Güncelleme Tarihi:
Bu konferanslardan biri de dün İstanbul’da düzenlendi. Tüm dünyada yenilikçi çözümler geliştiren sosyal girişimcileri bulan ve destekleyen Ashoka’nın, Türkiye’de ‘Mülteciler için Yenilikçi Çözümler Konferansı’ dün İstanbul’da yapıldı. Ashoka’nın mülteciler ve göç konusundaki küresel çalışmalarının Türkiye’deki başlangıcı olan konferansta bu alanda çalışan uluslararası sosyal girişimcilerle yerel paydaşlar bir araya geldi.
Konferansın amacı ise mülteci ve göç sorunlarıyla ilgilenen yerel organizasyonları ve sosyal girişimcileri güçlendirmek ve desteklemek. Konferansın açılış konuşmalarını Ashoka Türkiye Ülke Direktörü Zeynep Meydanoğlu, Koç Vakfı Özel Projeler Yöneticisi Seçil Kınay, BMW Vakfı Genel Müdürü Markus Hipp ve Endeavor Türkiye Kurucusu ve Genel Müdürü Didem Altop gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarından sonra ise mülteciler ve göç konusundaki küresel çalışmalar gerçekleştiren sosyal girişimciler projelerini tanıttı.
SURİYELİYE KOD DERSİ
Kodlama öğreterek mültecilerin iş bulmasına odaklanan ReDISchool’un Kurucusu Anne Kjear Riechert, projelerini geçtiğimiz yıl kasımda hayata geçirdiklerini ifade etti. Riechert, “Pilot sınıflar oluşturduk. Mültecilerin projeler geliştirmesini sağladık. Derslerin sonunda katılımcılar çok yaratıcı örnekler geliştirdi” dedi.
Ev sahibi toplumlarla mültecileri ilgi alanlarına göre bir araya getiren SINGA’nın Fransa Direktörü Nathanael Molle, yaptıkları çalışmalar için şunları söyledi: “Mülteciler için ülkede farkındalık yaratıyoruz. Yerli halk ile mültecilerin birbirlerini tanımaları için bir fırsat oluyor.”
Ashoka Gençlik Kolları’nın küresel direktörlerinden Mohsin Mohiuddin, Ürdün’deki Suriyeli kampındaki mültecilerin entegrasyonuna için çalışmalarını anlattı. Mohiuddin, “Göçmen Suriye gençliği hem kendi hayatlarında hem de başkalarının hayatlarını iyileştirmek adına harekete geçirmeye çalışıyoruz. Kamplara giderek eğitim ve atölye çalışmaları yapıyoruz” diye konuştu.
Refugees Open Ware’in kurucusu Dave Levin mülteciler için kurdukları platformu şu şekilde anlattı: “Savaş bölgelerinde insan odaklı inovasyon ve girişimciliğe yaptığımız yatırımla insani yardımın, sivil savunmanın ve hatta savaşın doğasını değiştirmeyi hedefliyoruz. Savaşta yaralanan ve engelli olarak hayatına devam etmek zorunda kalan birçok mülteci açık kaynaklı platformdan 3D yazıcılarla üretilen kol veya ayak gibi uzuvlarını şu anda kullanıyor.”Capoeira 4 refugees’in destekçilerinden biri olan Tarek Alsaleh ise savaş sonrasında çocukların ‘Capoeira’ spor ile psikolojik olarak sağlıklı olmasını amaçladıklarını belirtti.
ONLINE EĞİTİM İMKÂNI
MÜLTECİLER için geliştirilen yurtdışı projelerinden sonra Türkiye’deki sosyal girişimciler söz aldı. Engelli genç mülteciler ile çalışan Ashoka üyelerinden Celal Karadoğan, Adana’daki kampının dışında kalan 220 bin mültecinin olduğunu söyleyerek, “3 bin ile 5 bin arasında engelli çocuk var. Engelli bu çocukların entegrasyonunu sağlıyoruz. Savaştan dolayı kolu bacağı olmayan çocuklar var. Onları engelli sporları için motive ediyoruz” dedi. Online eğitim platformu olan Kiron Open Higher Education kurucularından Phil Dexter Weidmann, ilk olarak Almanya’daki mültecilere internet üzerinden eğitim vermeye başladıklarını, ancak bunu Türkiye’deki mülteciler için de hayata geçirdiklerini söyledi. Kadın Merkezi Vakfı’nın (KAMER) kurucusu Nebahat Akkoç ise mülteci konusuna insani yardımla başlamak gerektiğini düşündüklerini ifade edere şunları söyledi: “İlk 1 yılı insani yardım yaparak geçirdik. Bu çalışmaların yüzde 10’u kamplardaydı. Ancak asıl sorun kamplar dışında kalan 2.7 milyon mülteci. Kamp dışında kalanlar yabancı olarak görülecek. Biz de bu konunun üzerinde odaklanıyoruz.”