Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Celal Koloğlu, 2019'un sürdürülebilir ve dengeli büyümeye odaklanan ekonomi politikalarının hayata geçirileceği bir yıl olacağını belirterek, "Yerel seçim sürecinin tamamlanması, döviz ve faiz oranlarındaki normalleşmenin etkisi ve yapısal reformların hayata geçirilmesiyle Türkiye ekonomisinin olumlu yönde seyredeceğine inanıyoruz." dedi.
Koloğlu, AA muhabirine, geçen yıl küresel ve bölgesel düzeyde yaşanan olumsuzluklara karşın, alınan tedbirler sayesinde makroekonomik göstergelerde iyileşme yaşandığını söyledi.
Söz konusu süreçte döviz kurlarındaki dalgalanmanın azaldığını ve enflasyonla mücadelenin sonuçlarının görüldüğünü dile getiren Koloğlu, ekonominin son aylarda cari fazla verdiğini hatırlattı.
Koloğlu, inşaat sektörünün ülke ekonomisinin büyümesinde daima taşıyıcı güç olduğuna işaret ederek, "Sektörün en önemli özelliği ekonomik yavaşlamadan hızlı ve derinden etkilenmesidir. Türkiye ekonomisi yılın üçüncü
çeyreğinde yüzde 1,6 büyüdü ve geçmiş yıllara göre büyüme hızı azaldı. 2017 yılında yüzde 7,4 büyüyen, geçen yılın ilk çeyreğinde büyümesini sürdüren inşaat sektörünün üçüncü çeyrekte yüzde 5,3 küçüldüğünü görüyoruz." diye konuştu.
"TASFİYE DÜZENLEMESİ FİRMALARA İMKAN SAĞLAYACAK"
Sektörün son yıllarda yaşadığı sorunlara dikkati çeken Koloğlu, döviz kurlarındaki artış nedeniyle malzeme fiyatlarında enflasyon rakamlarının üzerinde fiyat yükselişleri görüldüğünü bildirdi.
Koloğlu, işlerin durma noktasına geldiği bir dönemde hükümet tarafından önemli bir adım atıldığını ve sözleşmelerin tasfiyesine ilişkin düzenleme yapıldığını vurgulayarak, "Bu düzenleme, firmalarımızın geleceğe dönük plan yapmasına imkan sağlayacaktır." ifadesini kullandı.
Fiyat farkı konusunda da yapım işinin özelliklerine ve malzemelerin ağırlık oranlarına göre katsayının belirlendiği bir sistem geliştirilmesi gerektiğini belirten Koloğlu, gerçekçi bir fiyat farkı uygulanmasının yükleniciyi korumasının yanında, yatırımların devamını ve tamamlanmasını sağlayacağını dile getirdi.
"TÜRKİYE EKONOMİSİ OLUMLU YÖNDE SEYREDECEK"
Koloğlu, bu yıla ilişkin beklentilerini paylaşırken de "2019 sürdürülebilir ve dengeli büyümeye odaklanan ekonomi politikalarının hayata geçirileceği bir yıl olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Ekonominin 3 yıllık yol haritası niteliğindeki 2019-2021 yıllarını kapsayan Yeni Ekonomi Programı'nda 2019'un "dengelenme yılı" olarak belirlendiğini hatırlatan Koloğlu, şöyle devam etti:
"Yerel seçim sürecinin tamamlanması, döviz ve faiz oranlarındaki normalleşmenin etkisi ve Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı kapsamında enflasyon hedeflerinin ve diğer yandan yapısal reformların hayata geçirilmesiyle Türkiye ekonomisinin olumlu yönde seyredeceğine inanıyoruz."
"HEDEF PAZAR ARAYIŞLARINA DEVAM EDİLİYOR"
Koloğlu, İkinci 100 Günlük Eylem Planı'nda Kanal İstanbul'un ihale süreci, otoyol ve banliyö hatları, barajlar, içme ve atık suyu, kentsel dönüşüm gibi inşaat sektörünü ilgilendiren pek çok projenin yer aldığını anımsattı.
Kentsel dönüşüm sürecinin de sektöre hareketlik getireceğine işaret eden Koloğlu, "Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için rüzgar, güneş ve kömür gibi milli kaynaklarımıza öncelik verilmeli, yerli ve milli teknoloji Ar-Ge çalışmaları artırılmalıdır." dedi.
Koloğlu, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerine de değinerek, hedef ülkelerde yaşanan siyasi istikrarsızlıklar, konjonktürel sorunlar ve petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen sektörün Kasım 2018 itibarıyla 15,8 milyar dolarlık 180 proje üstlendiğini aktardı.
Türkiye-Rusya ilişkilerinin iyiye gitmesi ve enerji fiyatlarındaki ivmenin yurt dışı müteahhitlik hizmetlerine olumlu yansıdığına dikkati çeken Koloğlu, "Bu tablo 2019'da da etkilerini sürdürecektir. Ticaret Bakanlığımızca hedef pazar arayışlarına devam edilmekte, geleneksel pazarlarımız olan Bağımsız Devletler Topluluğu, Orta Doğu, Körfez ve Kuzey Afrika coğrafyalarının yanı sıra Sahra altı Afrika ve Asya pazarlarının da eklenmesine dönük çalışmalar sürdürülmektedir." diye konuştu.
YURT DIŞINDAKİ PROJELERDE ÇALIŞTIRILAN TÜRK İŞÇİLER
Koloğlu, son yıllarda yurt dışında proje üstlenen müteahhitlik firmalarının istihdam ettiği Türk işçi sayısının hızla düştüğüne işaret ederek, bunun temel nedeninin işçiler tarafından açılan davaların firmaların aleyhine sonuçlanması ve yüksek oranlı sosyal güvenlik primleri olduğunu söyledi.
Yurt dışı projelerin dönemsel ve proje bazlı olması, milletler arası özel hukuk mevzuatının yargılamada yeterince dikkate alınmaması, yurt dışında çalışılan alanlarda Türk iş mevzuatının aynen uygulanmasının Türk işçilerinin yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde giderek daha az tercih edilmesine yol açtığını anlatan Koloğlu, şunları kaydetti:
"Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde sosyal güvenlik sorununun çözüme kavuşturulması projelerde daha fazla Türk işçi çalıştırılabilmesini destekleyecektir. Bu konuda Adalet Bakanlığımıza, yargı mensuplarımıza, Sosyal Güvenlik Kurumu ve İŞKUR'a aktardığımız sorunların çözümüne yönelik olumlu adımlar atılacağı inancındayız."
Koloğlu, kamu yatırımlarında herhangi bir aksamaya mahal vermemek için sektör mensuplarının ödeneklerini ve hak edişlerini zamanında almalarının önemli olduğunu vurgulayarak, öncelikli ve tamamlanma aşamasındaki projelerin sürdürülmesi ve yatırımların devam etmesiyle inşaat sektörünün büyüme ivmesini yeniden yakalayacağına inandığını bildirdi.