Güncelleme Tarihi:
EN ağır krizini 1999 yılında yaşayan turizm sektörü, bu yıl rekora imza attı. Ocak-kasım döneminde Türkiye'ye gelen ziyaretçilerin sayısı 9 milyon 978 bine ulaşması 10 milyonluk turist hedefinin yakalandığını gösterirken, bu rakam bir önceki yıla göre yüzde 39.2'lik, 1998 yılına göre de yüzde 10.1'lik artış anlamına geldi. Ocak-eylül dönemi verilerine göre, bu yıl 9 aylık dönemde 5 milyar 869 milyon dolarlık gelir sağlandı. Bu da 1999'a göre yüzde 48.1, 1998 yılına göre ise yüzde 2'lik bir artış anlamına geliyor.
Yabancı ziyaretci ve gelirler açısından rekor yılı olan 2000'a ilişkin TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) Başkanı Başaran Ulusoy'un dikkat çektiği nokta ise, kişi başına gelirler de azalma yaşanması. Ulusoy'un vurguladığı bir başka nokta ise, turizm sektörünün bu yılki performansını ağır bir kriz yılının ardından gösterdiği.
Yılı 7 milyar dolar gelirle kapatması öngörülen turizmde, 2001 yılında, bu yılki artış trendinin yaşanması bekleniyor. Ancak sektörün yapısal sorunları ve tanıtım eksikliği konularındaki şikayetler sürüyor. Türkiye'nin bugünkü kapasitesiyle en az 15 milyon turist ağırlayabileceğine dikkat çekilirken, bu noktada devlet desteğinin önemi vurgulanıyor.
Ulusoy: Turizm politikası gerekli
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy: 2000 yılı yabancı ziyaretçi ve toplam gelirler açısından olumlu bir tablo çizen, ancak sektörümüz açısından önemli sorunların da yaşandığı bir yıl olmuştur. Sürdürülebilir bir turizm gelişiminin sağlanması için ülkemizin kısa, orta ve uzun vadeli turizm ve tanıtım politika ve stratejilerinin ortaya konması gerektiyor.
Reklam pastası yüzde 25 büyüdü
GEÇEN yılın olumsuz etkilerini bu yıl üzerinden atan reklamcılar, sektörün performansından memnun. Bu yıl yaşanan tüketim patlamasının reklam harcamalarını da artırmış olması reklam sektöründe pazarı büyüttü. Reklamcılara göre bu yıl reklam pastası 1.5 milyar dolara ulaştı. Bu da geçen yıla göre yüzde 25'lik bir artışı ifade ediyor. Öngörüler, 2001 yılında da benzer bir oranın yakalanacağı yönünde.
Ancak, performansı diğer sektörlere direkt bağlı olan reklamcılar bu noktada biraz temkinli davranmaktan yana. Mali piyasalardaki dalgalanmalarla paranın piyasadan çekilmesinden sektörün etkilendiğine dikkat çeken Reklamcılar Derneği Başkanı Faruk Atasoy, bazı firmaların likiditeleri azaldığından, bazılarının da para kazanmaya yönelmiş olmalarından reklam harcamalarını durduğunu ya da ertelem yoluna gittiğine dikkat çekti. Pazardaki ivmenin devam edebilmesinin ön koşulu, 2001'de olağanüstü bir olay yaşanmaması. En iyi reklamveren sektörler olan telekomünikasyon, beyaz eşya, bankacılık ve otomobilde yaşanacak gelişmeler reklamcıları yakından ilgilenirken, duyulan endişe Türkiye'de kriz zamanlarda reklam harcamalarının kesiliyor olması.
Bankalar artık reklamda çekingen
Reklamcılar Derneği Başkanı Faruk Atasoy: Bu yıl yüzde 10 civarında reel bir artış bekliyorduk. Gerçekten de ertelenmiş ve yeni reklam yatırımlarının devreye girmeye başladığı bir süreç yaşadık da. Fakat son aylarda, Fon'a devredilen bazı bankaların daha önce yoğun reklam yapmış olmaları, bankalar nezdinde psikolojik bir reklam çekingenliği yarattı. Yine de, şu anda reklam endrüstrisi açısından genellenebilecek bir durum yok. Yalnız faizlerin normal düzeyine inmesine ve dengeler yeniden oluşana kadar bir belirsizlik ortamı yaşayacağız. Bu da en azından önümüzdeki aylarda reklam yatırımlarını etkileyecektir.
Kimya 2000’i başabaş kapattı
İLAÇ, kozmetik, temizlik maddeleri, boya, petrokimya gibi pekçok alt sektörü bulunan kimya, ekonomik gelişmelerin diğer sektörlerdeki etkilerinin direkt yansıdığı bir sektör. Rusya krizi ve depremin etkisiyle yılın ilk aylarını pek iyi geçirmeyen sektör, özellikle Rusya'ya ihraç edilen sabun, deterjan, boya ve deri kimyasalları gibi ürünlerde ciddi kayıplar yaşamıştı. Deprem sonrası yapılaşma artacak düşüncesiyle inşaat kimyasalları için beklenti içine giren sektör, izinlerin, yapı yönetmeliğinin ertelenmesiyle burada da umduğunu bulamadı. 1999 yılını yüzde 2 küçülen sektör, yine de yıl içerisinde sıfırlamayı başardı. Ancak mali krizden etkilenen sektörlerden biri olan kimyada bu yıl büyümeden söz edilmiyor. Sermaye yoğun bir sektör olan kimyada yabancı sermaye yatırımları büyük önem taşıyor. Ancak 2000'in başındaki bir joint-venture dışında yabancı sermaye konusunda bir gelişme olmadı. Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı Timur Erk, 2001'in ikinci yarısında burada ciddi gelişmeler bekliyor. Ancak ekonomide başka bir olumsuzluk yaşanmaması kaydıyla. Sektörde tek ithalat hammadde bazında. Petrol fiyatlarındaki artışın girdi maliyetlerini yükseltmesinin yanı sıra, hammaddesini dolarla alıp, ihracatını euro ile yapan pekçok firma sıkıntılı günler yaşadı. Sektör ihracatta AB'ye bağımlı durumda, çünkü hammadde de buradan alınıyor, ihracatın büyük bir kısmı da bu bölgeye yapılıyor. Erk, bu yıl ihracatın yüzde 10-15 gerilediğini belirtirken, yeni yılda bu durumun değişmesi için ihracat teşviklerine ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
2001’in ilk yarısı kayıp
Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı Timur Erk: 1999 yılında büyüme hızımız eksi 2'lerdeydi. 2000'in ortasında bunu sıfırladık ve tam artıya geçmek üzereyken mali krizden etkilenerek yine başabaş noktasına düştük. Beklentilerimizin çoğuni 2001 yılına ertelemiştik ama yılın ilk ilk yarısına, özellikle ilk 4 ayına hiç umutlu bakamıyoruz. Tekstil ve deri kimyasalları üreten firmalarda ciddi tenkisatlar olabilir. Onun dışında bir istihdam kaybı beklemiyoruz çünkü 1999'da herkes ona göre tedbirini almıştı. Meccut şartlar altında 2001 yılına pek olumlu bakamıyoruz, yeni yılın ilk 6 ayında yüzde 2-3 küçülme bekliyoruz.