Müslümanız, laikiz, bulunduğumuz yerin kıymetini bilelim

Güncelleme Tarihi:

Müslümanız, laikiz, bulunduğumuz yerin kıymetini bilelim
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2006 00:00

TÜSİAD YİK Başkanı Mustafa Koç, eleştirilerinde laiklik vurgusunda bulundu. Şimdiye kadar hükümete yönelik olarak yaptıkları öneri ve eleştirileri hatırlatarak, "Gelişmeler sözlerimizin arkasında yatan örtük endişeleri haklı çıkardı" diyen Koç, şöyle konuştu:

DIŞ ŞOKLARA KIRILGANIZ:

"Türkiye ekonomisi yapısal dönüşümünü tamamlamamamış olması nedeniyle, dış şoklara karşı kırılganlığını koruyor. Ekonomimiz iki-üç yıl öncesine göre çok daha güçlü ama dış şoklar sonucunda bize ulaşabilecek dalgalarda geçmişe göre daha sık ve daha güçlü. Birbirini çoğaltma potansiyeline sahip gerilim alanlarının yaratacağı şokların etkisi hafifletebilmek, kendi ekonomimizin yapısal gücünü artırabilmemize bağlı."

YERSİZ TARTIŞMALAR:

"Ekonomide iyileşmenin kesintiye uğramamasının en önemli güvencesi ’olumlu beklentiler’di. Bu beklentileri olumsuza çevirebilecek en önemli faktör, ufukta bir siyasi istikrarsızlığın gözükmesi. Bu yüzden siyasi gündem çok dikkatli oluşturulmalı. Özellikle yersiz ve zamansız bir biçimde ortaya çıkan dini referanslı tartışmalara, laiklik ekseninden sapma izlenimi uyandırabilecek girişimlere bu gündemde asla yer olmamalı. Aynı şekilde bugüne kadar büyük takdirle izlenen demokratik gelişim çizgimizden de hiçbir taviz verilmemeli."

YERİMİZ MÜSTESNA:

"Nüfusunun hemen hemen tamamının Müslüman olduğu bir ülkeyiz. Laik, demokratik bir siyasi rejime, görece gelişmiş bir sanayi yapısına ve görece gelişmiş bir liberal ekonomik düzene sahibiz. Bütün bunlar bizi dünya dengeleri içinde müstesna bir yere oturtmuştur. Bu bulunduğumuz yerin kıymetini bilelim, bunu yaratan ekonomik, sosyal ve siyasal dengeleri koruyalım."

ORTAK HEDEF AB:

"Bugün için herkesin kazanmasını sağlayacak tek ideal, tek ortak hedef olarak AB olarak gözüküyor. Bu idealin toplum katında yeniden hayat bulmasının sağlanması, AB üyeliği sürecinde Türkiye’nin sağlayacağı kazanımların iyi kavranması ve anlatılması lazım. Hükümetin, AB idealinin gerçekleştirilmesi konusunda eskisi kadar belirgin bir kararlılık sergilememesi, bu konudaki samimiyetinin sorgulanmasına neden oluyor.

ÖNÜMÜZÜ KESMEYİN:

"Ülkemizin yakın tarihi gelişmenin, değişmenin, refahın önünün siyaset tarafından tıkanmasının hazin örnekleriyle dolu. Bundan yeterince ders almış olmamız gerekir. Her dış şokta derin sarsıntılar geçiren bir ülke olmaktan kurtulmalıyız. Türk özel sektörü, Türk toplumu gözle görülür bir hamle içinde. Uluslararası alanda her gün yeni başarı öyküsüne şahit oluyoruz. Bu gelişmenin önü kesilmemeli. Kısır çekişmelerle, küçük hesaplar, popülist uygulamalarla boşa geçirdiğimiz, yitirdiğimiz her gün hızımızı kesecek, bizi küresel yarışta geri bırakacaktır. Kendi kendimize çelme takmaktan vazgeçelim."

Tedirginlik 23 Nisan’dan sonra arttı

EKONOMİ politikalarının rotasını koruyacağını, ekonomik istikrarın sürdürüleceğine ilişkin kuşkuların arttığını dile getiren Mustafa Koç, "23 Nisan’da başlayan laiklik tartışmaları siyasi istikrarın korunabilirliği ile ilgili tedirginlikleri artırdı" dedi. Danıştay’a yapılan saldırıya da değinen Koç, bugünleri önemli bir "sınav dönemi" olarak gördüklerini, sınavın birkaç cephede birden verileceğini dile getirdi. Koç, yapısal dönüşümün kesintisiz sürdürülmesi ve dünya piyasalarında aksi yönde oluşmaya başlayan algılamanın inandırıcı söylem ve eylemlerle değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!