Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Merkezinde bir grup gazeteciyle düzenlediği sohbet toplantısında Tanrıkulu terörle mücadele ve ulusal güvenlik konulurında hükümete tam
MB, örtülü faiz artırımlarıyla piyasayı kandırmasın. Piyasa kandırılacak birşey değil. MB bağımsızmış gibi yapamazsınız, kimse inanmıyor. Kura karşı tek atımlık kurşunu kaldı o da faiz. Ciddi faiz artışı yapmalı ki piyasaya 'ciddi tedbir alıyor' mesajı verebilsin.
Krizin artık farklı hissedildiği, ekonomik tetikçilerin kullanıldığı bir dünyada içeride işi daha da zorlaştırmayın. MHP olarak kırmadan, dökmeden, çözüm bulunsun istiyoruz, dost olarak söylüyoruz."
VERGİ YÜKÜ AĞIR
Türkiye'de vergi yükünün ağırlığına da dikkat çeken Tanrıkulu, "2007'de arabama 100 lirayla 41 litre mazot alabilirken, bugün 19 litre alabiliyorum. Verginin vergisi alınıyor. İşsizlik çok yükseldi. TÜİK'in çırakları, meslek edindirme kurslarına giden kursiyerleri, üniversitede okuyanları dahil etmemesine rağmen yükseldi" dedi.
SANAYİ 4.0'I YAKALAYAMADIK AMA YILI 4.0'LA BİTİRECEĞİZ
"Sanayi 4.0'ı yakalayamasak da yılı 4.0 dolarla bitireceğiz galiba" diyen Tanrıkulu, Türkiye ekonomisinin inşaat ve tüketime dayalı büyüdüğünü söyledi. Tanrıkulu, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Beton ekonomisiyle büyüme devam edemez. Bu kortizonlu bir büyüme. Teknoloji ve sanayiye dayalı büyümeliyiz. Ama biz otomobil diye tutturmuşuz. Ekonomi yönetiminde koordinasyon yok. Sonra da suç Cumhurbaşkanına atılıyor. Cam filminde, motorlu taşıtlar vergisinde gördük. Yandan çarklı Saab'ın uyduruk modelini aldılar. Artık yerli otomobil, demiyorlar.
Çünkü 5 babayiğidin yabancı ortağı var.
Oysa dünya elektrikli hatta insansız otomobile gidiyor. Bunun yerine motor ve yazılım üretimi üzerinde durmalıyız ki iş makinaları, çekiciler, askeri araçlara satabilelim. Yoksa en iyi otomobil Avrupa'da üretiliyor. Kuzey kutbunda buz satmanın anlamı var mı? Avrupa'ya nasıl satacağız, adam zaten en üst model satıyor."
REÇETEYİ VERDİ
Tanrıkulu, tüm bu sorunların çözümü için de reçeteyi şöyle özetledi: "Siyasi, sosyal ve ekonomik alanda üç ayaklı reform yapılmalı."
ZARRAB DAVASI GARİPLİKLERLE BAŞLADI
Amerika'da devam eden Zarrab- Halkbankası davasına da değinen Tanrıkulu, "Bu davanın başlangıcından itibaren bir dizi gariplik var. Önce bir şahıs Amerika'ya gidiyor, tutuklanıyor. Davaya bir süre ara veriliyor. Sonra bir kamu bankasının yöneticisi gidiyor.
O da tutuklanıyor ve dava olmadık bir zamanda yeniden başlıyor. Türkiye'nin yakın çevresindeki sıkıntılar, savaşın eşiğine gelmeler, Suriye ve Irak gelişmeleri, AB Terörle Mücadele Koordinatörünün FETÖ'yü terör örgütü saymıyoruz, demesi bize garip geliyor" değerlendirmesi yaptı.