Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2001 00:00
ŞUBAT ayından beri artan
döviz kurları ekonomiyi dağıttı. Dalgalı kur uyguluyoruz diye enflasyonu artırdık, ekonomik küçülmeyi daha da derinleştirdik. O dönemin sorusu ‘‘
Dolar daha ne kadar çıkar?’’ idi.Kasım ayının ortasından bu yana dolar düşüyor. Dün ‘‘Dalgalı kur iyidir, doların artmasıyla ihracatımız artacak’’ diye alkış tutan kesimler şimdi ‘‘Gördünüz mü? Dolar iniyor’’ diye alkış tutmaya devam ediyorlar. Hangisi doğru? Doların çıkması mı? İnmesi mi? Bayramdan önce sorulan soru ‘‘Dolar daha ne kadar iner?’’ idi.HERKES RAHATSIZYaşayarak öğreniyoruz, daha da öğrenecek çok şeyimiz var. Doların paldır küldür çıkması da, paldır küldür inmesi de zararlıdır. İki durumda da, ekonomik aktörler alacakları iktisadi kararları ertelerler. Piyasanın etken oyuncuları spekülatif saikle işlem yapanlar olur. Doların çıkışından da, inişinden de beklenen ekonomik faydalar sağlanamaz.Türkiye uçlarda dolaşıyor. Halbuki, ekonomik dengeler de Türkiye'nin uçlarda dolaşmasına izin vermiyor. Otuz yıldır enflasyonu yüzde 50 ile yüzde 100 arasında dalgalanan ve mali sisteminin yarısından fazlası dövizde olan bir ekonomide dalgalı kur da, dalgalı faizler de çalışmaz. Kur artışlarını sabitleyerek uygulamaya çalıştığımız dalgalı faiz rejimi dalgalanan faizlere katlanamadığımız için iflas etti. Halbuki, faizlerdeki dalgalanmayı törpüleyerek sorunu çözebilirdik.Dokuz aydır faizleri tutup döviz kurunu dalgalandırıyoruz. Gelinen nokta ortada. Halbuki, döviz kurlarındaki dalgalanmayı törpüleyerek ekonomik kayıpları asgariye indirmek mümkündü. Bunların hepsi yöneticilerimiz tarafından da biliniyor, ama kamuoyu önünde ifşa edilmiyor. Ankara, döviz kurlarının paldır küldür çıkmasından ne kadar rahatsızsa, şimdi düşmesinden de o kadar rahatsız. Rahatsız olduğu için kamu bankaları
Merkez Bankası rolüne soyunup döviz alımı yapıyorlar. Döviz kurunun daha da düşmesini engellemeye çalışıyorlar.KUR REJİMİKamu bankalarının Merkez Bankası rolü oynaması çok kısa dönemde mümkünmüş gibi görünse de, orta dönemde imkánsızdır. Piyasa da bunu bilir. Bu çeşit müdahalelerin geçici ve etkisiz olacağı düşünülür. Bu beklentilerle, tekerleğin bu kez tersine dönüyor olması döviz kurlarındaki yo-yo hareketini güçlendirir. Kurlardaki dalgalanmayı daha da tahammül edilmez hale sokar.Dünyada hiçbir ülke yıllardır yaşadığı yüksek enflasyonu dalgalı kur rejimi altında tek haneli rakamlara indirememiştir. Bu başarısızlık, beceriksizliklerinden değil, teknik olanaksızlıklar nedeniyledir. Türkiye de yeni üç yıllık stand-by düzenlemesiyle enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyorsa, döviz kurlarındaki dalgalanmaları törpüleyecek bir mekanizmayı devreye sokmak zorundadır.Aksi takdirde, bugün ‘‘Ne olacak bu doların hali?’’ diye sorarken, yarın ‘‘Ne olacak bu TL'nin hali?’’ diye sorarız. Bir sonraki gün yine başa döneriz. Ekonomik çöküntüyü durdurmak ise hayal olur.
button