Güncelleme Tarihi:
JEOLOJİK, jeomorfolojik, biyolojik ve kültürel mirasın korunması, sürdürülmesi ve yerel halk tarafından sahiplenerek ekonomik kalkınmanın sağlanmasını hedefleyen UNESCO Global Jeopark ağına Türkiye’den Kapadokya Jeoparkının da dahil edilmesi için yürütülen çalışmalar hızlandı. Turizmin Nevşehir’in tamamına yayılması ve dünya mirasının yerel halk tarafından sahiplenilmesini hedefleyen projede Kapadokya Jeoparkı Bilimsel Koordatörü Doç. Dr. Ahmet Serdar Aytaç, en geç ekim sonuna kadar başvuru dosyasının UNESCO’ya gönderileceğini belirterek, yapılan çalışmaları ve gelinen durumu şöyle anlattı: “Kapadokya Jeoparkıyla UNESCO Global listesine girerek turizmi Nevşehir ilinin bütününe yaymayı böylece yöre halkının sosyo ekonomik kültürel kalkınmasını hedefliyoruz. Jeoturizm ve jeoparklar birer kırsal turizm alanlarıdır ve 2 bin ila 2 bin 500 metrekare büyüklüğünde olmalarına karşın biz Nevşehir ilinin tamamını içine alacak şekilde, 5 bin 485 kilometre karelik alanın global jeopark ilan edilmesi için hazırlıklarımızı yürütüyoruz. Bu alan içinde jeolojik ve jeomorfolojik geçmişin izlerini taşıyan 118 nokta tespit edildi. Bunların tamamı aşamalı şekilde turizme açılacak.”
DOĞA DOSTU TURİZM
Kapadokya’da Ürgüp, Göreme, Avanos üçgeninde yoğun turizm faaliyeti olduğunu ancak jeopark ile turizmin bu üçgenin dışına çıkmasını, 12 aya yayılmasını hedeflediklerini kaydeden Aytaç, “Jeoparklar doğa dostu bir turizm çeşididir, yöre halkının eğitilmesini, gelir elde ederek kalkınmasını hedefler ki böylece yaşadığı bu yere önce onlar sahip çıksın yani tabandan tavana en etkili koruma sağlar. Dolayısıyla burada Ürgüp, Göreme, Avanos dışında tüm Nevşehir, Hacıbektaş, Gülşehir, Derinkuyu gibi önemli kültürel ve doğal varlıkların tamamı, 118 nokta, jeopark sınırları içinde korunarak gelecek nesillere bırakılabilecek. Biz bölgede yaklaşık bir yıldır hem jeopark noktalarının belirlenmesi hem de eğitim yoluyla yöre halkının bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve bu sürece katılımı için çalışmalar yürütüyoruz. Ulusal düzeyde jeoparkımızı kurduk, altyapımızı oluşturuyoruz. Bilgilendirme tabelalarını Türkçe ve İngilizce hazırladık. Halkı bilgilendirmek üzere kent genelinde bilboardlara ilanlar astık. Kapadokya Jeopark müzesini, ziyaretçi merkezini Nevşehir Belediyesi’nin desteğiyle yakında açacağız. Türkiyenin ilk ve tek jeoparkı, Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı ile Koordinatörü Prof.Dr. Tuncer Demir de çalışmalarımıza destek veriyor. Burası dışında Türkiye’den yaklaşık 15 civarında jeopark için, henüz bebek aşamasında olmakla birlikte, çalışmalar yapılıyor” dedi.
ZİYARETÇİLERİN İLGİ ODAĞI
Çin’de 120 tane ulusal jeopark var ve bunlardan 44 tanesinin UNESCO etiketli olduğunu kaydeden Ahmet Serdar Aytaç, “Kentler arasında kıran kırana, kıyasıya bir yarış vardır UNESCO listesine girebilmek için. Neden yarış, çünkü her yıl bir ülkeden en fazla 2 yer için başvuru yapılabilir. Oysa listeye giren kentler, dünya jeopark ziyaretçilerinin bir anda ilgi odağı haline geliyor. Biz de ekim ayı içinde başvuru dosyamızı göndereceğiz. Başarılı olursak uluslararası bir etiket, uluslararası unvan almış olacağız” ifadelerini kullandı.
DÜNYADA 169 JEOPARK VAR
UNESCO Global listesinde 169 jeopark bulunduğunun altını çizen Ahmet Serdar Aytaç, “Bunların 44 tanesi Çin’de, Avrupa’da 80 civarında, 5 tanesi Yunanistan’da. Rusya, İran ve Türkiye’de birer tane. Diğerleri, Afrika, Amerika’da. UNESCO, başvurumuzun ardından denetime gelecek ve jeopark sınırları içindeki 118 noktanın korunup korunmadığını, yöre halkının jeoparka entegre olup olmadığını, kalkınmasına katkı sağlayıp sağlamadığını, yeterli eğitim alıp almadığını inceleyecek. Çünkü jeoparklar sürdürülebilir kalkınmayı hedefler. Yörenin eğitim, kültür, sosyal gelişimine katkı sağlamasını öngörür. En temel budur jeolojik miras korunuyor mu, yöre halkı ekonomik yarar sağlıyor mu? Buralar kırsal lokasyonlar olduğu için genellikle aile tipi pansiyonlar, restoranlar çok önemsenen şeyler. Dünya mirasına zarar vermeden her türlü ekonomik sosyal faaliyetin yapılabiliyor” diye konuştu.