Normalleşme için yeni paketler geliyor

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, iç piyasa ve talebin hızlı normalleşmesi için yeni paketler hazırlandığını söyledi. Albayrak, “Finansman kredi destek paketleri, konutta Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en uygun maliyetli uzun vadeli, farklı paketler olacak” dedi. Albayrak, seçimlerin 2023’te olacağını vurguladı.

7 MİLYONA YAKIN BİREYSEL İHTİYAÇ KREDİSİ

Albayrak, TRT Haber’de katıldığı programda, vergi ertelemelerinden, likidite ihtiyaçlarının karşılanmasına ve işsizliğin yasaklanmasından, kısa çalışma ödeneğiyle işverenin desteklenmesine kadar attıkları adımları hatırlatarak, “260 milyar lirayı geçen ve çarpan etkisiyle 600 milyara yakın, 260 milyar lira etkisiyle gayri safi mili hasılanın yüzde 5’i, çarpan etkisiyle bakınca gayri safi milli hasılanın yüzde 10-11 oranıyla önemli bir süreç” dedi.

Albayrak, İş’e Devam kredisine 200 binden fazla işletmenin başvurduğunu ve 180 binden fazla işletmeye bu kredinin verildiğini belirterek, “150 milyar lirayı buldu, yüzde 97’si KOBİ. Yani esas ihtiyacı olan. 7 milyona yakın bireysel ihtiyaç kredisi tahsis edildi. Yüzde 85’in üzerinde başvuru kabul oranı var. İlk günden beri şeffaf şekilde bu noktaya getirdik” diye konuştu.

Yeni bir destek paketi olup olmayacağına yönelik soruya ise Albayrak, şu yanıtı verdi:

KONUTA, TURİZME PAKET

“Bundan sonraki süreçte, normalleşme süreci, iktisadi faaliyetin devamı noktasında hızlı adımlarla iç piyasa, iç talebin hızlı şekilde normalleşmesi, bunun içerisinde sosyal ihtiyaç destek paketleri olacak, finansman kredi destek paketleri olacak. Bunun içerisinde konut anlamında ülke tarihinin en uygun maliyetli, uzun vadeli, ödemesiz farklı paketlerimiz olacak. Bunun yanında turizm, seyahat anlamında sektörlerimizi desteklemeye yönelik paketlerimiz olacak. Farklı talepler oluyor, vergi, öteleme, kısmi çalışma gibi talepler oluyor. Bunlara çalışıyoruz. Bunlarla ilgili bazı adımlarımız olacak, bunları Meclis süreçiyle ilişkilendirerek adımlarımız olacak. Bu dinamik süreci hızlı şeklide yönetmemiz lazım.”

HAREKETLENMENİN BAŞLAYACAĞI DÖNEM

Bakan Albayrak, haziran ayından itibaren tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de normalleşmenin başlayacağını belirterek, “Haziran ve temmuzla birlikte ihracatta, ticarette, turizmde, iç piyasa ve iç tüketim noktasında hareketlenmenin yavaş yavaş başlayacağı döneme giriyoruz. Bununla ilgili tüm paydaşlarla yoğun iletişim, taleplerin yoğun şekilde değerlendirilmesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hızlı reaksiyon gösterme refleksinin de avantajıyla çok hızlı şeklide sahada normalleşme sürecinin ekonomik adımlarını, hazırladığımız adımları adım adım atarak bu süreci dinamik şekilde yürüteceğiz. Bu süreç de geçecek” dedi.

POZİTİF BÜYÜMEYLE KAPATACAĞIZ

Büyüme beklentilerine yönelik Albayrak, “Türkiye, dünyaya kıyasla büyümeden tutun işsizliğe kadar bir çok alanda etkilenen ülkeler içinde en az etkilenen, pozitif ayrışan ülke olacak. Birinci çeyrekte dünyada bir çok ülke ciddi küçülme yaşadı, Türkiye, bu anlamda birici çeyrekte pozitif. İkinci çeyreğe bakacağız, dünya, bir çok ülke ciddi daralma yaşayacak, Türkiye onlara kıyasla daha az etkilenecek, negatif olsa da daha az etkileneceği süreç olacak. Nisan ayında herkes evinde oturdu, kimse üretip tüketmedi. İnşallah hazirandan itibaren toparladığımız süreçte, normalleşme süreci daha iyi olacak. Yılın kalan iki çeyreğinde, yılın ikinci yarısında bu manada da Türkiye’nin pozitif ayrılacağı 2020 yılını öngörüyoruz” diye konuştu.

Albayrak, bu kriz olmadan önce ilk çeyrek büyüme tahminlerinin iyi gittiğini hatırlatarak, “Bu krizin etkileri büyüdükçe yüzde 5 ve üzeri büyüme tahminlerimizi dünyada yaşanan ikinci ve üçüncü çeyrek süreçlerinde revize etme noktasındayız ama çok bilen ama çok yanılan otoritelerin söylediğinin aksine, hepsi (Türkiye yüzde 5-6-7-8-10 küçülecek) diyorlar. Bu kriz olmasaydı yüzde 5’i tutturacağımız yıl olacaktı. Ama bu krize rağmen, yüzde 5, yüzde 8, yüzde 10 küçülme değil, inşallah pozitif büyümeyle bu yılı kapatacağımız yıl olması için çok büyük çaba sarfediyoruz. Bu çerçevede 2020’yi kapatacağımız yıl olacak” dedi.

DELİKLERİ TEK TEK KAPATIYORUZ

Albayrak, Türkiye’nin artık rekabetçi kur politikasıyla üretim odaklı üreticilerin desteklendiği yeni bir ekonomik modele geçtiğini belirterek, “Maliyetler ve yatırımların yüksek maliyetli faiz marjlarına değil, düşük marjlarla uzun vadeli ve öngörülebilir ve yatırım iklimine giriyoruz” dedi. Doların 10-15 lira olacağı söylemlerine karşılık Albayrak, “Ben bu hikayeyi 2018’den beri biliyorum. Bitmedi, bitmeyecek” dedi. Finansal güvenliğe tehdit olabilecek delikleri tek tek kapattıklarını söyleyen Albayrak, “Berat Albayrak’ın yaptıkları önümüzdeki dönemde belli olacak” diye konuştu.

GENÇLERİ ZEHİRLEMEYE DÖNÜK KAMPANYA VAR

Albayrak, siyasetin kirli olduğunu, gençleri zehirlemeye dönük bir kampanya da olduğunu belirterek, “Başarılı, güler yüzlü toplumun kahir ekseriyatı bu tiyatronun farkında” dedi. 

DAMAT OLMAKTAN GURUR DUYARIM

Albayrak, hayatta Sadık Albayrak’ın oğlu, Tayyip Erdoğan’ın damadı olmaktan gurur duyduğunu söyledi. Albayrak, “Benim bu hayatta onur duyduğumu iki unvan var. Sadık Albayrak’ın oğlu ve Tayyip Erdoğan’ın damadı olmak. Benim için bu şeref. Benimkisi dava ve gönül ilişkisi” dedi. Sosyete eleştirilerine de, 1942 yılında doğmuş yıllarca kirada oturmuş, hapisler yatmış, kütüphanesindeki Osmanlıca eserleri satmak zorunda kalmış birisinin oğlu olduğunu belirterek, bütün akrabaları bakanlık milletvekili imkanlarından kullananlar gibi devlet imkanlarını kullanmadığını kaydetti. CHP’li Faik Öztrak’ı kastederek, Hazine Müsteşarlığı döneminde yüzde 12 faizle dolar üzerinden 30 yıl borçlandığını belirten Albayrak, “Halen onun borcunu ödüyoruz” diye konuştu. 

TÜRKİYE HİÇBİR VATANDAŞINI TEDAVİSİZ BIRAKMADI

ABD ve AB ile karşılaştırınca koronavirüse karşı alınan ekonomik ve sosyal önlemlerin Türkiye ekonomisinin ne kadar büyük olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Albayrak, pek çok ülke parası olmayanları ölüme terk ederken, Türkiye’nin hiçbir vatandaşını tedavisiz bırakmadığını kaydetti. Albayrak, sağlık sektörü ve finansal sistemi güçlü olan Türkiye’nin bu süreçten daha güçlü çıkacak nadir ülkelerden birisi olacağını söyledi.