Güncelleme Tarihi:
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında ‘lisanslama sözleşmesi’ imzalamadan işyerlerinde radyo ve televizyondan müzik dinledikleri için cezalarla karşı karşıya kalan esnaf, “Burası bir kuaför salonu. Manikür, pedikür, saç boyama işlemleri yapılırken birden bire bir sürü erkek içeri giriyor ve burada izinsiz müzik dinliyorsunuz, deyip işlem başlatıyor. Böyle bir yöntem olur mu” diye tepki gösteriyor. Yapılan denetim sonrası esnafa yaptığı işe ve işyerinin büyüklüğüne göre lisanslama ücreti tebliğ ediliyor. Yapılan denetim, avukat eşliğinde olduğu için ayrıca 1950 lira da avukatlık ücreti ödemesi isteniyor. Bu ücretleri ödemek istemeyenler ise mahkemenin yolunu tutuyor.
5 AYRI LİSANS ÜCRETİ
Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’na göre cafe, bar, taksi, kahve, muayenahane, eczane, hastane, pastane, mağaza, otel gibi herhangi bir ticari alanda müzik, video gibi yayınların yapılabilmesi için mutlaka ‘lisans’ ücreti ödenmesi gerekiyor. Ancak Türkiye’de bu alanda tam bir çok başlılık yaşanıyor. Her bir meslek grubu ayrı örgütlendiğinden ticari kuruluşların, ‘bu tür baskınlara ve cezalara’ maruz kalmamaları için 5 yere lisanslama ücreti ödemesi gerekiyor. Söz konusu ücretler kentlere, işyerinin mahiyetine ve büyüklüğüne göre belirlenerek, yıllık olarak alınıyor.
Hem Türkiye’deki hem de dünyadaki 150 milyon eser sahibi adına lisanslama faaliyetlerini MESAM- Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği ile MSG- Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği yürütüyor. Birkaç ay öncesine kadar ayrı lisanslama yapan bu iki birliğin lisanslama ve denetimde birleşmesinden sonra işyeri sahiplerinin başvurması gereken yer sayısı da 6’dan 5’e düşmüş oldu.
Bağlantılı Haklar denilen ikinci bölümde ise 4 ayrı yere lisans ücreti yatırmak gerekiyor. MÜYAP ve MÜYORBİR’in dışında MÜZİKBİR- Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Birliği ile RETAM- Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği de ayrı lisans ücreti alıyor. Her biri ayrı tarife belirliyor. Böylece işyerinin büyüklüğüne göre yıllık 2 bin 500 liradan başlayan bedeller ödemek gerekiyor.
KATİL Mİ SAKLIYORUZ KARA PARA MI AKLIYORUZ?
Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Abdullah Sevimçok, “Tamam bunun bir yasal altyapısı varsa olsun. Biz kimsenin ürettiğini çalmak, kimsenin hakkını yemek istemeyiz. Ama her şeyin bir yolu yordamı vardır. Tüm bu esnafın temsilcisi bir oda var. TESK var. Madem böyle bir yasa var, bize gelsinler anlatsınlar biz de üyelerimizi bilgilendirelim. Bir kuaför salonuna bu kadar kişiyle girilir mi? Nedir suçları yasa dışı ticaret mi yapıyorlar, kara para mı aklıyorlar, katil mi saklıyorlar? Telif hakkı ise bunun bir yöntemi olur” dedi. Sevimçok, ayrıca MÜ-YAP ile anlaşmanın yeterli olmadığını, 5 ayrı yere para yatırıp sözleşme imzalamaları gerektiğini öğrendiklerini belirterek, “Esnaf ne kadar para kazanıyor ki, her birine 600 lira yatırsın? İşini gücünü bıraksın her birine sözleşme imzalamaya gitsin? Böyle bir sistem olur mu” diye sordu.
"AVUKATA ULAŞAMADIK ANKARA'YA GİTTİK"
Antalya Kuaförler ve Manikürcüler Odası Başkanı Dursun Dalma, yılbaşından beri kendilerine yansıdığı kadarıyla 30 kuaför salonuna baskın yapıldığını belirterek, "Biz esnafız böyle bir tarz olabilir mi? MÜYAP'ın avukatını aradık, görüşmek istediğimizi bildirdik, bize dönme zahmetinde bile bulunmadı. Bu işi Antalya'da çözemeyeceğimizi anlayınca konuyu hem AK Parti'nin ilgili organlarına hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerine ilettik. Onlarla bir dizi görüşme yaptık. Umarız yasa değişikliği ile bu sorun çözülecek" dedi.
“ESNAF ÇOK HAKLI BU YASA DEĞİŞMELİ”
Eser sahipleri adına lisanslama yapan MSG ve MESAM Sözcüsü Zeynep Talu, esnafın polisiye baskınlara isyan etmesinin haklı olduğunu belirtirken, sorunun çözümü için mutlaka yasa değişikliği gerektiğini söyledi. 5846 Sayılı Yasanın eser sahiplerinin yanı sıra bağlantılı haklar yapımcılarına da izin ve yasaklama yetkisi verdiğine dikkat çeken Talu, “Oysa Türkiye’nin de altına imza attığı uluslar arası sözleşmelere göre ticari alanlarda müzik yayını yapılması izin ve yasaklama yetkisinin sadece eser sahiplerinde olması gerekiyor. Ama biz bunu yıllardır yasa yapıcılara anlatamadık. Şimdi bir yasa değişikliği taslağı gündemde. Bakan değişti, umudumuz arttı. Yeni bakandan randevu istedik, bekliyoruz. Uluslar arası sözleşmelerin gereği olarak değişiklik yapılmasını isteyeceğiz. Eğer bu yapılmaz ise yasayı önce Anayasa Mahkemesi’ne, sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağız” dedi.
Uluslar arası uygulamalarda lisanslama ücretinin yüzde 70’inin eser sahiplerine, yüzde 30’unun da bağlantılı haklar yapımcılarına verildiğini anlatan Talu, Türkiye’de ise bağlantılı hakların 4 ayrı birlik şeklinden örgütlenmesinden dolayı hem ücretlerin yükseldiğini hem de iş yerlerinin çok sayıda birlikle muhatap olmak zorunda kaldıklarını vurguladı.
MSG ve MESAM’ın Türkiye ve dünyada 150 milyon eserin telif hakkını koruduğuna dikkat çeken Talu, diğer birliklerin ise sadece yerli yapımlar adına lisanslama yaptıklarını vurguladı.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Genel Sekreteri Naci Sulkalar da esnafın kimsenin hakkını yemek istemediğini ancak lisanslama alanında yaşanan çok başlılığın bir an önce giderilmesi gerektiğini söyledi. Bir iş yerine avukat, polis, kameralar ile gidilmesinin doğru olmadığını belirten Sulkalar, ayrıca küçük esnafa yönelik bazı istisnalar getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
BAKANLIKTAN MÜYAP'A SERT UYARI: "KÜÇÜK ESNAFI BIRAKIN"
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalyalı küçük esnafın uğradığı denetim baskını üzerine MÜYAP yönetimini sert bir şekilde uyardı. Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik yönetimi arayarak, "Küçük esnafın denetimini kesin, yeni yasayı bekleyin" dedi.
Genel Müdür Çelik, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda değişikliğe hazırlandıklarını belirterek MÜYAP yönetimini şu aşamada küçük esnaf denetimini bırakmaları konusunda uyardığını söyledi. Çelik, "Denetim konusunda ortada bir kaos var. Yasa değişikliği ile bu kaosu gidermeyi hedefliyoruz" dedi. Çelik, taslağın öncelikle işletmelerin 5 farklı yere başvurma zorunluluğunu ortadan kaldıracağını, denetim yetkisinin de birliklerden alınarak öncelikle bakanlığa verileceğini açıkladı. İşletmelerin en çok şikayet ettikleri lisanslama tarifeleri konusundaki itirazların ise oluşturulacak Telif Hakem Kurulu tarafından değerlendirileceğini söyledi. Ayrıca meslek birliklerine de 'haksız uygulamalar için' ceza sisteminin getirileceğini açıkladı.
Çelik'in verdiği bilgilere göre taslağın yasalaşması halinde Türkiye'de umuma açık yerlerde müzik, video yayını yapılabilmesi için lisanslama, denetim ve lisanslama ücretlerine itiraz şöyle olacak:
1- Eser sahipleri ve bağlantılı haklar konusundaki meslek birliklerinin üzerinde 'Ortak Lisanslama Üst Birliği' kurulacak. Böylece işletmeler ya da esnaf, işyerinde müzik dinletebilmek için 5 ayrı yere başvurmak zorunda kalmayacak.
2- Lisanslama yaptırmayan otel, cafe, restoran gibi işletmelerin denetimi, öncelikli olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki İl Denetim Komisyonları tarafından yapılacak. Lisanslama yaptırmayan işltmeler uyarılacak. Uyarılara rağmen lisanslama yapılmaması halinde devreye ilgili meslek birliği girecek ve bugünkü anlamda denetim yapabilecek.
3- İşletmelerin 'lisanslama ücretleri çok yüksek' şikayetleri için Telif Hakem Kurulu oluşturulacak. 5 kişilik bu kurulun başkanı bir hakim olacak ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu tarafından atanacak. Diğer 4 üye ise şöyle olacak: Telif Hakları Genel Müdürü, Rekabet Kurulu'ndan bir üye, YÖK tarafından seçilecek Telif Hukuku ile Telif Ekonomisi alanlarından birer öğretim üyesi atanacak. Ücretlere ilişkin itirazlar bu kurul tarafından değerlendirilerek netlik kazanacak.
4- Eser sahipleri ve bağlantılı haklara ilişkin mesleki birlikler de 'haksız ihlaller, denetimler, uygulamalar' durumunda idari para cezası ile cezalandırılacak.