Güncelleme Tarihi:
Allianz'ın, 50'den fazla ülkede hanehalkının varlık ve borç durumunu mercek altına alan Küresel Varlık Raporu'nun yedincisi yayımlandı.   Â
Raporda, finansal varlıklarda güzel yılların artık geride kaldığı belirtilerek, büyümedeki yavaÅŸlamanın en çok Avrupa, ABD ve Japonya'yı sarsmasının tesadüf olmadığı vurgulandı.    Â
Japonya hariç tutulduÄŸunda finansal varlıkların Asya ülkelerinde yüzde 14,8 arttığı aktarılan raporda, "Rakamlar Asya ile dünyanın geri kalanı arasındaki farkın çarpıcı bir ÅŸekilde arttığına iÅŸaret ediyor. Bu durum dünyanın gelecek vaat eden diÄŸer iki bölgesi olan ve Asya'nın sadece yarısı düzeyinde ortalama büyüme sergileyen Latin Amerika ve DoÄŸu Avrupa için de geçerli." ifadelerine yer verildi.    Â
Raporda, Japonya hariç Asya Bölgesinin, 2015 yılında 155 trilyon avroluk küresel varlığın yüzde 18,5'ini teÅŸkil ettiÄŸi belirtilerek, bu rakamın, varlıkların bölgede bulunan kısmının 2000 yılından bu yana üç kattan fazla arttığını gösterdiÄŸi, ayrıca Avro Bölgesi'ne fark atıldığı anlamına geldiÄŸi dile getirildi.    Â
"TÃœRKÄ°YE'DE HANEHALKI BORÇ ORANI OLDUKÇA ILIMLI DURUMDA"    Â
Raporda, Türkiye'de brüt finansal varlıkların 2015 yılında güçlü büyüme grafiÄŸini sürdürerek 2014'e kıyasla yüzde 17,1 arttığı ifade edildi.    Â
Banka mevduatları, menkul kıymetler ve sigortalar ile emeklilik fonları dahil üç varlık sınıfının, 2015 yılındaki hızlı büyümeye katkıda bulunduÄŸuna deÄŸinilen raporda, ÅŸunlar kaydedildi:    Â
"Sigorta ve emeklilik fonları, yaklaşık yüzde 25'lik bir oranla en güçlü artışı gösterse de varlık portföyünün neredeyse yüzde 7'sini oluÅŸturan bu varlık sınıfı, Türk hane halklarının tasarruf davranışlarında henüz küçük bir rol oynamakta. Finansal varlıklarının yaklaşık 5'te 4'ü 2015 yılında yüzde 18,4 artış gösteren gecelik repo, vadeli mevduatlar ve tasarruflar halinde tutulmakta. Menkul kıymetler ise daha düşük bir düzeyde büyümekle birlikte yine de yüzde 7,6'lık saÄŸlam bir seviyede gerçekleÅŸti.    Â
Bölgesel geliÅŸmenin aksine, Türkiye'deki özel sektörün borç artışı 2014 yılında yüzde 7,9'luk düzeye kıyasla hafif bir artış göstererek 2015'te yüzde 9’a ulaÅŸtı ve DoÄŸu Avrupa'daki yüzde 2,4'lük ortalama büyümenin çok üstünde yer aldı."    Â
Raporda, Türkiye'de hanehalkı borç oranının, oldukça ılımlı durumda olduÄŸu kaydedilerek, Türkiye'de borç yüzdesinin de geliÅŸmekte olan ülkelerdeki ortalamanın altında seyrettiÄŸine iÅŸaret edildi.    Â
Yükümlülüklerdeki artışın, varlık büyümesinin altında kalması nedeniyle net finansal varlıkların 2015'te yüzde 24,9 gibi "etkileyici" bir büyüme sergilediÄŸi belirtilen raporda, "Aslında, örneklemelerde baÅŸka hiçbir ülke 2015 yılında böyle yüksek büyüme göstermezken, Çin'deki hanehalkları bile büyüme hızlarını koruyamadı." denildi.    Â
TÃœRKÄ°YE KİŞİ BAÅžINA FÄ°NANSAL VARLIKTA DÃœNYADA 44. SIRADA    Â
Raporda, Türkiye'nin kiÅŸi başına ortalama 2 bin 140 avroluk net finansal varlıkla uluslararası karşılaÅŸtırmada bir basamak yukarı tırmanarak 44'üncü sırada yer aldığı bildirildi.    Â
Türkiye'de hanehalkı borcunun 2015 yılında yüzde 4,5 büyüdüğü aktarılan raporda, geliÅŸmelerin bölgeden bölgeye önemli farklılıklar gösterse de Japonya hariç Asya'da borç artışı gözlendiÄŸi, Latin Amerika ve Avrupa'da borç büyümesinin belirgin biçimde düşüş gösterdiÄŸi kaydedildi.    Â
Raporda, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'da ise neredeyse hiçbir deÄŸiÅŸiklik algılanmadığı ve borçların oldukça ılımlı bir hızda arttığına iÅŸaret edilerek, ÅŸu deÄŸerlendirmelere yer verildi:    Â
"Hanehalkları özellikle geliÅŸmiÅŸ ülkelerde borçlanmaya karşı çok temkinli bir yaklaşım gösterirken, Batı Avrupa'daki birçok ülkede 2015 itibarıyla borçlar azalmaya devam etti. Öte yandan varlık dağılımının analizi de karmaşık bir tablo sergilemekte. Yükselen piyasaların ortaya koyduÄŸu baÅŸarı hikayesi, daha fazla insanın genel ilerlemesine ve refaha katılmasına yardımcı olup bir küresel orta sınıf yaratmakta. Küresel orta sınıf önemli ölçüde büyürken son yıllarda orta sınıf iki kattan fazla artarak 1 milyarı aÅŸtı. Toplam nüfustaki payları ise yüzde 10'dan yüzde 20'ye yükseldi. Küresel varlıklar içinde bu varlık sınıfının sahip olduÄŸu oran da belirgin biçimde büyüyerek 2015 yılı sonuna yüzde 18'lik iyi bir orana yükseldi. Dolayısıyla küresel orta sınıf hem kapsadığı insan sayısı bakımından büyüdü hem de daha zenginleÅŸti."    Â
GeliÅŸmiÅŸ ekonomilerdeki küresel yüksek varlık sınıfında sayılan hanehalklarının sayısının azaldığının altı çizilen raporda, buna karşın son yıllarda bu varlık sınıfının dünya genelinde büyüme gösterdiÄŸi belirtildi.    Â
Raporda, 2015 sonunda yaklaşık 540 milyon kiÅŸinin, kendisini yüksek varlık sınıfının parçası olarak kabul ettiÄŸine vurgu yapılarak, "Bu, 2000 yılına kıyasla 100 milyon veya yüzde 25 daha fazla kiÅŸi anlamına geliyor. BaÅŸka bir deyiÅŸle yüksek refah sınıfının neredeyse tamamen Batı Avrupalı, Amerikalı ve Japon hanehalklarına açık bir kulüp olduÄŸu günler geride kaldı. Yüksek refah sınıfına atfedilen küresel finansal varlıkların payı da düşmekte. Dolayısıyla refahın en azından küresel düzeyde daha geniÅŸ bir dağılım arz ettiÄŸi düşünülebilir." denildi.    Â
"NEGATÄ°F FAÄ°Z POLÄ°TÄ°KASININ SONA ERDÄ°RÄ°LMESÄ° Ä°YÄ° BÄ°R BAÅžLANGIÇ OLACAK"    Â
Küresel Varlık Raporu'nun sonuçlarını deÄŸerlendiren Allianz'ın BaÅŸekonomisti Michael Heise, finansal varlıkların geliÅŸiminin kritik bir döneme ulaÅŸtığını dile getirdi.    Â
Aşırı para politikasının varlık fiyatları üzerindeki etkisini kaybettiÄŸinin bariz olduÄŸunu ifade eden Heise, "Sonuçta, varlık büyümesinin arkasındaki itici güçlerden biri artık mevcut deÄŸil. Aynı zamanda, faiz oranları negatif doÄŸrultudaki sert düşüşünü sürdürüyor. Tasarruf sahipleri için tablo toz pembe deÄŸil." deÄŸerlendirmesini yaptı.    Â
Heise, aşırı düşük kredi oranlarının cazibesine ve krediye dayalı harcamaya sadece çok az sayıda hanehalkının kapıldığını belirterek, ÅŸunları kaydetti:    Â
"Hanehalklarının çoÄŸunluÄŸu ekonomik bakımdan çok makul bir ÅŸekilde hareket etmekte, agresif faiz indirimleri vasıtasıyla talebi pompalamaya çalışan merkez bankası baÅŸkanlarının çabalarına kulak tıkamaktadır. Görünen o ki finans krizindeki aşırı borçlanmanın ardından hanehalkları borç azaltmayı daha önemli görmeye baÅŸladı. Öte yandan küresel bir orta sınıfın bu kadar kısa zaman içinde ortaya çıkması da dünya ekonomisi için en önemli geliÅŸmelerden biri."     Â
 Politika yapıcıların, karşı karşıya oldukları gelir dağılımı sorunlarına göre farklı tepkiler geliÅŸtirebilmesinin önemine iÅŸaret eden Heise, bu durumun bazı ülkelerde acilen harekete geçmeye ihtiyaç duyulmadığı anlamına da gelmemesi gerektiÄŸini vurguladı.    Â
Allianz'ın Başekonomisti Michael Heise, negatif faiz oranlarına ilişkin politikanın sona erdirilmesinin, "kesinlikle iyi bir başlangıç" olacağını savundu.