Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2005 00:00
OECD, üye ülkeler için hazırladığı Ekonomik Görünüm Raporunu açıkladı. Raporda, ‘Ekonomik şokların olmaması halinde, Türkiye’de, 2005 ve 2006’da yüzde 6 oranında daha sürdürülebilir bir ekonomik büyüme bekleniyor’ denildi.EKONOMİK İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye’de, 2005 ve 2006’da yüzde 6 oranında, daha sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin beklendiğini bildirdi. OECD tarafından, üye ülkeler için hazırlanan Ekonomik Görünüm Raporu’nda, üç yıldan buyana yüksek büyüme oranı yaşayan Türkiye’nin geçen yıl, özel tüketim ve yatırımlardaki artışın etkisiyle, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) temelinde yüzde 9 oranında büyüdüğü hatırlatıldı. Raporda, ‘ekonomik şokların olmaması halinde, Türkiye’de, 2005 ve 2006’da yüzde 6 oranında, daha sürdürülebilir bir ekonomik büyüme bekleniyor’ saptamasına yer verildi.REFORMLAR SÜRMELİ: OECD raporuna göre, Türkiye’de iç ekonominin bir finansmanı olan ve yükseliş halindeki sermaye girişinin, ileride de devam etmesi ve geriye dönmemesi için, ‘sıkı makro ekonomik politika ile yapısal reformların’ birlikte uygulanmaya devam etmesi gerekiyor. Raporda, YTL’deki değerlenmeye rağmen, ihracat artışının devam ettiği, ancak ithalat daha hızlı arttığı için, bu trendin net dış ticarete etkisinin çok fazla olmadığı vurgulandı.CARİ İŞLEMLER AÇIĞI: Raporda, cari işlemler açığının, GSYH’nin yüzde 5’inin üstüne çıktığı, işsizlik oranının da yüzde 10’ların üstünde seyrettiği hatırlatılırken, bütün bu gelişmelerin ise ekonomideki güveni olumsuz etkilemediği vurgulandı. Cari işlemler açığının, büyük oranlı portföy cinsinden sermaye girişiyle finanse edildiği, doğrudan yabıncı sermaye girişinin ise bu yıldan itibaren artış göstermeye başladığı kaydedildi.HEDEFLERİN ÜSTÜNDE: Kamunun geçen yılı, GSYH’nin yüzde 6.5’i oranında faiz dışı fazlayla kapattığı hatırlatılan raporda, 2005 bütçesinin de sıkı kamu maliyesi önlemleri içerdiği bildirildi. Sıkı mali önlemler sonucunda, kamu maliyesine ilişkin, bu yılın ilk çeyreğindeki hedeflerin üstünde bir gerçekleşme olduğu kaydedildi.ENFLASYON KREDİSİ ARTTI: Enflasyonun da hedefler dahilinde ilerlediği belirtilen raporda, resmi enflasyon beklentisiyle, piyasanın enflasyon beklentisi arasındaki farkın kaybolduğu, enflasyonu indirmeye yönelik kredibilitenin arttığı ifade edildi. Raporda, bu yılki yüzde 8’lik enflasyon hedefinin de, açık ve güvenilir para politikası, iyi makro ekonomik program ve kontrol altında tutulan ücretlerin de yardımıyla yolunda ilerlediği kaydedildi.YAPISAL REFORMLAR: Kurumsal ve yapısal reformların, uluslararası piyasalardaki güveni sağlamak için gerekli olduğunun altının çizildiği raporda, bazı alanlarda ‘reform yorgunluğu’ görüldüğü, ancak bankacılık, vergi ve sosyal güvenlik reformlarındaki bazı gecikmelere rağmen, IMF ile imzalanan Stand-by düzenlemesi öncesinde bu reformlarda ilerleme kaydedildiği ifade edildi. İstihdam üzerindeki vergi yükünün yüksek olması nedeniyle, kayıtlı ekonomideki rekabet koşullarının ağırlaştığı da vurgulandı. Bu arada Türkiye ekonomisinin dış çıpalarının, IMF ve AB olacağı da ifade edildi.IMF: Tahviliniz benzer ülkelerden daha cazipULUSLARARASI Para Fonu’na (IMF) göre, Türkiye’nin risk durumu, birçok gelişmekte olan ülke ile aynı düzeyde iken, Türk tahvilleri benzer risk durumuna sahip ülke tahvillerinden daha çok ilgi görüyor. IMF’nin Küresel Mali İstikrar Raporu’na göre, Türkiye’nin risk durumundaki iyileşme devam ediyor. Rapora göre, Türk tahvillerinin ilgi görmesinde, makro ekonomik alandaki gelişmelerin yanı sıra Türkiye’nin AB’ye uyum çabaları da etkili oluyor. Raporda, Türkiye’nin,
kredi notunun da ileriki aylarda daha da iyileÅŸmesinin beklendiÄŸi vurgulanıyor. Türkiye’nin, piyasalardan daha uygun koÅŸullarda borçlanabildiÄŸinin belirtildiÄŸi raporda, Brezilya’nın da Türkiye gibi uluslararası piyasalarda ilgi gördüğü kaydediliyor. Raporda, ABD’deki faiz artırımına raÄŸmen Türk tahvillerine olan talebin devam etmesinin beklendiÄŸi, Türkiye’nin borçlanma maliyetinin de artan borçlanma imkanları çerçevesinde azalmaya baÅŸladığı, borçlanma vadelerinin uzadığı ifade ediliyor. Rapora göre, Türkiye ve Brezilya gibi yükselen piyasalar, geçtiÄŸimiz aylarda küresel piyasalardaki portföy cinsinden yatırım akışından önemli pay aldılar. aBD’deki faiz artırımının devam etmesinin ise yükselen piyasalara yönelik sermaye akışını olumsuz etkilediÄŸi de vurgulandı. AB’yle müzakere büyümeyi hızlandırırEKONOMÄ°K büyümenin iki önemli senaryo ve anahtar faktörü olduÄŸunun altı çizilen OECD raporunda, bunlardan ilki ‘Ekim ayında müzakerelerin baÅŸlamasıyla birlikte sermaye akışının hızlanması durumunda, ekonomik büyümenin daha da yüksek çıkabileceÄŸi’ olarak özetlendi. Ekonomik büyümeyi etkileyebilecek ikinci faktör ise ‘gerek ekonomik gerekse jeopolitik kökenli iç ve dış güveni bozucu bir geliÅŸmenin yaÅŸanması ve Cari Ä°ÅŸlemler açığının sürdürülebilirliÄŸinin sorgulanması halinde, ekonomik büyümenin tehlikeye girmesi’ olarak belirtildi.Kronik iÅŸsizlik güveni zayıflatıyorOECD raporunda, büyüyen sermaye akımlarının gelecekte ani bir ÅŸekilde tersine dönmemesi ve iç ekonominin bu mali kaynakları etkin kullanımı için, sıkı makroekonomik politikaların ve yapısal reformların tam olarak yürürlüğe konulması gerektiÄŸi kaydedildi. Ä°hracatın hızlı bir ÅŸekilde artmasına karşın ithalattaki daha güçlü artış nedeniyle net ticaret dengesine katkısının olumsuz olduÄŸu anlatılırken, ‘artan cari açık, yüzde 10 civarında kronik yüksek iÅŸsizlik oranının güveni zayıflattığı’ uyarısı yer aldı. KüreselleÅŸme liginde bir basamak düştükTÃœRKÄ°YE 12 deÄŸiÅŸik gösterge esas alınarak oluÅŸturulan ‘KüreselleÅŸme Endeksi’nde 62 ülke arasında bir basamak daha düşerek 56’ncı oldu. Özgürlüklerle güçlü bir bağı olduÄŸu öne sürülen küreselleÅŸmede ilk sırayı özgürlüklerin oldukça sınırlandırıldığı Singapur yer aldı. ABD’li danışmanlık ÅŸirketi A.T. Kearney ile Foreign Policy Dergisi tarafından ortaklaÅŸa hazırlanan ‘KüreselleÅŸme Endeksi’ yayınlandı. Türkiye dahil, 62 ülkeyi kapsayan ‘2005 KüreselleÅŸme Endeksi’ ile ilgili raporda küresel entegrasyonun Irak savaşı gibi bazı olumsuz faktörlere raÄŸmen devam ettiÄŸi vurgulandı. Ticaret, maliye, uluslararası siyasi angajman, iletiÅŸim teknolojileri ve turizm gibi çok deÄŸiÅŸik 12 gösterge kullanılarak oluÅŸturulan ‘KüreselleÅŸme Endeksi’, ülkelerin ne ölçüde küreseleÅŸtiÄŸini gösteriyor. Endeksin kapsadığı 62 ülke, dünyanın GSYÄ°H’sının yüzde 96’sını yaratıyor ve dünya nüfusunun yüzde 85’ini barındırıyor.Â
button