Güncelleme Tarihi:
MÜSİAD Başkanı Kaan, MÜSİAD’ın yeni yol haritası toplantısında yaptığı konuşmada, 3 Haziran 2017’de MÜSİAD Olağan Genel Kurulu’nun gerçekleştirildiğini anımsatarak, yeni yönetim kurulu üyelerini tanıttı.
Geçmiş dönemlerde Genç MÜSİAD Başkanlığı yapmış 5 kişinin yeni yönetimde olduğunu belirten Kaan, şunları kaydetti:
"Bizim MÜSİAD olarak her fırsatta ifade ettiğimiz bir şey var; sanayiyi daha ileriye taşımalıyız. Üretimi artırmalı, buna bağlı olarak da istihdamı en üst seviyelere yükseltmeliyiz. Bu doğrultuda, yapılacaklar üzerine çalışmalar yürüttük, fizibilite çalışmaları gerçekleştirdik ve neticesinde TOSİ, yani Toplu
Sanayi İdaresi projesini öne çıkardık. Projemiz, 81 ilde birer orta ölçekli sanayi bölgesi tesis edilmesini ifade ediyor. Ülkemizde sanayi işletmeleri, küçük sanayi siteleri, yani yaklaşık 100-150 metrekarelik sanayi tesislerinde üretimlerini gerçekleştiriyor. Bu işletmelerin, maddi imkan yetersizliğinden dolayı 3
bin metrekarelik organize sanayi bölgelerinde yer almaları mümkün olmuyor. Fiziki ortam, üretim şartlarını etkiliyor ve üretim miktarları düşük oluyor. Bu
projemizin ana çıkış fikri, fiziki şartları büyüterek firmaları büyük hedeflere yönlendirmek oldu. TOSİ’ler, sanayi siteleri ve OSB arasında sıkışmış işletmeleri bir alternatifle buluşturacak. İşletmesini küçükten orta ölçeğe taşıma hedefi olan firmalara cesaret verecek."
Kaan, proje tekliflerinin TOKİ öncülüğünde gerçekleşmesi ve bir "üretim kampüsü" şeklinde inşa edilmesini öngördüklerini aktararak, "Burada en az 200
sanayi yapısı faaliyette olacak. Kampüsün içinde konutlar, bir meslek okulu, kreş ve sağlık kuruluşu gibi yapılar yer alacak. Bu bizim, bilhassa KOBİ’ler için oldukça önem verdiğimiz bir proje." diye konuştu.
Türkiye’deki işletmelerin yüzde 98,8’inin KOBİ olduğuna işaret eden Kaan, "Türkiye KOBİ’lerin omzunda yükseliyor demek yanlış olmaz. KOBİ’lerin daha
fazla üretmesini, bunu yaparken de diğer yandan sağlam bir temelde büyümelerini sağlamamız lazım. Bu proje, bu noktada devreye girerek işletmelere,
fiziki ve teknik anlamda destek olacak. Orta ölçekli sanayi sitelerinin yaygınlaştırılması ve bununla birlikte uygulamada kuralları belirleyen bir Toplu Sanayi İdaresi’nin kurulması uygun olacaktır." şeklinde konuştu.
"EN BÜYÜK ENGEL FAİZ"
Abdurrahman Kaan, KOBİ’lerin daha fazla üretmesi noktasında bazı sıkıntıların olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"En fazla dile getirilen konu finansal erişebilirliğin düşük olması. Bununla ilgili de çalışmalar yürütüyoruz. Bir girişimcinin yapacağı yatırım ya da bir
yatırımcının sürdürülebilir bir büyüme içinde olmasının önündeki en büyük engeli faiz olarak görüyoruz. İşletme sahibi, faizi en büyük çıktı olarak kabul
ediyor. Baktığımızda, sonuçlar da bunu doğruluyor. Büyük umutlarla girilen işler, belki risk alınarak hayata geçirilen işletmeler, faiz kurbanı oluyor. Çünkü
kazanılan paranın hatırı sayılır miktarı faize gidiyor. Biz bu noktada faizsiz modeller üzerine yoğunlaştık. Kar odaklı ve üretimi besleyen alternatif bir model üretme sürecindeyiz."
Türkiye’nin, artık faiz dışı fazladan yatırım dışı fazla esasına dayalı bir ekonomik yapıya geçmesi gerektiğini ifade eden Kaan, bu noktada yeni bir
komisyon oluşturduklarını, MÜSİAD Girişim Sermayesi Yatırım Komisyonu’nun, faizsiz finans ilkeleri doğrultusunda girişimcileri yatırım sermayesiyle buluşturan en güçlü uluslararası yatırım ağı olmayı amaçladığını kaydetti.
Kaan, Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde MÜSİAD ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) iş birliğinde 16-17 Kasım'da Haliç Kongre Merkezi’nde Global Katılım Finans Zirvesi'ni gerçekleştireceklerini belirterek, "Bu zirve, İstanbul’un faizsiz finansta merkez olması, finansmanda fon çeşitliliğinin
sağlanması bakımından oldukça önemli. Zirve bunun yanında, işini büyütmek isteyen iş adamlarına veya faizsiz ürün ve hizmetlerin sunduğu imkanlar hakkında bilgilenmek isteyenlere de yol gösterici olacak diye düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"MÜSİAD OLARAK YATIRIM, TİCARET VE İHRACAT SEFERBERLİĞİ İLAN EDİYORUZ"
MÜSİAD Genel Başkanı Kaan, önemli ve stratejik ürünlerde asgari üretimin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye’de enflasyonla mücadele açısından yeterli stok seviyesini oluşturmadığımız sürece her zaman enflasyonla ilgili olarak sıkıntı yaşayacağımızı belirtmek istiyorum." dedi.
İhracata yönelik üretim modelinin benimsenmesi, katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesinin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Kaan, sözlerine şöyle devam etti:
“Hükümetimiz bunların altyapısını tamamlarken, biz de sivil oluşumlar olarak buna destek vermeliyiz. Bugün burada biz de MÜSİAD olarak yatırım,
ticaret ve ihracat seferberliği ilan ediyoruz. Stratejik olarak gördüğümüz enerji, savunma ve havacılık, bilgi teknolojileri, gıda, tarım ve hayvancılık
sektörlerine yönelik üretimi artırma ve en önemlisi katma değeri yüksek ürünlerle ihracatta daha etkili olabilmek adına projeler yürütüyoruz. Türkiye’nin
atılım yapması ve daha müreffeh yarınlara sahip olması için hem bir STK hem de bir iş adamları derneği olarak elimizi taşın altına koymaya her zaman
hazırız. Türkiye’mizin geleceğini hep birlikte inşa edeceğiz, daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz. 11-12 Ekim’de? 'Dönüşen Dünyada Yeni Türkiye'
temasıyla gerçekleştireceğimiz Vizyoner’17 Sektörler Zirvesi, dönüşümün stratejisini inşa ettiğimiz uluslararası bir organizasyon olarak bu çabanın bir parçası."
Kaan, Türkiye’nin büyüme oranlarını anımsatarak, "Bütün dünyayı etkisi altına alan küresel krize bağlı olarak küresel ticaret hacimlerinin düşmesiyle
birlikte ülkeler birçok problemle karşı karşıya kaldı. Bu dönemde Türkiye’nin sergilediği performans, Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerine oturtulduğunu göstermektedir." diye konuştu.
"ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM MERKEZİ KURACAĞIZ"
MÜSİAD Genel Başkanı Kaan, iş dünyasında ve iş dünyasıyla doğrudan ilgili alanlarda, tecrübelerin paylaşıldığı, iş dünyasına erdemli insan yetiştirecek
eğitimlerin verildiği ve bu doğrultuda çeşitli organizasyonların düzenlendiği çalışmalarının olacağını belirterek, "Erdemli insan eğitimi" modeliyle tüm
şubeler dahil olmak üzere bir eğitim kampanyası başlatacaklarını ve bu kampanyada, iş insanlarına erdem kavramını anlatarak benimseteceklerini söyledi.
"Helal" ibaresinin sadece "helal gıda" ile sınırlı tutulmaması gerektiğine inandıklarını ifade eden Kaan, sosyal hayatta da helal olanın yasal hale gelmesi için çalışmalar yapacaklarını söyledi.
Kaan, şöyle devam etti: "Bildiğiniz üzere, kadim medeniyetimizin değerlerinden olan Karz-ı Hasen sandığını kurduk. Bu dönemde de Zekat Fonu/Zekat
Vakfı kurulması için hükümete mevzuat önerisi sunacağız. İslam, barış dinidir. Barış medeniyetinin çocukları olarak Sakarya’da Suriyeli kardeşlerimize
karşı gerçekleştirilen vicdansızlığı kınıyoruz. 2016 yılı resmi verilerine göre, hukuk mahkemelerinde açılan davalarda birinci sırada veraset, ikinci sırada
alacak davaları, üçüncü sırada ise boşanma davaları yer almaktadır. Burada, alacak ve boşanma davaları dikkat çekicidir. Her şeyden önce imkanı var ise borçlunun borcu ödememesi bir zulümdür.
Üyelerimiz arasında arabuluculuk, tahkim, uzlaştırma gibi alternatif uyuşmazlık yöntemlerini kullanarak sulhun tesisine katkıda bulunacak çalışmalar
yapacağız. Bu doğrultuda, mevcut Tahkim Kurulumuzun yanına alternatif uyuşmazlık çözüm merkezi kurarak üyelerimize ve toplumumuza hızlı ve etkin
sulh tesisi için yöntemler sunacağız. Böylelikle birbiri ile kavgalı veya husumetli toplum yerine, birbiri ile kardeşlik hukukunu tesis etmiş bir topluma katkı
sunmayı umuyoruz. Dünyada gelişmeye başlayan Dijital Zorbalık ve Unutulma Hakkı kavramlarından hareketle Dijital Zorbalık ve Unutulma Hakkı Kanun Tasarısı önerisi hazırlayıp hükümete sunacağız, yasallaşması için takipçisi olacağız."