Mutfaktan çıkan başarı
Güncelleme Tarihi:
<B> Şeyda AĞIRGÖL</B>
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2003 13:58
Ulustrans Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Hacıalioğlu, evkadınıyken, eşinin ölümü üzerine Ulustrans şirketinin başına geçmiş. Lise mezunu olmasına ve şirket yönetimi konusunda eğitimi olmamasına karşın, şirketin cirosunu 15 yılda yaklaşık 10 kat büyütmüş.
Ulustrans 23 yıllık bir geçmişe sahip. Şirket uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet gösteriyor. 1979 yılında Türkiye'nin ilk nakliye firmaları arasında sayılan şirket, Rahmi Hacıalioğlu tarafından kurulmuş. İngiltere başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerine ithalat ihracat taşımacılığı gerçekleştiriyor.
Rahmi Hacıalioğlu, İstanbul İktisat Fakültesi'ni bitirdikten sonra ilk olarak bir taşımacılık firmasında çalışmış. 1977’de askerliği bittikten sonra yine bir taşımacılık şirketine ortak olmuş. İki yıl sonra da kendi şirketini kurmuş.
1989’a kadar şirketi tek başına yönetmiş. Şirket o tarihlerde 200 müşteriye hizmet veren, 750 bin dolar ciroya sahip, Türkiye'de sayılı taşımacılık şirketleri arasında yer alıyormuş. 1989'da Rahmi Bey'in ani bir şekilde kalp krizi geçirerek ölümü şirketin yeni bir döneme girmesine yol açmış.
O zamana kadar oğlunu ve kızını büyüten, yalnızca ev işleriyle uğraşan Suzan Hacıalioğlu, beklenmedik olay karşısında şirketi satmakla yönetmek ikilemi yaşamış. Kızı İngiltere'de lise eğitimi alıyormuş, oğlu ise ortaokuldaymış. Çocuklarının geleceğini düşünerek şirketi yönetmeye karar vemiş. Eşinin ölüm haberinin gelmesinden dört gün sonra şirketin başına geçmiş. Lise mezunu olan Hacıalioğlu, şirket yönetimi ve işletme konusunda hiç eğitim almamış.
KOLAY OLMADI
Aslında yıllarca eşinin işleriyle ilgilenmiş. Evdeki zamanlarında bilgi alışverişinde bulunmuşlar. Taşımacılık konusuna her zaman ilgi duymuş ama işin başına geçince önüne farklı bir dünya açılmış.
Şirketi yönetirken çalışanların kendisine çok yardımcı olduğunu söylüyor: ‘‘Geçiş dönemi o kadar da kolay değildi. Çok çalıştım. Herkesten önce işe geldim. Herkesten geç çıktım. İşe başladıktan dört ay sonra her konu hakkında bilgi sahibi oldum. Şirketi tek başıma yönettim. Hala aynı şekilde çalışıyorum.‘‘
Hacıalioğlu oldukça titiz biri olduğunu söylüyor. Tüm organizasyonu tek tek inceliyor. Tırlara yüklenen her malı izliyor. Bu nedenle Karaköy'de bulunan genel müdürlük binasını 1996'da Yenibosna'ya taşımış. Daha önce sadece tırların garajı olarak kullanılan alana bir de genel müdürlük binası yaptırmış. Böylece araçları pencereden izleme imkanı bulmuş.
Titizliği ve iş disiplini şirketin başarısında etkili olmuş. 1989'da toplam 200 olan müşteri sayısı, 2002 yılında 650'si ihracatçı, 450'si ithalatçı olmak üzere bin 100’e yükselmiş. 750 bin dolar olan ciro 10 milyon dolara ulaşmış. Personel sayısı 60 kişiyken 135 olmuş.
Hacıalioğlu, çalışanlarına yakın olmayı sevdiğini söylüyor. İşe başladığı dönemde çalışanların kendisine gösterdiği yakınlığın bunda etkisi büyük. Çalışanların her sorunlarıyla ilgilendiğini ve kendisini 'şirketin annesi' gibi gördüğünü belirtiyor.
İki çocuğunu da yurtdışında okutmuş. Kızı Amerika'da New Hampshire Üniversitesi'nde işletme eğitimi almış. Türkiye'ye döndüğünde bir reklam şirketinde çalışmaya başlamış. Oğlu ise yine aynı okulda işletme okuduktan sonra Türkiye'de çeşitli firmalarda satış ve pazarlamada çalışmış:
‘‘Çocukların öncelikle kendi ayakları üzerinde durmalarını istedim. Bu nedenle okulları bittiğinde farklı şirketlerde çalışarak kendilerini ıspatlamaları gerekti. Normal eğitim alanlar gibi şirketlere girerek çalıştılar’’ diyor.
Kızı, reklam firmasında çalışırken meslekte kalmayı tercih etmiş. Şimdi kendi reklam şirketini kurmuş. Oğlu ise aile kararı ile 1994'te okulunu bitirdikten sonra yedi yıl üretim ve ticaret yapan firmalarda profesyonel yöneticilik yapmış. 2001 yılında Ulustrans'ın Genel Müdürü olarak şirkette çalışmaya başlamış. Şirketin hava ve deniz taşımacılığı bölümünü kurmuş. İkinci kuşak olarak annesi ile birlikte şirketi yönetiyor.
Uluslararası ortak
Ulustrans, 1999'da Avrupa'nın taşımacılık sektöründe üçüncü büyük şirketi Danimarkalı DFDS Transport anlaşma yapmış. 1886 yılında Danimarka'da bir gemicilik şirketi olarak faaliyete başlayan DFDS Transport, halen 12 bin çalışanı ve yıllık üç milyar Euro cirosu ile dünyanın beşinci büyük firması. Yapılan anlaşma sayesinde şirket, taşımacılık sektöründe uluslararası bir bilgi ağına da üye olmuş. Hacialioğlu, ‘‘DFDS Transport, Türkiye'de iş ortağı olarak bizi seçti. Asıl büyümeyi de bu anlaşma sayesinde yakaladık. Müşterilerimizin sayısı arttı. Anlaşma gereği Ulustrans, DFDS'den ve Avrupa'dan gelen malları Tükiye'de karşılayan taşımacılık şirketi oldu. Anlaşma öncesi yalnızca Türkiye'deki şirket adına işlemleri yürüten Ulustrans, bu anlaşma sayesinde uluslararası şirketlerin Türkiye'deki ithalat ihracat işlemlerini de takip eder duruma geldi‘‘ diyor.
Rahmi Hacıalioğlu, İstanbul İktisat Fakültesi'ni bitirdikten sonra ilk olarak bir taşımacılık firmasında çalışmış. 1977’de askerliği bittikten sonra yine bir taşımacılık şirketine ortak olmuş. İki yıl sonra da kendi şirketini kurmuş.
1989’a kadar şirketi tek başına yönetmiş. Şirket o tarihlerde 200 müşteriye hizmet veren, 750 bin dolar ciroya sahip, Türkiye'de sayılı taşımacılık şirketleri arasında yer alıyormuş. 1989'da Rahmi Bey'in ani bir şekilde kalp krizi geçirerek ölümü şirketin yeni bir döneme girmesine yol açmış.
O zamana kadar oğlunu ve kızını büyüten, yalnızca ev işleriyle uğraşan Suzan Hacıalioğlu, beklenmedik olay karşısında şirketi satmakla yönetmek ikilemi yaşamış. Kızı İngiltere'de lise eğitimi alıyormuş, oğlu ise ortaokuldaymış. Çocuklarının geleceğini düşünerek şirketi yönetmeye karar vemiş. Eşinin ölüm haberinin gelmesinden dört gün sonra şirketin başına geçmiş. Lise mezunu olan Hacıalioğlu, şirket yönetimi ve işletme konusunda hiç eğitim almamış.
KOLAY OLMADI
Aslında yıllarca eşinin işleriyle ilgilenmiş. Evdeki zamanlarında bilgi alışverişinde bulunmuşlar. Taşımacılık konusuna her zaman ilgi duymuş ama işin başına geçince önüne farklı bir dünya açılmış.
Şirketi yönetirken çalışanların kendisine çok yardımcı olduğunu söylüyor: ‘‘Geçiş dönemi o kadar da kolay değildi. Çok çalıştım. Herkesten önce işe geldim. Herkesten geç çıktım. İşe başladıktan dört ay sonra her konu hakkında bilgi sahibi oldum. Şirketi tek başıma yönettim. Hala aynı şekilde çalışıyorum.‘‘
Hacıalioğlu oldukça titiz biri olduğunu söylüyor. Tüm organizasyonu tek tek inceliyor. Tırlara yüklenen her malı izliyor. Bu nedenle Karaköy'de bulunan genel müdürlük binasını 1996'da Yenibosna'ya taşımış. Daha önce sadece tırların garajı olarak kullanılan alana bir de genel müdürlük binası yaptırmış. Böylece araçları pencereden izleme imkanı bulmuş.
Titizliği ve iş disiplini şirketin başarısında etkili olmuş. 1989'da toplam 200 olan müşteri sayısı, 2002 yılında 650'si ihracatçı, 450'si ithalatçı olmak üzere bin 100’e yükselmiş. 750 bin dolar olan ciro 10 milyon dolara ulaşmış. Personel sayısı 60 kişiyken 135 olmuş.
Hacıalioğlu, çalışanlarına yakın olmayı sevdiğini söylüyor. İşe başladığı dönemde çalışanların kendisine gösterdiği yakınlığın bunda etkisi büyük. Çalışanların her sorunlarıyla ilgilendiğini ve kendisini 'şirketin annesi' gibi gördüğünü belirtiyor.
İki çocuğunu da yurtdışında okutmuş. Kızı Amerika'da New Hampshire Üniversitesi'nde işletme eğitimi almış. Türkiye'ye döndüğünde bir reklam şirketinde çalışmaya başlamış. Oğlu ise yine aynı okulda işletme okuduktan sonra Türkiye'de çeşitli firmalarda satış ve pazarlamada çalışmış:
‘‘Çocukların öncelikle kendi ayakları üzerinde durmalarını istedim. Bu nedenle okulları bittiğinde farklı şirketlerde çalışarak kendilerini ıspatlamaları gerekti. Normal eğitim alanlar gibi şirketlere girerek çalıştılar’’ diyor.
Kızı, reklam firmasında çalışırken meslekte kalmayı tercih etmiş. Şimdi kendi reklam şirketini kurmuş. Oğlu ise aile kararı ile 1994'te okulunu bitirdikten sonra yedi yıl üretim ve ticaret yapan firmalarda profesyonel yöneticilik yapmış. 2001 yılında Ulustrans'ın Genel Müdürü olarak şirkette çalışmaya başlamış. Şirketin hava ve deniz taşımacılığı bölümünü kurmuş. İkinci kuşak olarak annesi ile birlikte şirketi yönetiyor.
Uluslararası ortak
Ulustrans, 1999'da Avrupa'nın taşımacılık sektöründe üçüncü büyük şirketi Danimarkalı DFDS Transport anlaşma yapmış. 1886 yılında Danimarka'da bir gemicilik şirketi olarak faaliyete başlayan DFDS Transport, halen 12 bin çalışanı ve yıllık üç milyar Euro cirosu ile dünyanın beşinci büyük firması. Yapılan anlaşma sayesinde şirket, taşımacılık sektöründe uluslararası bir bilgi ağına da üye olmuş. Hacialioğlu, ‘‘DFDS Transport, Türkiye'de iş ortağı olarak bizi seçti. Asıl büyümeyi de bu anlaşma sayesinde yakaladık. Müşterilerimizin sayısı arttı. Anlaşma gereği Ulustrans, DFDS'den ve Avrupa'dan gelen malları Tükiye'de karşılayan taşımacılık şirketi oldu. Anlaşma öncesi yalnızca Türkiye'deki şirket adına işlemleri yürüten Ulustrans, bu anlaşma sayesinde uluslararası şirketlerin Türkiye'deki ithalat ihracat işlemlerini de takip eder duruma geldi‘‘ diyor.