkı sağlayabileceğine inanıyoruz. Öğretmenlerimize hak ettikleri değeri veriyoruz diyebilmek için, ülke olarak onların en iyi şekilde yetiştirilmesini, sürekli mesleki gelişim imkanlarına sahip olmalarını ve özlük haklarının iyileştirilmesini sağlamak durumundayız."
"YENİ ÖĞRETMEN MODELİNE İHTİYAÇ VAR"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sosyal Politikalar Komisyonu Başkanı Memduh Boydak da 2041 yılında Türkiye'nin çalışma çağındaki nüfusunun 60 milyona ulaşmasının beklendiğini söyledi.
Bunun büyük bir demografik fırsat olduğunu vurgulayan Boydak, bu fırsatı değerlendirmenin ancak insanlara nitelikli eğitim vermekle, geleceğin daha da çeşitlenecek işlerine uyum sağlayacak becerileri kazandırmakla mümkün olacağını dile getirdi.
Çağın yeni bir öğretmen rolüne ihtiyaç olduğunu gösterdiğini işaret eden Boydak, "Yeni öğretim modellerinde öğretmenlerin yol gösteren, öğrenmeyi öğreten rolleri ön planda" dedi.