Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2004 00:00
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Dr. Ömer Bolat, Türkiye ekonomisinde yeniden yapılanmanın şart olduğuna inandıklarını söyledi.Bolat, MÜSİAD tarafından ülke genelinde 2 bini aşkın reel sektör temsilcisinden alınan görüşler doğrultusunda hazırlanan “2004 Türkiye Ekonomisi Raporu”nu basın toplantısıyla açıkladı.Reel sektör olarak sürdürülen ekonomi politikasının beklentileri karşılamada yeterli olmadığını düşündüklerini belirten Bolat, şunları kaydetti: “Şu anda devam etmekte olan ekonomi programının gelecek açısından kesinlikle yeterli olmadığını düşünüyoruz. Türkiye'de makro ekonomik istikrarın güçlendirilmesi, büyümenin sürdürülebilir hale getirilmesi, yapısal reformların sürdürülebilir olması, Türk ekonomisinin global rekabete karşı ayakta kalabilmesi, istatistiklerdeki iyileşmenin vatandaşlar tarafından çarşı pazarda da yeterince hissedilmesi ve geleceğimizi tehdit eden işsizliğin azaltılabilmesi için ekonomide yeniden yapılandırmanın şart olduğunu düşünüyoruz.”Türkiye'nin özellikle son 12-13 yılını heba ettiğini, bunun faturasının çok ağır olduğunu kaydeden Bolat, teröre 100 milyar
dolar, batık bankalara 23 milyar dolar, kamu bankalarının görev zararı denen ”karanlık” işlere 25 milyar dolar, siyasal ve ekonomik istikrarsızlığın bedeli olarak son 20 yılda yurt dışına 200 milyar dolar para aktarıldığını belirterek, “Bütün bunlara rağmen ülkemiz hala ayakta” dedi.Bolat, Turgut Özal döneminde başlatılan reform heyecanının, 3 Kasım sonrası siyaset ve dış politikada hızlı yaşandığını, ekonomi alanında ise kısmen görüldüğünü ifade ederek, “2003 yılında ekonomide büyüme, enflasyon, kamu maliyesi hedeflerinin tutturulması, reel faizlerin kısmen düşürülmesi, ihracat artışı gibi göstergeler açısından baktığımızda ekonomik performansta bardağın yarısının dolu, ama diğer yarısının henüz boş olduğunu görüyoruz” diye konuştu. “İTHALATTAKİ ARTIŞ KAYGI VERİCİ”Ağır ekonomik krizlerden sonra nekahet altında olan ülke ekonomisinde 2004 yılına ciddi riskler devredildiğini anlatan Bolat, bu yılın ilk çeyrek verilerine bakınca istikrarın bazı alanlarda kesinleştiği görülürken, bazı göstergelerin ise dikkat edilmezse ve kararlı tedbirler alınmazsa kötüye gidilebileceği mesajlarının görüldüğünü kaydetti. Bolat, ithalatın, dış ticaret açığı ve cari açığın hızla artmasının, bazı sektörlerde durgunluğun aşılamamasının ve işsizlikteki artışın bunlardan bazıları olduğunu söyledi.MÜSİAD Başkanı Bolat, şöyle dedi:“Öte yandan IMF ile sürdürülen stand-by programı altında bir faiz aygıtına dönen ve sosyal fonksiyonlarını büyük ölçüde kaybeden kamu maliyesinin, artık, 'sürdürülemez borçlanmadan, sürdürülebilir büyümeye geçiş' için IMF sonrası yeni bir toplumsal kalkınma hamlesi ve ekonomide yeniden yapılanma programı başlatmanın gerektiğini, bunun kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır.”“YENİ PROGRAM ARAYIŞI KAÇINILMAZ”Türkiye'nin artık bir gelecek rüyasını inşa etmek zorunda olduğunu dile getiren Bolat, şöyle devam etti:“Hükümete düşen Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıldönümüne denk gelen 2023'e yönelik vizyonu koymak olmalıdır. Çünkü günümüzdeki ekonomik şartlarda en sıradan vatandaşından akademisyenine kadar insanlarımız
döviz-faiz-borsa üçgeni içinde günlük karlar, günlük hesaplar içinde kıvranıp durmakta ve ekonomik dengeler bu üçgen içinde sıkışıp kalmaktadır. MÜSİAD olarak, artık Türkiye ekonomisinde bir yeniden yapılanma gereğine inanıyoruz.”2004 Yılı Ekonomik Görünüm Raporu'ndaki tespit ve öneriler değinirken de kırılganlığın devam ettiğini ifade eden Bolat, ”İstihdamın artırılması ve reel sektörün sorunlarına çözüm bulunması noktasında da bir yeni program arayışı kaçınılmaz” dedi."EKSTRA VERGİLERE İHTİYAÇ VAR"Bolat, Türkiye'nin Şubat 2005 itibariyle IMF ile stand-by programının sona ereceğini anımsatarak, ”Biz, yeni dönemde arz yönlü politikalara ağırlık verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'nin borçlarını ödeyebilmesi için artık yeni yatırım ve üretimden elde edilecek gelirlere, ekstra vergilere ihtiyaç bulunmaktadır” dedi. Borçlanma düzeyinin ve cari açığın ekonominin yumuşak karınları olduğunu dile getiren Bolat, 2004 yılında bir cari açık bunalımı yaşamamak için döviz kurunun makul bir düzeye gelmesi gerektiğini, esas çözümün de ihracatta atılım programına devam edilmesi olduğunu söyledi. Vergide reform gerektiğini, bankacılık sektöründe de yeniden yapılanmanın şart olduğunu vurgulayan Bolat, “Onların, 1990'lı yıllarda başlayan sıcak para saadet zincirinden kurtarılması ve reel ekonomiyi finanse eden enstrümanlar haline gelmesi büyük önem taşıyor” diye konuştu. Bolat, işsizlik ve yoksulluğun en acil gündem maddesi olduğunu belirtti.“IMF'DEN ÇOK IMF'Cİ OLMAYA GEREK YOK”Yeni dönem ekonomi programında temel önceliklerinden bahsederken Bolat, ekonomik programın hedefinin 'sürdürülemez borçlanmadan', 'sürdürülebilir büyüme' önceliğine göre belirlenmesi, yüksek reel TL faiz kıskacından kurtulmuş gerçek bir dalgalı kur rejimi uygulanması gerektiğini kaydetti. Ekonominin yeniden yapılandırılmasına ilişkin önerilerini de açıklayan Bolat, Türkiye'nin 5 yıldır IMF ile sürdürdüğü stand-by programı ile iç borç stoku nispi oranda azalsa da mutlak değerde artmaya devam ettiğini belirtti.MÜSİAD Başkanı Bolat, şunları kaydetti: “Borçlanma düzeyi ve cari açık ekonominin yumuşak karnını oluşturuyor. Türkiye, 1985-1994 arasında nasıl başardıysa yine 2005 Şubatı'ndan itibaren de stand-by anlaşmayı yapmayı gerektirmeyen bir anlayışla ekonomik programın yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü, artık Türkiye yoğun bakımdaki hasta adam konumundan çıkarılması gerekir. Bu anlayış, IMF ile istişarelerin kesilmesi anlamına gelmeyip daha sağlıklı bir platformda sürdürülmesini mümkün kılacak, yumuşak bir denetimi öngören, program sonrası izleme anlaşması ile formatlanabilir. 2005 Şubatı'ndan sonra IMF ile bir program sonrası anlaşma bağlantısı ile minimum düzeyde, istişarelerle yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Nitekim IMF'nin yeni başkanı ilk basın toplantısında (Türkiye ile her halükarda çalışmaya hazırız) mesajını verdi. Onun için IMF'den çok IMF'ci, kraldan çok kralcı olmaya hiç gerek olmadığını düşünüyoruz.”Ömer Bolat, Türkiye'nin “Hedef-2023” adıyla bir toplumsal kalkınma seferberliği programı başlatması gerektiğini kaydetti. Faiz dışı fazla hedefine değinen Bolat, “Ekonomi ve kamu bütçesi üzerinde adeta bir truva atı rolü üstlenen faiz dışı fazla hedefi konusunda MÜSİAD olarak yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefinin yüzde 5, hatta yüzde 4.5'a düşürülmesini öneriyoruz. Yüzde 6.5 faiz dışı fazla oranı sanki Allah kelamı gibi hiç değiştirilemezmiş gibi, sımsıkıya sarılıp ekonominin adeta sıkboğaz edilmesinin yanlış olduğunu düşünüyoruz” dedi.SERMAYE ÇIKIŞINA “TOBİN VERGİSİ” GETİRİLSİNBolat, kısa vadeli spekülatif sermaye giriş ve çıkışlarını caydırmak ve yabancı portföy yatırımlarını güven ve istikrara kavuşturmak amacıyla, her sermaye çıkış hareketine cüzi oranda da olsa -binde 2.5 gibi- “Tobin Vergisi” konulması önerdi.Ömer Bolat, Nobel ekonomi ödüllü Amerikan ekonomist James Tobin'in ilk kez 1970'lerde ortaya attığı uluslararası döviz piyasalarındaki işlemlere vergi konulmasını önerisinin (Tobin vergisi) daha önce Malezya'da uygulandığını hatırlattı. Bolat, tasarruf mevduatı sigorta sisteminin, bankaların kendi aralarında oluşturacakları mevduat sigorta güvencesiyle ikame edilerek T. Bankalar Birliği'ne devredilmesini de önerdi.“HÜKÜMETİN B PLANI OLMALI”Bolat, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirdiği için AB'ye tam üyelik müzakerelerinin başlaması için tarih almayı hak ettiğini vurgularken, “Ama, MÜSİAD olarak diyoruz ki, AB'nin 45 yıldır bitmek bilmeyen oyalamaları, bahaneleri karşısında hükümetin bir de B planı olmalıdır” dedi. Ömer Bolat, MÜSİAD'ın 2004 yılı ekonomik tahminlerini de açıkladı. MÜSİAD, yıl sonunda yüzde 6.5 ekonomik büyüme, 260 milyar dolarlık milli gelir, 235 katrilyon liralık iç borç stoku, 57 milyar dolarlık ihracat, 85 milyar dolarlık ithalat, 9 milyar dolarlık cari işlemler açığı, TEFE'de yüzde 14, TÜFE'de yüzde 12 artış öngörürken, yıl ortalaması olarak ABD Doları'nı 1.6 milyon ve
Euro'yu 1 milyon 850 bin lira tahmin ediyor.
button