Güncelleme Tarihi:
Ağbal, serbest döviz kuru rejimine bağlılıklarını teyit ettiklerini, ayrıca kurların düzeyini ya da yönünü belirleme amaçlı döviz alım ya da satım işlemi yapmayacaklarını duyurduklarını aktardı.
Yüzde 5 enflasyon hedefine ulaşana kadar, gerçekleşen/beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı patikası arasındaki düzeyi güçlü bir dezenflasyonist denge gözeterek oluşturacaklarını, bu dengeyi sürekli koruyacaklarını ifade ettiklerini anımsatan Ağbal, bu yılın sonunda enflasyonun yüzde 9.4 seviyesine düşmesini hedeflediklerini, ancak bu konudaki risklerin de farkında olduklarını dile getirdi. Ağbal, “Bu nedenle sıkı para politikamızı sürdürürken bir yandan da tüm paydaşlarımızı içeren etkin bir iletişim yaklaşımı ile politikalarımızın etkisini arttırmayı hedefleyeceğiz” dedi.
YEGANE UNSUR GÜVEN
TCMB’nin kurumsal blog sayfası Merkezin Güncesi’nde, ‘Kalıcı Fiyat İstikrarı İçin Kararlı ve Öngörülebilir Para Politikasının Önemi’ başlıklı bir yazı kaleme alan Ağbal, yazısında, toplumu bir arada tutan yegane unsur olan güvenin, güçlü bir ekonominin de temelini oluşturduğunu belirtti. Ağbal, güven duyulan bir ekonomide beklentilerin iyileştiğini, yatırım ve istihdamın arttığını, toplumun refaha kavuştuğunu ifade etti. Ağbal, güvenin, ekonomi yönetiminin temel kurumlarından biri olan merkez bankaları için de büyük önem taşıdığının altını çizerek, “Para politikasına güven duyulduğunda daha etkin olur, beklentileri iyileştirme gücü artar. Bu çerçevede, bir merkez bankasının amacına ulaşmak için atması gereken ilk adım ekonomik aktörlerin para politikasına güvenmesini sağlamaktır. Görevini başarıyla yerine getiren bir merkez bankası istikrarlı ve üretken bir ekonominin kapısını açar. Kısacası güven veren, fiyat istikrarına odaklanan bir para politikası uzun vadede toplumsal refahın anahtarlarından biridir” değerlendirmelerini yaptı.
GÜVEN VEREN POLİTİKA
TCMB’nin en önemli önceliğinin, “fiyat istikrarını sağlamak ve bunu kalıcı hale getirmek” olduğunu vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti: “Güven veren bir para politikası uygulayarak bu amaca ulaşmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü kalıcı fiyat istikrarı; sürdürülebilir büyüme için, toplumun refahı için, daha adil gelir dağılımı için ve daha fazla istihdam için bir ön koşuldur. Amacımıza ulaştığımızda paramız hak ettiği değere kavuşacak; üretenler, emek verenler, ekonomiye can verenler kazanacak.
Böylece, geleceğe güvenle baktığımız, daha çok ürettiğimiz, daha çok kazandığımız, güçlü ve istikrarlı ekonomiyi tam anlamıyla pekiştirmiş olacağız. Güven veren bir para politikasının, kalıcı fiyat istikrarını ve uzun vadede müreffeh bir ekonomiyi beraberinde getireceğine inanarak yeni bir yola çıktık. Kasım ayı başından itibaren para politikasında güven inşa etmeyi amaçlayan bir paradigma değişimine gittik. Merkez Bankası Başkanlığına geldiğim günden bu yana attığımız tüm adımlar, para politikasındaki bu paradigma değişimini desteklemek ve güven tesis etmek amacıyla atıldı. Tüm bu adımlarla tek bir amaca ulaşmayı hedefliyoruz: Kalıcı fiyat istikrarı.”