Güncelleme Tarihi:
KORDSA Global ve Sabancı Üniversitesi’nin işbirliğinde hayata geçirilen Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nin temeli İstanbul Pendik’te atıldı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı törene konuşan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Bu yatırıma bizi teşvik eden, bizi yüreklendiren en önemli unsurlardan biri elbette Türkiye’de yaratılan iklimdir. Araştırmaya yeni teknolojiye verilen önem ve destek ve yaratılan iklim” dedi. Son yıllarda hükümetin, Kalkınma Bakanlığı’nın, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın, Ekonomi Bakanlığı’nın, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın, TÜBITAK’ın ve tüm ilgili kurumların inovasyon ve girişimciliğe olan desteği ile bu iklim daha da güçlendiğine söyleyen Sabancı, “Yapılan düzenlemeler, verilen teşvikler bu iklimi yeşertmiştir” dedi.
GELECEĞİN TEMELİ
Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi ile geleceğin temellerini attıklarını dile getiren Sabancı, Türkiye’nin global arenada ileri teknolojiyle fark yaratması, bu alanda global güç olması ve devler liginin bir oyuncusu olması hedefiyle yeni bir yola çıktıkları belirtti. Sabancı, “Biz bu yatırımı bugünden yarına değil, bugünden Türkiye’nin gelecek 10-20-30 yılına yapıyoruz. Biz Türkiye’ye, ülkemizin potansiyeline inanıyoruz, bu yatırımı ülkemizin geleceğine yapıyoruz. Bugün ilk adım olarak 65 milyon TL değerinde bir yatırımın temelini atıyoruz. Ancak bu merkez, yaratacağı değer ve ortaya koyacağı model ile hem Topluluğumuza hem de ülkemize getireceği yeni boyut açısından bu rakamın çok ötesinde bir değer ifade etmektedir” dedi.
Sabancı, sanayi-üniversite işbirliğinin son yıllarda çok konuşulan, çok tartışılan bir mesele olduğunu ancak bu tanımın altını dolduran elle tutulur bir yapının bugüne kadar çok sınırlı ölçüde gerçekleştiği söyledi. Türkiye’de ilk defa, ileri teknoloji ürünü malzemenin, Ar-Ge’nin, akademik yapının ve üretimin harmanlanacağı bir platformun oluşumuna hep birlikte tanıklık edildiğini kaydeden Sabancı sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bu merkez, yaratacağı değer ve ortaya koyacağı model ile hem Topluluğumuza hem de ülkemize getireceği yeni boyut açısından bu rakamın çok ötesinde bir değer ifade etmektedir. Bu merkez ülkemize yeni bir model getiriyor. 2023 yılı hedeflerine ulaşmamızda önemli katkı sağlama potansiyeli olan, örnek modeli ortaya koyuyoruz. Bu model ile farklı kültürler aynı ekosistemde bulunacaklar, yakın çalışacaklar, birbirlerinin sorunlarını daha iyi anlayacaklar ve ortak akıl ile daha hızlı çözüm oluşturmaya çabası içinde olacaklar. Aynı laboratuvarları paylaşacak, aynı çalışma ortamında içiçe çalışacak, ortak hedeflere daha hızlı koşacaklar. Yanyana odalarda değil, iç içe, birlikte aynı masada, aynı laboratuvarda… Bu şekilde üniversitenin ekonomik yapının da bir parçası olması imkanı gelişecek. Bu modelin başarısının diğer, yeni yapılacaklarda örnek olmasını diliyorum. 2023 için hedefimiz dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almak. Bu hedefe ulaşmanın yolu inovasyon odaklı büyüme politikasından geçiyor. İnovasyon odaklı büyüme ise, ancak yüksek teknoloji içeren ürünlerin tasarımı ve üretimi ile mümkün”.
‘Allah’a şükür Ar-Ge’de hızlıyız’
BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, şu anda Türkiye’de 235 bin ton kompozit malzeme üretimi yapıldığını ve bunun 1.7 milyar dolarlık bir üretim cirosuna denk geldiğini söyledi. Işık, “300 milyon dolarlık da ihracat yapıyoruz. Bu dünyada gelişen bir sektör olduğu için daha fazla buradan pay almak istiyoruz” dedi. “Maalesef Türkiye, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına geç başladı, ama şu anda Allah’a şükür hızlı gidiyoruz” diyen Işık, aradaki mesafenin kapatılması için, dünya ölçeğinde agresif sayılacak destekler verdiklerini anlattı. Bakan Işık, tek önceliklerinin Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon alanındaki açığını kapatmak olduğunu dile getirerek, “İktidarı devraldığımız yılda, Türkiye’nin GSYH’dan Ar-Ge’ye ayrılan pay yüzde 0.53 iken bugün yüzde 1’e geldi, ama 2023 hedefimiz yüzde 3’e ulaşmak” dedi.
Yeni bir üniversite inşa etmek zorundayız
BAŞBAKAN Davutoğlu, statik, yasaklarla uğraşan, öğrenci ne giymeli, giymemeli, bir öğretim üyesi nasıl düşünmeli, düşünmemeli gibi kuralcı ve yeniliklere tamamıyla kapalı bir üniversite istemediklerini dile getirerek, aksine özgürlükçü, yeniliklere açık, her türlü düşüncenin, fikrin, inancın, farklı yaşam biçiminin rahatlıkla iç içe birlikte yaşandığı ve bu etkileşimden güzel bir sinerji ve enerji çıktığı kültür ortamlarını kast ettiğini söyledi. “Bilimsel araştırma gerektiğinde çelik gibi bir iradeye sahip, ama bilimsel araştırmanın özneleri olan öğrenciye, öğretim üyesine, girişimciye, tasarımcıya, yöneticiye yaklaşımında hümanist bir esneklik gösteren yeni bir üniversite inşa etmek durumundayız” diyen Davutoğlu, temeli atılan mükemmeliyet merkeziyle bu üniversitede böyle bir anlayışın yansımasını görmekten gurur duyduğunu anlattı. Sabancı Holding’in yatırımını Ar-Ge iklimi olarak nitelendiren Başbakan Davutoğlu, “Ar-Ge’mizin GSYH içindeki payı yüzde 1. Bunu en kısa sürede yüzde 3’e çıkaracağız. Teknolojinin arkasında koşulmaz. Nesne değil özne olacağız. Üniversitelerde fizik, kimya gibi temel bilimlere öncelik vereceğiz. Ar-ge’nin temel altyapısı teknoparklardır. Teknolojinin içinden ve önünden koşulur. Türkiye teknoojiyi aktaran tüketen değil üreten yeni neslin merkezi olacak” diye konuştu.
Dönüşüm yaratacak
KOMPOZİT Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nin temeli Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı törenle Teknopark İstanbul’da atıldı. Merkez; havacılıktan otomotive kadar birçok sektörde dönüşüm yaratan, nanoteknoloji ile entegre edilmiş ileri kompozit malzeme teknolojileri alanında çalışacak.