Güncelleme Tarihi:
Hızlı modanın dünyadaki öncüleri, döngüsel ekonomi hedefiyle istenmeyen giysileri geri alma kampanyaları yaparken; geri alınan giysilerin aslında atıldığı ya da yok edildiği ortaya çıktı. Changing Markets Foundation tarafından hazırlanan rapora göre, markaların geri dönüşüm yoluyla tekrar kazanmayı vaat ettiği ürünler ya yakılarak veya çöpe atılarak ortadan kaldırılıyor, ya da Afrika ülkelerine gönderiliyor. Uzun süredir Afrika’nın kullanılan giysiler için adeta bir arka bahçeye dönüştüğü bilinirken; uzmanlar, Avrupa’nın bu konuda ilgili yasaları bir an önce çıkarması gerektiğini savunuyor.
SADECE 5 ÜRÜN HEDEFE ULAŞTI
Yapılan araştırmaya göre aralarında H&M, Primark ve C&A gibi markaların da yer aldığı önde gelen şirketler, yeniden kullanılmak ya da geri dönüştürülmek üzere kendilerine gönderilen giysilerin dörtte üçünü ya tamamen yok ediyor ya depolarda kaderine terkediyor ya da plansız bir şekilde Afrika ülkelerine gönderiyor. Aslında, “Giysilerinize ikinci bir hayat verin” sloganıyla sürdürülebilirlik konusunda çalışmalarını sürdüren C&A’nın yanı sıra H&M ve The North Face de döngüsel ekonomiye işaret eden farklı sloganlarla ikinci el giysi bağışlarını kabul ediyor. Sloganlar her ne kadar dikkat çekici olsa da izlenen 21 üründen 16’sının herhangi bir döngüsel sürece dahil edilmemesi ise markaların sürdürülebilirlik konusundaki samimiyetinin sorgulanmasına neden oluyor.
ELYAFA VERGİ ÖNERİSİ
Changing Markets Kampanya Yöneticisi Urska Trunk, bu tabloyu tekstil sektöründe yeşil aklamanın bir tezahürü olarak yorumlarken, “AB’deki kurallarının güçlendirilmesi gerekiyor. Geri dönüşüm ve yeniden kullanım hedeflerinin belirlenerek, hızlı modada çok kullanılan elyaf gibi olmazsa olmaz ürünler vergilendirilmeli” dedi. Trunk, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Moda endüstrisinin sürdürülebilirliği seçmesi için çok önemli bir yol ayrımındayız. Avrupa Parlamentosu, zorunlu yeniden kullanım ve geri dönüşüm konusunda hedefler belirlemeli. AB’de gündemde olan mevzular önemli tekstil üreticilerinden biri olarak Türkiye’yi de yakından etkileyecektir. Çünkü bu sadece AB’deki üreticileri değil; AB’ye ihracat yapan ülkeleri de kapsayacak” dedi.
LONDRA’DAKİ ETEK MALİ’DEKİ ÇÖPTE BULUNDU
Hollanda merkezli kuruluş tarafından yapılan bu deneyde, Apple AirTags’le birlikte markalara bağışlanan 21 mont, pantolon, ceket ve çok sayıda kullanılmış giysiler takip edildi. Ürünler Hollanda dışında, Belçika, Fransa, Almanya ve İngiltere’deki çok sayıda markanın mağazasına bağışlandı. Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre bağışlanan bir pantolon çimento fırınında yakılırken; başka bir etekse Mali’de bir çöp alanında bulundu. Üç ürünün nihai durağı Ukrayna olurken; sadece 5 ürün Avrupa’da yeniden kullanıldı ya da bir satış mağazasına gönderildi.
YASALAR SÜRECİ POZİTİFE ÇEVİREBİLİR
Hazır giyim sektöründe döngüsel ekonomi için önemli girişimlerden biri olan Nivogo’nun Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tunahan Kafa da yasal zorunluluklarla daha başarılı sonuçlara ulaşılabileceğini belirterek, “Global bir araştırmaya göre dolabımızın sadece yüzde 20’sini kullanıyoruz. Bir hızlı moda canavarı yaratıldı ve kontrol edilemez noktaya geldi. Markalar da bu durumdan mutsuz. Müşteri memnuniyeti kapsamında iade edilen ürünler çoğu marka tarafından artık kullanılamaz ürün kategorisine sokuluyor. Özellikle iade tarafında yasal zemine kesinlikle ihtiyaç var. Örneğin Hollanda’da artık her üretici ürünlerinin geri dönüşümünden sorumlu olacak, devlet de bunu teşvik edecek. Türkiye’de de benzer bir uygulama olmasını diliyoruz” dedi.