‘Not’ turları

İki kurumun da Ankara ve İstanbul’da temaslarda bulunması, “Türkiye not artışında son dönemece girdi” yorumlarına neden oldu.

ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in geçen Kasım’da Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmesinden bu yana piyasalara hakim olan not artışı beklentisini, geçen ve önceki hafta Ankara ve İstanbul’a yapılan iki önemli ziyaret iyice güçlendirdi. Bu ziyaretlerin ilki Türkiye’nin notunu artırmasına kesin gözüyle bakılan Moody’s’den, diğeri ise geçen ay Türkiye’nin kredi notunu bir basamak yükselten Standard&Poor’s’tan (S&P) geldi. Ard arda Türkiye’ye gelen iki kuruluşun heyetlerinin Ankara ve İstanbul’da, 2 gün boyunca kamu ve özel sektör temsilcileriyle görüştüğü öğrenildi.

ARTIŞ ÖNCESİ SON ZİYARET

Bu ziyaretlerle, Borsa İstanbul’un yükseliş performansı ve faizlerde görülen düşüşlerin ardından önceki gün Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın da not artışı için ‘Yakında mutlaka bekliyorum’ ifadesini kullanması bir süredir not artışı atmosferine giren Türkiye’nin artış için son dönemece girdiği şeklinde yorumlandı. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not değerlendirmesi yaptıkları ülkelere çeşitli ziyaretler yaptığı biliniyor. Bunların bir kısmı rutin ziyaretler olarak görülürken, bazıları da not artışı öncesi son ziyaretler olarak değerlendiriliyor. Bu açıdan piyasaların bir süredir fiyatladığı Moody’s’in son ziyareti özellikle not artışı ziyareti olarak görüldü.

S&P’DEN ÜST DÜZEY HEYET

S&P’nin not artışında karar vericiler arasında yer alan 5 kişilik bir heyetle yaptığı ziyaret ise, farklı yorumlara neden oldu. S&P heyetinde yer alan isimlerden birinin de şu anda kurumun tepe yönetiminde yer alan S&P Bankacılık Direktörü Emmanuel Volland olduğu öğrenildi. Volland 2001 krizi sonrasında Türkiye’ye ilişkin değerlendirmeleri ve ziyaretleriyle Türk finans çevrelerinin yakından tanıdığı bir isim. Bu üst düzey S&P heyetinin ziyareti direk not artışı ziyareti olarak görülmese de, Ankara’ya ve özel sektöre, ‘Türkiye bizim için’ önemli mesajını vermeyi amaçladığı kaydedildi. S&P heyetiyle görüşen üst düzey bir yönetici, “S&P bu ziyareti rutin olarak nitelese de, böylesine önemli 5 kişinin birden gelmesi pek de rutin değil. Türkiye’yi göz ardı edememenin göstergesi” değerlendirmesini yaptı.

S&P: Borcunuz  endişe verici

S&P heyeti, özel sektör ziyaretlerinin ‘rutin’ olduğunu belirttiği görüşmelerinde, “Özel sektörün makro ekonomik gelişmelere bakışını görmeyi istiyoruz” dediği öğrenildi. S&P heyetinin Türk özel sektör temsilcileriyle görüşmesinde verdiği kaydedilen mesajlar şöyle:
· Türkiye’nin borçluluğu yüksek. Özellikle kısa vadeli borçlar çok fazla.
· Uzun vadede bu borcun sürdürülebilir olamayacağı endişesini taşıyoruz.
· Dünyadaki likidite fazlasının Türkiye’ye yöneleceğinin farkındayız.
· Ancak bu para ne olursa olsun sıcak para. Bizim için önemli olan Doğrudan yabancı yatırımlar.

2001’de Türk bankalarını değerlendirdi

ŞİMDİ S&P’nin tepe yönetiminde yer alan Emmanuel Volland, Türkiye’nin yaşadığı en önemli krizlerden biri olan 2001 krizi sırasında S&P Bankacılık Departmanı Direktörü olarak görev yapıyordu. Volland 2002’de, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Türk bankalarının tamama yakınının sermayesinin yeterli olduğu açıklamasına karşın sektörün zayıf olduğunu ve sermayelerinin de yeterli düzeyde bulunmadığını belirterek, “BDDK denetlemesi bizim sektöre bakışımızı etkilemiyor. Bankacılık sektörünün hâlâ zayıf ve sermaye açısından yetersiz olduğunu düşünüyoruz” demesiyle dikkat çekmişti.

Moody’s ve Fitch’in  gerisine düşmemek için

S&P geçen ay Fitch’ten yatırım yapılabilir seviye (BBB-), Moody’s’den de (Ba1) yatırım yapılabilir seviyenin bir basamak altında nota sahip olan Türkiye’nin kredi notunu bir basamak artırarak ‘BB+’ ya yükseltmişti. S&P’den yeni bir not artışının normalde en az 1 yıl veya 18 ay sonra gelmesi bekleniyor. Bazı piyasa uzmanları, Moody’s’in not artırmasından sonra, S&P’nin bir yılı beklemeyeceği görüşünde. S&P ile görüşmelerden birine katılan bir üst yönetici, “S&P Moody’s’in not artışı yapacağını gördü. Makro göstergelerde ciddi sapma olmazsa bir yıla kalmaz S&P’den de bir not artışı daha gelebilir” yorumunu yaptı.

2014’te sözleşme için lobi yapıyor

S&P’nin ziyaretiyle ilgili bir diğer yorum da, kurumun Türkiye ile yeniden kontrat yapma isteği. Bu yıl başında Hazine Türkiye’nin kredi derecelendirmesi için S&P ile kontratını iptal etmişti. Türkiye S&P yerine, notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkaran Fitch’i tercih etti. S&P’nin önümüzdeki yıl Türkiye ile kontratını yenilemek istediği ve 2014 için şimdiden lobi faaliyetine başladığı belirtiliyor. S&P’nin yeni Ticaret Kanunu ile artacak yeni iş potansiyelini kaçırmak istemediği de yapılan yorumlar arasında.

8 ve 16 Mayıs tarihleri önemli

MOODY’S’in Ankara’da, Hazine Müsteşarlığı temsilcileri başta olmak üzere, ekonomi yönetimi temsilcileriyle bir araya geldiği, İstanbul’da da banka ve finans kuruluşu tepe yönetimleriyle görüştüğü belirtiliyor. Moody’s’in olası not artışının zamanlamasına ilişkin görüşler ise, 2 hafta içinde olacağı yönünde toplanıyor. Moody’s’in ilk olarak ‘Çözüm Süreci’ kapsamında 8 Mayıs Çarşamba günü başlayacak olan PKK’lıların çekilişini izleyeceği ve ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 16 Mayıs’taki ABD ziyaretinden çıkacak mesajlara göre not artırmaya karar vereceği belirtiliyor.

ABD ziyaretinden öncesine dikkat

BAZI analistler Moody’s’in olası not artışının 16 Mayıs’ta ABD’ye gidecek olan Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinden önce bile gelebileceğine işaret ediyor. Buna gerekçe olarak ise, iki ülke liderinin vereceği mesajların ziyaretten kısa bir süre önce belirleneceği ve bundan da kredi ajanslarının haberdar olabileceği iddiasını gösteriyorlar.