Güncelleme Tarihi:
YARIŞ sezonu boyunca yorulan, motivasyonu azalan veya sakatlanan yarış atları artık Altınova’daki “At Oteli”nde dinlendiriliyor. 5 yıl önce kurduğu At Oteli’ni Referans gazetesine anlatan Ufuk Kurtlar, “Bu kıymetli atlar, Yeni Zelanda, Avustralya ve İspanya’da kullanılan denizde antrenman yöntemiyle kampa sokuluyor. Beach Club’da kampa girenler arasında Sarı Lira, Zepka, Binde Gör, İlbeyi, Doğubeyi, Battal, Özlenen At ve Pusu gibi isimler de bulunuyor” dedi.
Hayatının dönüm noktası
10 yıl önce satın aldığı safkan bir Arap atı ve tayın, hayatının akışını değiştirdiğini belirten Ufuk Kurtlar, şöyle konuştu: “İstanbul’da gümrük müşavirliği yapıyordum. Stresli ve yoğun iş temposundan kaçışın anahtarını buldum. Önce tayımı bir eğitimciye verdim. Giderek at sayısı arttı. Atların sayısı artınca, bakımı ve çalışmaları için Ayvalık-Altınova’da bir çiftlik satın aldım. Artık zamanımın büyük bir kısmını atlara ayırarak geçiriyorum. Atların eğitimi ve rehabilitasyonu konusunda yaptığım araştırmalar ise iş hayatımda yeni bir kapı açtı. Dünyada atlara yönelik olarak sıkça kullanılan bir yöntem olan denizde antrenman programlarını araştırdım. Bu yöntemi at yarışlarına ilginin giderek arttığı Türkiye’ye taşıdım.”
Bu işin önü çok açık
Program üzerinde geniş kapsamlı araştırmalar yaptıklarını anlatan Kurtlar, şu bilgileri verdi: “Programa tabi tuttuğum atların yarışlarda gösterdiği performans, sektörün gözünden kaçmadı. Atlar için geliştirdiğim deniz kampının ünü bir anda yayıldı. Yarışların sıkı koşucularının sahipleri de bu programdan faydalanmak için kapımı çaldı. Yüzde 100 dolulukla çalışıyoruz. Yaptığımız işin önü çok açık. Türkiye’de damızlıklarla birlikte tahmini 6-7 bin tane yarış atı var. Bunların 2 ila 3 bin tanesi sahalarda yarışıyor.”
Sarı Lira geri döndü
Kampa katılan atların performanslarında önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Kurtlar, yarışların ünlü isimlerinden Sarı Lira’yı örnek vererek, “Sarı Lira sezonda 1 milyon TL kazandı. Kum sahalarda şampiyonlukları olan harika bir İngiliz atıydı. Sakatlandığı için ayağında bir daha koşamayacak kadar ciddi bir tendon problemi vardı. Sarı Lira’yı iki ay boyunca, çalıştırdık. İyileşti ve kondisyon kazandı. Bir sonraki sezonda koşamaz denilen Sarı Lira birincilikler aldı ve 600 bin TL kazandı” dedi.
At kampı 1 ay sürüyor
ATLARI bir ay süren programa tabi tuttuklarını söyleyen Ufuk Kurtlar, kampın çalışma sistemini şöyle anlattı:
Kimi at fazla kilo, kimi sakatlık, kimi stres, kimi de sadece dinlenip rahatlamak için geliyor.
Önce atın tüm özelliklerini belirleyip ve sorunun ne olduğunu analiz ediyoruz.
Yaptığımız tespitlere göre uygun bir idman programı belirliyoruz.
Atlar haftanın altı günü, 10 dakikadan 45 dakikaya kadar değişen sürede denizde yüzerek antrenman yapıyorlar.
Atlar için denizde çalışmak karada çalışmaktan çok daha avantajlı.
Denizde yapılan 10 dakikalık antrenman 2.5 hipodrom turuna denk geliyor.
Bu da 5 kilometre demek. Karada her gün 5 km koşan atın ayaklarında problem oluşabilir.
Denizde ise ayaklarına yük binmediği için atı daha çok sıkıştırmak mümkün.
Eğitimin maliyeti 6 bin lira
DENİZDE yaptırılan bir aylık antrenman, at sahiplerine tüm masraflar dahil olmak üzere, 5 bin-6 bin TL’ye mal olduğunu dile getiren Ufuk Kurtlar, şu bilgileri verdi: “Atlar, ‘tatil köylerine’ seyisleriyle birlikte geliyor. Denizdeki antrenman dışında at ile ilgili tüm işler seyisleri tarafından yapılıyor. At oteli ile sahil arasında 2 kilometrelik bir mesafe bulunuyor. Atlar her gün seyisleri ile birlikte çiftlikten yola çıkarak bu mesafeyi yürüyor. Atlar yürüyüşlerini yol üzerinde çok faydalı olan ökse otlarını yiyerek yapıyor. Sahile gelen atlar kendilerine özel olarak hazırlanmış eğitim programı için sırasını bekliyor.”
1.5 milyar dolarlık sektör 120 bin kişinin ekmek kapısı
Dünyada 120 milyar dolarlık bir hacme ulaşan at yarışı sektöründe Türkiye 1.5 milyar dolarlık bir paya sahip.
Sektör 30 bini doğrudan toplam 120 bin kişiye istihdam sağlıyor. Sektörde yetiştiricilik yapan 350 hara var.
Ata ve atçılığa yapılan her yatırım 6 misli olarak geri dönüyor.
İrlanda, İngiltere ve Fransa’dan sonra son yıllarda artan ilgi ve yatırımlarla Türkiye dördüncü büyük ülke olmayı başardı.
Türkiye’de yatırımcı ilgisi sürekli artıyor.