Güncelleme Tarihi:
TOBB Muş Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Fatma Abeş, kendini “bildiğim tek iş ticaret” diyerek tanımlıyor. İşten ayrıldıktan 3 saat sonra kendi işini kuran Abeş, girişimcilik serüvenini şöyle anlattı: “Tekstil sektöründeyim. Ben kendi işime, işten çıkarılınca başladım. Gelinlik satışı yapıyorduk. İşverenim beni işten çıkardı, çünkü ben iyi bir pazarlamacıydım. Maaşım yüksekti ve yüzde üzerinden komisyon alıyordum. Patronum ‘niye onun gibi çalışmıyorsunuz’ diye, diğer çalışanları zorlardı. Zaman zaman da, “Burada sadece çantanız var, ben istediğim zaman gidersiniz” derdi. Öyle de oldu. Kovuldum. Ama 3 saat içinde yan tarafta bir dükkanı tuttum. Babam müdahale etti. ‘Bu kadar yakın iki dükkan olmaz’ dedi. Yine de yılmadım. İki bileziğim vardı. İkisini sattım. İddialıydım ve sonuçta bir yıl içinde 3 işletmem oldu. Beni kovan patronumla da ilişkilerim devam etti. Sorun yaşamadık. Benim bildiğim tek iş ticaret. Bütün ailem esnaf. Ben ailemle çalışmayı istemediğim için kendi yolumu çizmek istedim. O yüzden gelinlikçinin yanında işe girdim ve kendi işimi kurdum.”
10’DAN FAZLA KADIN KENDİ İŞİNİ KURDU
Abeş, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’yla tanışmasının ise 2014 yılına dayandığını belirtti. Abeş, kurulun projelerini de şöyle aktardı: “Böyle bir kurul oluşacak, içinde olmanızı istiyorum’ dediler. 2014’te girdiğim ilk seçimi kaybettim. Sonrasında iki kez başkan seçildim. İstihdam ana amacım. Örneğin Şekerli Eller projesinde çalıştık. Burada 5 kadını birbirinden sorumlu tutarak, nikah şekerlerini paketleme işi yaptık. Kadınları birbirine bağladık. Bir kız öğrenciye burs verme şartı vardı sadece. Atölyelerimiz de bizi destekledi. Dükkanlarımız hammadde konusunda destek oldu. Kalkınmada Kadın Emeği Derneği olarak görev yaptık ve Ticaret ve Sanayi Odamız kapsamında çalıştık. İtalya’ya örnek proje olarak gittik.
Sonrasında Çelik Kanatlar Projemiz başladı. Tekstil alanında atölyeler günübirlik elemandan çok şikayetçiydi. 6 aylık eğitimlerle, insanları istihdama hazır hale getirdik. 300’e yakın kişiyi istihdama hazır şekilde, uzman personel olarak yetiştirdik. Tekstilin ara sektörlerine yetiştirebilecek her türlü elemanı yetiştirdik. Bu sayede 10’un üzerinde kadın da kendi işini kurdu. Bu arada odada seçimleri kazandım. İstihdama Geçişte Kadın Harekatı’yla devam ettik. Burada SODES’in de desteğini aldık. Yine sektörlere ara eleman yetiştirdik. Gıda sektöründe çalıştık.”
GÜNDEM PANDEMİ
Muş’ta kaz çiftlikleri kurduklarını söyleyen Abeş, “Kümes hayvanlarıyla ilgili çalışmak istiyorduk. Halen devam ediyorlar. Bundan sonrası ise pandemiyle ilgili bir hazırlığımız var. Salgına karşı herkesin kendi maskesini, dezenfektanını üretmesini istiyoruz. Dezenfektan yapımı çok zor değil. Atölyelerimiz var. Kadınlar burada eğitim alacaklar. Zaten daha önce maske ve galoş yapmıştık. Hammaddelerimiz var. Daha sonrasında ambalajlayacak ortamı da sağlayacağız. Ama önceliğimiz satış değil. İlk aşamada bin kadına ulaşacağız. Maskeleri de kendileri dikecek. Hammaddeleri biz vereceğiz. Zaten her aile 100 maske kullanıyor, bunu bu yolla temin edebiliriz. Önce bunları üretmeyi sağlamak istiyoruz. Binaların ihtiyacı olan ekipmanları temin etmek ve insanların ihtiyaçlarına dokunmak istiyoruz” dedi.
TOBB MUŞ KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU ÜYELERİ ANLATTI: NASIL GİRİŞİMCİ OLDULAR?
Muş merkezde oturuyorum. Aslen Muşluyum. Ticaret ve siyasetle uğraşıyorum. Gelinlik ve kuaför işletmelerim var. Aslında işlere Bulanık’ta başladım. Dikiş nakış eğitimi aldığım için, arkadaşların tavsiyesiyle gelinlik işine girdim. 2010 yılında da Muş’a taşındık. Şimdi burada hizmet sunmaya çalışıyoruz. Kuaför de zincirleme bir sektör olduğu için, o da arz ve talep üzerine gelişti. Gelinlik tarafında 3 kişi çalışıyoruz, kuaför tarafında da 2 kişi çalışıyor. Müşterinin talebine göre İzmir, Diyarbakır gibi illerden gelinlikleri getirtiyoruz, tadilatlarını biz yapıyoruz.
Halide Budak:
Muş’ta sigorta acenteliği yapıyorum. Bu yıl 15. yılım. Bu sektöre arkadaş önerisiyle başladım. Baktım, araştırdım ve bana uygun olduğuna karar kıldım. Şu anda da 3 çalışanım var. İşlerimi tek başıma yürütüyorum. Başladığımda sektörde tek kadın girişimciydim, hali hazırda da sektörde tekim.
Sibel Kesik:
Tekstil sektöründeyim. Tekstile nasıl başladım, çocuk yaşta başladım. 12-13 yaşlarında kendi evimde dikiş dikiyordum. Onu bir adım daha ileri götürerek kalfalık, ustalık derken, tekstil atölyelerinde 7.5 aylık dönemlerde 25-30 kişilik ekipler yetiştirmeye başladım. 6-7 yıl eğitmenlikle geçti. Halk eğitime bağlı da çalıştım. Bine yakın kişiyi yetiştirdim. Kimi zaman gruplar 80 kişiye kadar çıktı. Usta öğreticilikten sonra ise, 13 kişilik bir ekiple kendi atölyemi kurdum. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’nun bütün programlarını da ben yönettim. İşimi çok seviyorum. 30’a yakın kadını usta öğretici yaptım.
SOSYAL YARDIMLAŞMADAN ALDIĞI DESTEKLE İŞİNİ KURDU
Şükran Bingöl:
Ev tekstili ve perde üzerine çalışıyoruz. Atölyemiz var. 2000 yılında işyerimi açtım. Eşimden ayrılmaya karar verdiğim gün, işyerimi de açmaya karar vermiştim. Öncesinde Halk Eğitim’e gidiyordum, evde dikiyordum. Sosyal yardımlaşmadan aldığım destekle işimi kurdum. Sonrasında ise Kalkınma Ajansı ve KOSGEB’ten destek aldım. Borç aldım, borç ödedim. Bir kadın işletmeci olarak, bu işi ilk yapanlardanım. 7 çalışanım var. Perdecilik işi çok zordur. Dağınık bir iştir. 3 çocuğum var. Onlar da mühendis, bankacı ve öğretmen oldu.
ELİNE TORNAVİDA ALIP MAKİNE TAMİR EDİYOR
Pervin Aydemir:
Bir beyaz eşya markasının servisiyiz. Aslında bu işlere kardeşimle başladım. O sonra sektör değiştirince iş bana kaldı. İlk başta bir kadının teknik servis olmasına biraz tepki vardı. Şaşkınlıkla karşılıyorlardı, ‘erkek işi’ diye bakıyorlardı. Ama tabii zamanla bunları yendik. Şu anda yöneticiyim. 21 çalışanım var. Elime tornovida alıp tamirata giriştiğim de oluyor. İster istemez işi öğreniyoruz. Biz 5 kardeşiz. Ama diğer kardeşlerim öğretmen, avukat, hemşire gibi başka sektörlerde.