ANKA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2008 09:35
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Çağlayan Arkan,kriz ortamında genelde herkesin refleksinin teknoloji ve pazarlama yatırımlarını kesmek şeklinde ortaya çıktığını belirterek, “Biz de diyoruz ki, kriz dönemleri özellikle insana sahip çıkacağınız, yatırım yapmaya devam edeceğiniz zamanlar olmalıdır.
Krizde tasarruf, verimlilik ve pazar payı satış artışı, portföy yönetimi neyse bunların hepsi teknoloji marifetiyle olur, başka yerde çözüm aramamak lazım. Dolayısıyla bugün herkesin teknoloji yatırımına yönelmesi ve krizi öyle yönetmeye çalışması doğrudur. Krizin fırsatlar tarafı daha öne çıkacaktır, tehdit tarafından ziyade. Microsoft olarak biz de böyle davranıyoruz” dedi.
“TARİHİMİZDE İŞÇİ ÇIKARMA YOK, DÜNYADA BU KONUDA TEKİZ”ANKA’ya bilişim sektörü, küresel kriz ve Microsoft’un faaliyetleriyle ilgili görüşlerini açıklayan Genel Müdür Çağlayan Arkan, şirket olarak her zaman uzun vadeli hedefler ve planlarla hareket ettiklerini vurgulayarak, şöyle dedi:
“Biz Türkiye’de çok büyük bir ekosistem yönetiyoruz. Türkiye yedi bin iş ortağımız ve milyonlarca müşterimiz var. Bizim kriz döneminde daha erişilebilir olmamız gerekiyor. Dolayısıyla sene içerisinde daha geç tarihler için planladığımız işe alımları şimdiden yapıp, özellikle müşteri ve iş ortaklarımıza kriz döneminde bizi daha erişimli kılacak şekilde ekosistemin emrine sunduk”
Arkan, “Bizim tarihimizde zaten işçi çıkartma söz konusu değil. Tahmin ediyorum bu anlamda tekiz bütün dünyada. En azından kendi sektörümüzde. Çünkü en yakın rakiplerimizin çok yeni zamanlarda maalesef çalışan sayılarında azaltmayla ilgili açıklamalarını duyuyoruz. Biz Microsoft olarak Türkiye’de yatırım yapmaya ve işe almaya devam ediyoruz ve edeceğiz” dedi.
“2009’DA TEK HANELİ DE OLSA BİLİŞİM BÜYÜYECEK”2009 yılına yönelik büyüme tahminlerini açıklayan Çağlayan Arkan, firma olarak çok çekirdekli bir yapıda kuruluş olduklarını, dolayısıyla yazılımın girdiği her yerde var olduklarını ifade ederek şunları söyledi:
“Bulunduğumuz her alanda lider olmayı hedefliyoruz. Tüketici tarafı,
KOBİ’ler, teknoloji kullanmasına rağmen teknoloji bölümü olmayan, teknoloji çalışanı bulunmayan, ama bir şekilde teknoloji hizmeti alan kurumlar daha nispeten küçük işletme, orta boy işletmeler de müşterimiz. Ayrıca kamu ve özelde çok büyük müşterilerimiz var. Genel olarak önümüzdeki sene büyümelerin çok yavaşlayacağı, ekonomik sıkıntıların devam edeceği bir sene. Bizim öngörümüz 2009’da bilişim sektörünün, tek haneli de olsa belli bir büyümeyi başarabileceği noktasında. Çok genel olarak hesaplamayla yüzde 10 civarında büyümeyi bilişim sektörünün Türkiye’de önümüzdeki takvim yılında gerçekleştireceğini düşünüyorum.”
"BİLİŞİM ALTI MİLYARA ULAŞIRSA GÜCÜNÜ SİZ DÜŞÜNÜN”"Bilişimdeki gelişmeler aritmetik mi, geometrik mi hızda gelişiyor yoksa bilişimin kendine özgü ayrı bir hızı mı var?” şeklindeki soruya Arkan’ın yanıtı şöyle oldu:
"Yani herhalde bilişim dünyası ve internet kendi hızını kendi yaratacak ve tanımlayacak. Ve burada özellikle 'Bulut Bilişim'inin bizim için çok önemli bir rol oynayacağını söyleyebiliriz. Ve tabi ki şunu da vurgulamak lazım. Bütün bu konuştuğumuz sürat, gelişmeler, büyüklükler vs. bugün dünya nüfusunun altıda-yedide birinin bilişime erişmesi ve üretmesi ile oluyor. Şimdi tabi insan beyni, hayal gücü vs. dedik, hepimizin hayali ve en büyük arzusu teknolojinin öyle bir noktaya gelmesi ki, bir değil altı-yedi milyarlık dünya nüfusundaki her bir bireye fırsat eşitliğini sunabilelim. Şimdi biz bir milyar insanın üretmesiyle, kullanmasıyla, paylaşmasıyla nasıl bir hızlı büyüme yaşadıysak, altı milyar insanın içinde bulunduğu dünyada artık çok farklı bir hızdan ve çok farklı bir bilişim dünyasından söz ediyoruz olacağız.”
“MICROSOFT TARİHİNDE EN BÜYÜK DEĞİŞİKLİKLER BILL GATES SONRASINDA OLDU”Arkan, "Microsoft dünyasında ne kadar Bill Gates var?" şeklindeki soruya ise ilginç bir yanıt verdi:
"Şimdi aslında bu meseleye iki türlü bakmak mümkün. Bir tanesi Bill Gates’ler cinsinden. Bir tanesi de kurumlar cinsinden. Bunların ikisini birbirinden ayrı düşünmek çok zor. Hele söz konusu Bill Gates gibi birisi olunca daha da zor. Microsoft otuz beş seneyi aşkın bir süredir dünyada faaliyet gösteren bir firma. Birkaç devrim niteliğinde gelişmeyi ya yaratmış ya da liderlerinden ve oyuncularından bir tanesi olmuş bir firma. Bugün Bill Gates, Microsoft’un Yönetim Kurulu Başkanı olarak zamanının yüzde 20’sini şirket işlerine ayırıyor. Yüzde 80’inde yine bir dünya lideri kimliğiyle, dünyanın sağlık sorunları, açlık, çocuk hastalıkları vs. gibi konulara çok ciddi zaman ayıran, emek veren, kafa yoran bir noktada. Ama Microsoft tarihindeki belki en önemli gelişmeler de Bill Gates, bu rol değişikliğini ya da yaşam biçimi değişikliklerini açıkladıktan sonra vücuda geldi. Onun yerini alan baş yazılım mimarımız, baş stratejiden sorumlu yöneticimiz olmak üzere ve şu anda bütün ürün gruplarını yönetmekte olan pek çok önemli yönetici ve ekosistem içindeki iş ortaklarımızın her biri bize göre potansiyel birer Bill Gates. Ve aslında her biri aynı vizyonu yaşatıyorlar.”
“TÜRKİYE’ DEN ÇOK SAYIDA BILL GATES YETİŞİYOR”Türkiye hakkında da bilgi veren Microsoft Genel Müdürü Arkan, “Türkiye’de uygulamaya koyduğumuz Dreamspark, BizPark ve benzeri girişimleri destekleme programları aslında Türkiye’den de birçok Bill Gates’in farklı isim, kimlik ve hedeflerle beraber başarılı kariyer sahibi olmasını hedefliyor. Dolayısıyla burada Bill Gates’in hayalinin gerçekleştiğini ve gerçekten şu anda Türkiye’de dahil tüm dünyada yüzlerce, binlerce aynı vizyona sahip ve aynı etkiyi yaratma gücüne sahip insanın Microsoft ve ekosistem içinde de ve dışında da çalıştığını söyleyebiliriz” dedi.
“BİZ ÖNCE TÜRK SONRA MICROSOFT'LUYUZ”“Microsoft yüzde 100 yabancı sermayeli bir şirket olmasına karşın yerli bir şirket algısı daha yüksek görünüyor, bunun sırrı nedir?” sorusuna Çağlayan Arkan, "IDC raporuna göre Türkiye’de bilişim sektöründe 147 bin çalışan var. Bunların 99 bini Microsoft ekosisteminde bulunuyor. Microsoft’un sağladığı böyle de bir muazzam istihdam söz konusu. Microsoft Türkiye çalışanlarına bakarsanız bunların hepsi önce Türk, sonra Microsoft'lu. Ve hayatlarında gerçekten kendilerini Türkiye’de bilişiminin gelişmesine adamış insanlar. Dolayısıyla herhalde bunun da ciddi bir biçimde, toplum tarafından kabul gördüğü ve Microsoft’un yerel-yerli bir oyuncu olarak kabul edildiği anlaşılıyor” diye yanıt verdi.