Güncelleme Tarihi:
Türkiye Bankalar Birliği'nin 2012 yılı ilk yarıyıl değerlendirmesi ve beklentilerinin açıklandığı basın toplantısına katılan Akdeniz, burada yaptığı konuşmada, 2011 yılının ağustos ayından itibaren Çek Yasası'ndaki değişikliğin tartışılmaya başlandığını ve çekte hapis cezasının kaldırıldığını hatırlattı.
Kasım 2011'de başlatılan çalışmaların Nisan 2012'de tamamlandığını ve 9 Nisan 2012 itibariyle kişilerin geçmiş çek ödeme bilgilerini içeren çek raporlarını alabilecekleri “çek raporu sunum sistemi”nin kullanıma açıldığını anımsatan Akdeniz, bu sistemin amacının çek kabul edenlerin çeki kabul etmekle nasıl bir risk aldıklarını göstermek ve onların somut kararlarını somut bilgilere dayanarak vermelerin sağlamak olduğunu söyledi.
Bu aşamada çek hamillerinin, bedelini peşin almadıkları her satış işleminin alıcıya açılmış bir kredi olduğunu, bunun da bir risk yarattığını bilmelerinin önem arz ettiğini belirten Akdeniz, risk yönetiminin en önemli unsurunun bilgi olduğu gerçeğinden hareketle, bu sistemle hamillerin risklerini yönetmeleri açısından bilgiyle donanmalarının amaçlandığını vurguladı.
Yüzde 83'ü temiz, yüzde 17'si karşılıksız bilgi içeriyor
Kasım Akdeniz, sistemi uygulamaya açtıkları Nisan 2012'den bu yana toplam 43 bin 530 çek raporunun sistem tarafından üretildiğini, ancak bunun beklentilerin altında bir rakam olduğunu, dolayısıyla geçen hafta itibariyle tanıtım çalışmalarına başladıklarını ifade etti.
Kasım Akdeniz, raporların yüzde 83'ünün temiz, yüzde 17'sinin ise karşılıksız çek bilgisi içerdiğini bildirdi.
Karşılıksız çek sayısının arttığına ilişkin haberlere değinen Akdeniz, diğer taraftan piyasada kullanılan çeklerin sayısının azaldığını, aslında azalışın 2007'den bu yana görüldüğünü, 2007'de ibraz edilen, ödenen, ödenmeyen çek toplamının 35 milyon olduğunu, rakamın 2011 yılında ise 21 milyona indiğini belirtti.
Azalmanın çeke alternatif farklı ürünlerin sisteme girmesinden kaynaklandığının altını çizen Akdeniz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Karşılıksız çek sayılarının arttığı doğru. Ancak bu artışa geçmiş yıllar trendiyle beraber bakmak lazım. 2009 yılında karşılıksız çek sayısının tepe noktasına ulaştığını, 2011 yılında dip yaptığını, daha sonra sayının artmaya başladığını görüyoruz. Protestolu senetlerin trendlerine baktığımızda da karşılıksız çeklere paralel seyir söz konusu. Karşılıksız çek sayısının artışının, genel makro ekonomik trendlere bağlı olarak geliştiğini söylemek mümkün. Buradaki çözüm, tüccarların ve sanayicilerin tahsilat problemi yaşamamak için kendi risk yönetim anlayışını geliştirmeleri.”
“Yüzde 50'lik artış söylemi doğru”
Merkez Bankası'nın aylık olarak karşılıksız çek sayısını yayımladığına
değinen Akdeniz, Ocak 2012'de 62 bin olan karşılıksız çek sayısının Şubat ayında
76 bine çıktığını, Mart'ta 59 bine düştüğünü, Nisan'da tekrar 61 bine, Mayıs ayında da 83 bine çıktığını, Haziran'da ise 61 bine indiğini hatırlattı.
Karşılıksız çekin dip yaptığı 2011'de bu rakamın 40-50 binler civarında olduğuna dikkati çeken Akdeniz, “Bu nedenle, 'geçen seneye göre yüzde 50'lik artış olduğu' söylemi bu rakamlara baktığımızda doğru. Karşılıksız çek sayısı tepe noktasına ulaştığı 2009 yılında ise aylık 180 bin civarındaydı” diye konuştu.