Narenciyede tehlike çanları

Güncelleme Tarihi:

Narenciyede tehlike çanları
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2006 13:08

Türkiye’nin narenciye deposu olarak bilinen Doğu Akdeniz’de alıcı bulamayan mandalina, portakal ve limonun dalında kalması üreticiyi çıkmaza soktu. Satılamayan narenciye ürünleri toplanmayıp dalında bırakılırken, iç piyasada da fiyatların düşmesi bekleniyor.

Başta Mersin olmak üzere Doğu Akdeniz’deki narenciye üreticileri, greyfurt dışındaki ürünlere maliyetin altındaki fiyatlarla bile alıcı bulamadı. Mersin’de mandalina ve portakalın normal sezonu sona ermesine rağmen satılamayan ürün toplanmayıp ağaçta bırakıldı. İl genelinde Rize mandalinası, 15-20 Ykr fiyatla bile alıcı bulamıyor. Tarım çevrelerine göre fiyatların bu seviyelere düşmesinde, en çok ihracatın yapıldığı Rusya ve Avrupa pazarlarındaki rakip ülke ürünlerinin bol olması en büyük etken. Arjantin, Brezilya ve İspanya’nın bu yıl çok miktarda narenciye ürününü düşük fiyattan pazara sunması fiyatların aşağıya inmesine yol açtı. Mersin-Adana-Hatay bölgesinde de bu yıl gerçekleşen yüksek rekolte, mevcut tabloyu doğurdu. İhracat teşvik primlerinin geçen yıla göre yükseltileceği yönünde yapılan resmi açıklamalar da narenciyeciyi rahatlatmadı. Geçen yıl ton başına limon için 42, mandalina ve portakal için 35, greyfurt için ise 30 dolar teşvik primi verilmişti. Bu yıl bu rakamlar limonda 60, mandalina ve portakalda 50, greyfurtta ise 40 dolara çıkarılması bekleniyor. Ancak bu rakamlar verilse bile, üretici istediği geliri elde edemiyor.

ACİL ÖNLEM ALINSIN

Bölge üreticisi, teşvik primlerinin kaybı önleyecek düzeye çekilmesi başta olmak üzere, acil önlem alınmasını istedi. Mersin’in Dikilitaş Beldesi’nde narenciye bahçesi bulunan Mehmet Ünel, içinde bulundukları dönemi ‘Felaket yılı’ olarak nitelendirdi. Maliyetlerdeki artışa rağmen ürünlerine düşük fiyatla bile alıcı bulamadıklarını kaydeden Ünel, “Ürünümüz dalında çürüyor. Normalde mandalinanın çoktan toplanması gerekirdi. Şu anda 15-20 Ykr’ye müşteri bulamadığımız mandalinanın fiyatı en az 50 Ykr olmalıydı. Ağaçları sökmeyi düşünüyoruz. Yılda 3 mahsul alınan bu arazilerdeki ağaçlar kesilecek. Ya sebze bahçesi olacak, ya da betonlaşacak. Başka çaremiz yok” dedi.

MİLLETVEKİLLERİ GELSİN

Dikilitaş’taki bir başka üretici İclal Tan da, çok sayıda üreticinin hacizli duruma düştüğünü belirterek acil çözüm istedi. İclal Tan şöyle konuştu: “Bu durum çok acı, utanç verici. Yazık oldu üreticiye. Üretici gübre ve ilaç parasını ödeyemiyor. Üreticinin durumunu hiç soran yok, ilgilenen yok. 3-5 dönüm narenciye bahçesi olanlar parasızlıktan açlıktan evlerinden çıkamıyorlar. Neden bu ülkenin yetkilileri, büyükleri idarecileri kalkıp narenciye bahçeleri içinde bizi dinlemiyorlar. Vekillerimiz, yöneticilerimiz gelsin bu bahçelerin içinde dolaşsın. Gediklerinde bahçelerin durumlarını görecekler.”

ÜMİDİMİZ KALMADI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl Mersin ziyareti sırasında, üreticinin sorunlarını anlatırken, ‘Haydi ananı da al git buradan’ dediği üretici M. Kemal Öncel de, böyle giderse narenciye bahçelerinin kesilerek yok olacağını dile getirdi. Öncel şunları söyledi: “Hani 2006’yı Çiftçi Yılı ilan edeceklerdi? Geçen yıldan daha kötü olduk. Geçen yıl bir fiyat vardı, bugün fiyat da yok istikrar da yok. Ben şu anda arazimi satılığa çıkardım. Borç içindeyim borcumu ödeyemiyorum. Ben ve benim gibi bütün çiftçi kan ağlıyor. Mersin’e Başbakan geldiğinde ’Sayın Başbakan bu çiftçinin hali ne olacak’ dedim. Anamız ağlatıldı, küfür yedik. Zerre kadar umudumuz yok bu hükümetten.”

ACİL EYLEM PLANI

Bu arada narenciye ürünlerinin dalında kalması Mersin Valiliği’ni harekete geçirdi. Narenciye ürünlerinin iç piyasaya tanıtılması amacıyla kurulan Narenciye Tanıtım Grubu, ‘Acil Eylemi Planı’nı faaliyete geçirdi. Plan kapsamında 25 Kasım 2006’da Tömük Beldesi kavşağında ’Limon Hasat Günü’ düzenleniyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!