Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz’ın ‘Düşük faiz ile büyüme arasında bir bağ yok’ açıklamasına sert çıkarak, “Durmuş bey kendi işine baksın. Onu muhatap alacak değilim. Kendisinin başarısı ortadadır. ABD’ye bir baksın faiz oranı nedir enflasyon oranı nedir bunu bir öğrensin. Batı’ya bir baksın. Japonya’ya bir baksın. Bu konuda fazla konuşmaya da gerek yok” açıklamasını yapmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bu konuda bir kavga içine girmek istemeyen Durmuş Yılmaz dün Hürriyet’e yaptığı özel açıklamada sadece faiz-enflasyon tartışmaları hakkında görüşlerini tekrarladı. Yılmaz şunları söyledi:
400 YILLIK LİTERATÜR
“Benim işim bu ve en iyi bildiğim konuda konuşuyorum. ‘Faizin sebep, enflasyonun sonuç’ olduğu yönündeki ilişkiye inanıyorsanız ABD’de, AB’de ve Japonya’da faizlerin düşük olmasıyla enflasyonun düşmüş olduğuna kanaat getirirsiniz. Düşük faiz tek başına yeterli olsaydı bu ülkeler durgunluk sorununu çözmüş olurlardı. 350-400 yıllık bir ekonomi politik bilimsel literatür var. Bu doğru değilse Smith’in Keynes’in ve diğerlerinin kitaplarını bir alana yığalım ve yakalım. Sonra da, Merkez Bankası yasasını değiştirip faizleri sıfırlayalım, görelim öyle mi oluyormuş. Diyelim ki oldu, ben de çıkar özür dilerim; “Biz bu işi bilmiyormuşuz” diye. “
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞINI ÖNGÖRDÜ
1883 yılında doğan John Maynard Keynes Ekonomik durgunlukla mücadelede müdahaleci para ve maliye politikalarını savunmasıyla tanınıyor. Bu düşünceleri daha sonra Keynesci ekonomi akımı içinde biçimlendi. Temel politika önermesi talep yönlü makroekonomik poltikalar. Keynes Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’ya ağır yaptırımlar uygulanmamasını savunmuş ve ikinci dünya savaşını öngören açıklamalar yapmıştı.