MÜSİAD'dan ekonomiye ilişkin öneriler

Güncelleme Tarihi:

MÜSİADdan ekonomiye ilişkin öneriler
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2005 14:22

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Bolat, AB'ye uyum sürecinde, Teşvik Paketi'ne yönelik görüş ve önerilerini içeren “Bölgesel ve Sektörel Kalkınma Raporu”nu basın toplantısıyla açıkladı.

Haberin Devamı

Raporda, bölgeler arası dengesizliklerin ortaya çıkardığı ekonomik ve sosyal farklılıkların Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu ciddi sorunlardan biri olduğu belirtilerek, şöyle denildi:

“Bu çerçevede Türkiye'nin ciddi bir bölgesel kalkınma ve buna bağlı olarak da sektörel yapılanma stratejisine ve politikasına ihtiyacı vardır.”

Genel sonuçlardan bahsedilen raporda, Türkiye ekonomisinde geleceğe güvenle bakmayı sağlayacak makro ekonomik istikrar işaretlerin alınmaya başlandığı vurgulanarak, “Başlıca aktörler, içerideki olumsuzlukları konuşmamaktadır. Geçmişe yönelik olumsuz beklentileri içeren kısır döngü de aşılmıştır. Daha uzun vadeli projeksiyonlar yapılabilir hale gelmiştir. Artık, ekonomide katılıkların kırılma zamanı gelmiştir” denildi.

Haberin Devamı

“İL KALKINMA AJANSLARI FAALİYETE GEÇİRİLMELİ”

Sektörel ve bölgesel gelişme planlarının hazırlanması ve bu süreçte katma değer, istihdam ve gelir dağılımı kriterlerinin takip edilmesi gerektiği belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:

"DPT ve KOSGEB başta olmak üzere, çeşitli devlet kurumları daha aktif olarak devreye sokulmalıdır. Gerçek girişimciliği ve verimli yatırımları desteklemek gerekmektedir. Bu amaçla, bölgelerin yatırım envanterinin çıkarılması büyük önem arz etmektedir.

Bu konuda atılması gereken adımların başında, İl Kalkınma Ajansları'nın etkin bir şekilde faaliyete geçirilmesi gelmektedir. Bunlar, yaptırım gücü olan, gerekli müdahale araç ve imkanlarıyla donatılmış, katılımcı ve şeffaf nitelikte olan, yerli ve yerel unsurları ağır basan, gerçek bir kurumsal yapılar olarak hayata geçirilmelidir.”

Raporda, Kamu Sektörü Reformu Yasası'nın yeterli derinlikte ve kapsamda ele alınarak hayata kazandırılması gerektiği ifade edildi.

Sanayici ve işverenin sırtında hala çok yüksek olan vergi ve benzeri bir çok maliyet yükünü hem yatırım, hem de üretim aşamasında kaldırmak ve bürokratik katılıkları yok etmek gerekeceği belirtildi.

EN KALICI TEŞVİK

Haberin Devamı

Herkese verilen teşviğin teşvik olmaktan çıktığının artık açık olduğu belirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi: “Bu bağlamda, en hakiki ve kalıcı teşvik, siyasi istikrarın, ekonomide yaşanan istikrar ortamının ve makro ekonomik iyileşmelerin sürdürülmesidir. Yine teşvikler için sağlıklı bir envanter çalışmasının yapılması, sektörlere ve bölgelere göre yatırım haritasının çıkarılması gerekmektedir.”

“MALİYETLER REKABETÇİ KONUMA GETİRİLMELİ”

Teşvik politikasının bir takım öncelikli bölgeler ve sektörler içermesi gerektiğine işaret edilen raporda, “Teşvik, planlama mantığının bir parçası olmalıdır. Bu bağlamda planlanması gereken ve teşvik verilmesi gereken yer sadece bazı sektörler ve geri kalmış bölgeler değil, aynı zamanda dengesiz ve sürdürülemez bir kutuplaşmanın ve yoğunlaşmanın merkezi olan Marmara gibi bölgelerin dizginlenmesi için de gereklidir” denildi.

Haberin Devamı

KOBİ'lere uygulanacak teşvik programını diğer teşvik programlarından ayırmak gerektiği belirtilen raporda, uygulanabilecek destek unsurları, uygun şartlarda mali fon, yatırım indirimi, gümrük muafiyeti ve KDV istisnası olarak sıralandı.

Teknoloji yoğun ve özellikle AR-GE'ye dayalı sanayi ve sektörlerde yapılacak yatırımların ayrı bir teşvik programıyla ele alınması önerildi.

Raporda, Türkiye'nin geleceğe yönelik stratejik sektörler tanımı yapması, bu sektörlerin sayısının az tutulması, Türkiye'nin yeterince geciktiği bilgi teknolojileri (IT) alanında ve nano teknolojilere yönelik stratejiler geliştirmesi gerektiği vurgulandı.

TEKSTİL, TURİZM, OTOMOTİVE ÖZEL TEŞVİKLER

Haberin Devamı

İşsizliğe dikkat çekilen raporda, işsizliğin yüzde 20 ile 70 arasında gezdiği bir çok ilde hala kalifiye eleman sıkıntısı çekildiği belirtilerek, bölgelerin niteliğine uygun olarak meslek okulları açılması, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının ortaklığında garantili eğitim modeli geliştirilmesi önerildi.

Raporda, “Ayrıca, tekstil gibi Çin sendromu nedeniyle global rekabet ve gıda gibi AB'de uyum sorunları yaşayan, turizm gibi marka değeri ve parlak bir geleceği olan, otomotiv ve yan sanayi gibi değişim dinamizminin yüksekliği nedeniyle Türkiye'yi terk etme ihtimali olan bazı sektörlere has özel teşviklerin geliştirilmesi gerekmektedir” denildi.

TARIM SEKTÖRÜ

Haberin Devamı

Raporda, tarım sektörünün AB'ye uyum sağlama sürecinin en zorlu alanını oluşturduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi: “Modern bir tarım sektörünün hayata geçirilmesi için feda edilebilecek tarımsal ürün kategorileri belirlenmeli, geliştirilmesi gerekenler tespit edilmeli, kısmen daraltılması gerekenler de bir an önce tırpanlanmalıdır. Özellikle büyük ölçekte çiftliklerin kurulabilmesinin yasal ortamı hazırlanmalıdır. Bölgelerde alternatif ürün gruplarının hayata geçirilmesi önem arz etmektedir.

Tarımdaki verimlilik artışı ile işsiz kalacak kırsal nüfusa iş bulmak ve göçü önlemek amacıyla kırsal alanda gıda sanayii ile hafif tüketim ürünleri sanayi üretimi teşvik edilerek, geliştirilmelidir.”

“TÜRKİYE, ORGANİK TARIM ŞANSINI KAÇIRMAMALI”

Raporda, şöyle denildi:“Tarımda ve hayvancılık alanında alternatif ürünlerin geliştirilmesi, tohum sertifikasyon çalışmalarının daha etkin bir düzeye taşınması, organik tarım ve balıkçık alanlarında özel bir takım tedbirlerin alınması gerekmektedir."

“CARİ AÇIK, EKONOMİNİN KIRILGAN ALANI”

Raporda, işsizliğin azaltılmasını sağlamak üzere Türkiye'nin emek yoğun ve daha çok KOBİ tarzı işletmeler aracılığıyla sürdürülen tekstil, konfeksiyon, dokuma gibi sektörlerin geliştirilmesi, olumsuz kur koşullarına ve Çin rekabetine karşı belli şekillerde finansal açıdan rahatlatılması gerektiğine, ayrıca inşaat ve gıda gibi sektörlerin de canlandırılması ve desteklenmesi gereğine vurgu yapıldı.

Cari açık ve döviz gereksiniminin, Türkiye ekonomisini temel kırılganlık alanını oluşturduğu kaydedilen raporda, şu görüşlere yer verildi:

“Dış rekabet ve kur kıskacı altında olan ve üretime ara vermek noktasına gelen, ödemelerin yapamayan, çoğu emek yoğun çalışan KOBİ statüsündeki şirketler yeniden işçi çıkarma noktasına gelmiş gözükmektedir. Bu bağlamda, ithal ikameci bir yaklaşımla, yukarıda detayları vurgulanan şekilde, yeterli ve farklılaştırılmış araçlarla donatılmış bir teşvik paketi gerekli görülmektedir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!