İbrahim LALELİ/ANTALYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2015 10:14
TURİZMİN başkenti Antalya’nın kanayan yaralarından biri, bina çatılarındaki güneş enerji panelleri ve su tanklarının yarattığı görsel kirlilik. Makine Mühendisleri Odası (MMO) görüntü kirliliğine dikkat çekerken, Antalya İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) ise olası bir depremde tank ve panellerin yaratacağı tehlikeye işaret etti.
İnsanoğlu, fosil atıkların yerine temiz olan yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelirken, kuşkusuz en çok güneşten yararlanıyor. Aydınlatmadan ısınmaya kadar pek çok yerde kullanılan güneş enerjisi Antalya’da en çok su ısıtmada kullanılıyor. Yılın yaklaşık 300 günü güneş gören turizm kentinde, hemen hemen her evde güneş enerjisiyle ısıtılan su kullanılıyor. Hal böyle olunca binaların çatılarına onlarca su tankı ve güneş enerji paneli konulması kaçınılmaz oluyor.
İMO Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, temiz ve sağlık bir hava için fosil atıklar yerine yenilenebilir enerjinin kullanımının önemine vurgu yaptı. Güneşin enerjisinin en çok banyoda kullanıldığına işaret eden Oğuz, bu amaçla yapılan güneş enerji panelleri ve su tanklarının tehlikesine işaret etti. Antalya’da olduğu gibi Türkiye’nin genel problemlerinden birisinin çatılardaki panel ve tanklar olduğuna dikkati çeken Başkan Oğuz, "Bunların montajı bilinçsizce yapılıyor. Montaj sırasında çatı izolasyonlarına zarar veriliyor. En önemlisi sanayi tecrübesiyle denetimsiz şekilde takılan tesisatlar, birçok tehlikeye de davetiye çıkartıyor" dedi.
BİNA ÇATISININ YÜKÜ ARTIYORİnşaat yapımına başlanmadan önce statik projesinin hazırlandığını kaydeden Oğuz, şöyle konuştu:
"7 katlı bir binayı ele alalım. Her katta 2 daire var ise toplam 14 daire yapar. Her katın bir güneş enerjili su ısıtma sistemi var olduğunu düşünelim. Bu 14 ayrı güneş paneli anlamına geliyor. Su tanklarının dolu ağırlığını 500 kilogramdan hesaplarsak, çatıda harici 7 ton yük var demek. Tesisatın çelik direkleri, güneş panellerinin ağırlığını da hesaba katarsak binaya ekstra 10 tona yakın yük biniyor. Hesaplamaları yapılmadan bilinçsizce çatılara monte edilen teçhizatlar, olası bir depremde binanın mukavemetine etki edecektir."
SADECE DEPREM DEĞİL, RÜZGARIN ŞİDDETİDE HESAPLANMALIOlumsuzlukları sadece depremle sınırlamamak gerektiğini vurgulayan Cem Oğuz, Antalya’da rüzgarın hızının zaman zaman 100 kilometrenin üstüne çıktığını bunun da gün ısılar için tehlike yarattığını vurguladı. Statik hesaplamalar yapılmadan, çatıya konulan gün ısıların şiddetli rüzgarda düşerek feci olaylara yol açabileceğini savunan Cem Oğuz, "Güvenlik kontrolleri yapılmalı fakat öyle bir kontrol mekanizması maalesef yok. Bu konuda belediyelere, yapı denetim kuruşlarına büyük iş düşüyor" dedi.
GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ HAT SAFHADA
MMO Antalya Şube Başkanı Ümit Büyükeşmeli ise gün ısıların yarattığı görsel kirliliğe işaret etti. Önemli bir sorun haline gelen güneş enerjilerinin yarattığı görüntü kirliliği konusunda önlem alınması gerektiğine değinen Başkan Büyükeşmeli, Antalya’ya 24 saatte ortalama 400’e yakın uçağın inip kalktığını, gökyüzünden bakıldığında Antalya’nın görselliğinin içler acısı olduğunu vurguladı.
ÇATI SİSTEMİ GÖRÜNTÜ SIKINTISINI BİR NEBZE ÇÖZERBinaların çatılarına yapılan güneş enerji sistemlerinin 30 yıl önceki teknolojiyle yapıldığını aktaran Büyükeşmeli, "Binalarda kesinlikte teras yerine çatı öneriyoruz. Depolar çatının altında, paneller çatının üzerinde olacak. Görüntü kirliliği bu teknikle tamamen ortadan kalkıyor. Bunların uygulamaları
Antalya’da var. Ancak sayısı 10 binayı geçmez. Yerel yönetimlere bu konuda büyük görev düşüyor. Yeni binalara tek tip veya çatı sistemi şartı getirilmeli. Bunun için de imar mevzuatlarının değiştirilmesi önemli" diye konuştu.
Başkan Büyükeşmeli, tankların tek tip ve renkte boyanmasını, bir platform üzerinde toplatılmasını da önerdi.