Önen, Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından düzenlenen “Otomotiv Sektörünün Geleceği” konulu konferansta yaptığı konuşmada, milli otomobil projesinin umutlanmak için büyük bir şans olduğunu söyledi.
OSD olarak bu konuda teknik çalışmaları tamamladıklarını bildiren Önen, bu otomobilin nasıl pazarlanması gerektiği konusu üzerinde çalışmalar yaptıklarını, 1,5 ay içinde bunu rapor olarak sunacaklarını söyledi.
Önen, “Milli otomobil desteklendiği takdirde olacaktır” dedi.
Ülkenin durumunun otomotiv sanayinin durumuna bakılarak anlaşılabileceğini söyleyen Önen, “Bu çerçevede 2023'te otomotiv sanayinde 75 milyar dolarlık beklenti çok heyecanlı bir hedef. Bu hedefler olmazsa ileride ne yapacağımız belli olmaz, ülke de yerinde kalır” diye konuştu.
Bu hedefi mantıklı bir şekilde kurgulamak gerektiğinin altını çizen Önen, strateji belgesinin işin en önemli kısmını oluşturduğunu söyledi.
Burada işin matematiğini de yapmanın önemli olduğunu ifade eden Önen, “Bugünkü rakamları çarpıp bölüp, 2023'e getirdiğimizde farklı bir şeyler yapmak gerektiği ortaya çıkıyor. Yeni fabrikalar için bazı stratejik kararların alınması lazım” dedi.
Dünyada şu an otomotiv sanayi üretiminde fazlalık olduğunu hatırlatan Önen, “Bu fazlalıktan bu kadar adet daha pay almak istiyorsunuz. Çok güzel, heyecanlı bir hedef. Ancak bunun altını doldurmamız lazım. Önümüzdeki aylar, yıllar bizim için çok önemli. Bu kararlar alınırsa neden olmasın?” diye konuştu.
“İŞİN ÇIKIŞ NOKTASI İÇ PAZAR”Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Mustafa Bayraktar ise
Merkez Bankası'nın aldığı kararların piyasayı yavaşlatacağını söyledi.
Türkiye'nin cari açığının sorumlusunun otomotiv sektörüymüş gibi bir yanlış algının olduğunu dile getiren Bayraktar, şunları söyledi:
“Evet otomotiv sektörünün ihracat fazlası giderek azalıyor ama bunun sebebi acaba Avrupa piyasasının yavaşlaması mıdır, değil midir, iyi bakmak lazım. Türkiye'de pazar, aşağı yukarı 800 bin. Üretim kapasitesi olarak 1,5 milyon. Örnek aldığımız Güney Kore'de pazar 1,5 milyon, üretim ise aşağı yukarı 2,4 milyon. Yani sektörün tamamen gücünü gösterebilmesi için işin bir çıkış noktası var, o da iç pazar. İç pazarın ileri gidememesinin nedeni de yüksek vergilerden dolayı talebin bastırılmış olması. Enerji politikası ne zaman çözülürse, ben otomotiv sektörünün 1-1,5 milyonlara ancak o zaman gidebileceğini düşünüyorum”
“OTOMOTİV ANA SANAYİNE YEDİVEREN GÜL GİBİ HİZMET ÜRETİYORUZ”Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Celal Kaya ise Türkiye'nin otomotivde BMC, Temsa gibi markaları olduğunu, otomobilde de marka yaratılabileceğini söyledi.
Yan sanayiciler olarak milli otomobilde altyapının yüzde 85'ini garanti ettiklerini söyleyen Kaya, üretilecek bu otomobili komşu Müslüman ülkelere de satabileceklerini kaydetti.
Sektörde bir orkestra şefi gerektiğini ifade eden Kaya, “Yan sanayi olarak tüm parmaklarımızı masaya koyuyoruz” dedi.
Yan sanayiciler olarak ARGE konusunda da önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Kaya, TAYSAD üyelerinin global işbirlikleri de yaptıklarını söyledi.
TAYSAD'ın son iki yılda üyelerini önemli ölçüde yurt dışına taşıdığını anlatan Kaya, “Brezilya'ya gidip gelmekten çok yorulduk. 4 milyon araç üretiliyor ve Türkiye'deki segmentin aynısı. Neden olmayalım? Yan sanayi 50-60 yıllık Alman firmalarını satın almaya başladık. Yan sanayi yatay ve dikey büyüyor” dedi.
Türkiye'de ana sanayiyi çok fazla tatmin edemediklerini ve dışarıya açıldıklarını söyleyen Kaya, şöyle devam etti:
“Geçen ay Automekanica Fuarı vardı. Katılanlar, mutlaka dikkat etmişlerdir. Bin 90 tane yan sanayici bu fuarda yer aldı. Bunların standı gezilmiş olsaydı yüzde 85'in nasıl yapıldığını o fuarda görürdünüz. Biz dünyaya satıyoruz. İnşallah Türkiye'de yapılacak diğer işlerde de görev alır ve yüzde 85'ini karşılayabiliriz. Eksikliklerimiz var. Yan sanayiyi en iyi şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. Otomotiv ana sanayine yediveren gül gibi hizmet üretiyoruz. Oldukça modern bir yapımız var.”
“
OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN PARLAK GELECEĞİNE YÜREKTEN İNANIYORUZ”OYDER Başkanı Şükrü Ilısal ise yaşanan global ekonomik krizin ardından otomotiv sektörünün dünyada yeniden yapılandığını, çevreci ürünlerin giderek daha önem kazandığını söyledi.
Otomotivde global marka yaratabilen sınırlı ülke olduğuna işaret eden Ilısal, bu ülkelerin en önemli güçlerinin tartışılmaz şekilde gelişmiş iç pazarları olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin küresel oyuncu olabilmesi için önemli fırsatlar bulunduğunu, nüfusunun genç ve dinamik olduğunu, bundan faydalanmak gerektiğini dile getiren Ilısal, “Türkiye'yi otomotiv üssü yapacak çalışmaları hep birlikte geliştirmeliyiz” dedi.
Otomotiv Strateji Belgesinin sektör için önemine değinen Ilısal, detaylı eylem planlarının sektörü mutlu ettiğini, beklentilerinin belgenin bir an önce uygulamaya geçirilmesi olduğunu söyledi.
“Bu büyük potansiyel pazarda yerli markalar da oluşturulur, global üretim üssü de kurulur” diyen Ilısal, otomotiv sektörünün büyük potansiyeline, aydınlık geleceğine yürekten inandıklarını dile getirdi.
Yetkili satıcıların 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağladığını, yatırımlarının önemli büyüklüklere ulaştığını bildiren Ilısal, sektörün karsızlık sorununa değindi.
Otomotiv sektöründe herkesin aynı gemi içinde olduğunu ifade eden Ilısal, gemideki tüm paydaşların sağlıklı, sağlam olması gerektiğine işaret etti.
Bugünden 2023'e bakarken, vergilerin makul seviyelere düştüğünü, yollarda 15 yaş üzerinde dolaşan aracın kalmadığını, iç pazarda satılan otomobillerin yüzbinlerle değil milyonlarla ifade edildiğini, risklerin ve karların adil paylaşıldığını gördüğünü dile getiren Ilısal, iç pazarın gelişmesi için gerekli çalışmaların başlatılmasının önemini anlattı.
Distribütörlerin yetkili satıcılarla et-tırnak olduğunu unutmaması gerektiğini söyleyen Ilısal, yetkili satıcılardan da güçlerinin farkına varmalarını, kurumsallaşmalarını hızla tamamlamalarını beklediklerini ifade etti.