Güncelleme Tarihi:
Özyeğin, “Kadınları ekonomiye çok daha fazla entegre etmeliyiz. Türkiye’deki işsizlerin yüzde 70’i kadın. Kadın girişimciliğinin gelişmesi Türkiye’nin ekonomik olarak büyümesinin en önemli koşullarından biri” dedi.
2011’de 135 kadın
Goldman Sachs’ın 2008 yılında “10 Bin Kadın” adıyla başlattığı ve 5 yıl içinde dünyada 10 bin kadına girişimcilik ve işletme eğitimi verilmesini hedefleyen projenin Türkiye programı çerçevesinde Özyeğin Üniversitesi, 3 yıl içinde 340 kadına ücretsiz eğitim verecek. Dünya çapında 100 milyon dolarlık bütçeyle gerçekleştirilen program şu anda Brezilya, Çin, Hindistan, Mısır, ABD ve Afganistan gibi 22 ülkede uygulanıyor. Özyeğin’in Goldman Sachs yöneticileriyle bizzat görüşerek Türkiye’ye taşıdığı programdan 2010 yılında 79 kadının
eğitim aldı, 2011’de ise 135 kadının
yararlanması hedefleniyor.
Üzerimden yük aldınız
Programdan mezun olan 44 kadın girişimciye sertifikalarını veren Hüsnü Özyeğin, dünyada hiçbir üniversitenin lisans diploması vermeden girişimci yetiştirmediğini belirterek, şöyle devam etti: “Bizim üniversitemiz yeni olduğu için bazı öğrenciler ‘Acaba mezun olunca iş bulabilir miyim’ gibi korkular yaşıyor. Ancak sizin hepinizin zaten işi vardı. Benim üzerimden de yük kaldırdınız, çünkü size iş bulmam gerekmiyor.”
En büyük sevap
Geçen yıl programdan mezun ettikleri kadın girişimcilerin 87 kişiyi işe aldığını belirten Özyeğin, “Kadınlar farklı bakış açılarıyla bulundukları her sosyal ortamda fark yaratmayı başarırlar. Önümüzdeki bir yıl sizlerden ikişer eleman taahhüdü istiyorum. Bir gence iş vermek kadar sevap bir şey yok. Bu programı Anadolu’ya yaymayı da çok arzı ediyorum” dedi.
AB’ye damsız almayacaklar
TOBB Kadın Girişmciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, “Hüsnü Bey (Özyeğin) büyük sevap işliyor. Türkiye’de 20 milyon çalışabilecek kadın var ama sadece 6 milyonu çalışıyor. Unutmayın bizi AB’ye damsız almayacaklar” diye konuştu: “Hangi sorunu çözerseniz çözün, ister Kıbrıs, ister Ermeni sorunu olsun, kadın sorununu çözmeden AB’ye giremeyeceğiz” diyen Bakteş, Türkiye’de 1 milyon 300 bin erkek girişimciye karşın kadın girişimci sayısının yalnızca 80 bin olduğunu vurgulayadı.
15’inde evleneceklerdi şimdi üniversite okuyorlar
HÜSNÜ Özyeğin, 25 ilde kız yurdu yaptırdıklarını anlatırken, şöyle konuştu: “Ağrı, Muş gibi illerimizde kızların ilkokul sonrası eğitim oranı yüzde 5’ti. Bugün yurtlarda 5 bin kız öğrenci kalıyor. Liseden mezun olan 60 kızımız 4 yıllık ve iki yıllık üniversitelere devam etmiş. 15-16 yaşında evlenip, 18 yaşında iki çocuk sahibi olacaklarına, şu anda bırakın liseyi üniversiteye gidiyorlar. Bu kızlarımız ekonomiye de katkı sağlayacaklar.”
Güvenliğe kuliste girdi sonra kendi işini kurdu
ÖZYEĞİN Üniversitesi’nden sertifika alan Arzu Ekici, Aydın’da bir özel güvenlik şirketinin sahibi. Yüzde 50 Alman ortağı da olduğunu belirten Ekici, krizin şiddetini gösterdiği 2009 yılında işlerinin yolunda gitmemesiyle 10 Bin Kadın Projesi’ne başvurduğunu anlattı. 70 kişiyi istihdam ettiğini belirten Ekici, “Lise mezunuyum. Önceden şirketi yönetiyordum ama bilânço verilerini çok anlamıyordum. Programdan sonra çok daha net kararlar alabiliyorum” dedi. Ekici, bir kadın olarak özel güvenlik işine nasıl girdiğini sorduğumuzda, müzik eğitimi aldığını ve kendi grubuyla konserlerinde kulis güvenliğini sağlayarak bu işe başladığını anlatırken, “Kadınlar Kurtuluş Savaşı’ndan beri hatta daha da öncesinden bu yana zaten güvenliği sağlıyor” diye konuştu.
Girişimci eğitimiyle pes etmemeyi öğrendim
KARGO sektöründe faaliyet gösteren Serpil Yılmaz, hikayesini “Okulu bıraktım. Bir firmada şube müdürü oldum. Sekiz yıl önce 300 lira maaş alırken, 350 lira bile alsam kendi işimi yapmış olurum diye düşündüm” diye özetlerken, bu sektörde 3-5 kadın bulunduğunu söyledi. Yılmaz, “Jargonunu öğreniyorsunuz. O elektriği bir şekilde yakalıyorsunuz” derken, aldığı eğitim programı sayesinde “Pes etmemeyi öğrendiğini” söyledi. Yılmaz, ayrıca yeni bir çevre yapma imkanı bulduklarını da anlatırken, “Burada Adıyaman, Adana, Hatay gibi birçok başka şehirden gelenlerle de arkadaşlık kurduk” dedi.
Hedefi, özgün taş baskıyla dışa açılmak
HÜLYA Ulucan, güzel sanatları bitirdikten sonra 7-8 yıl tekstil sektöründe çalıştığını, bir gün kendi işini yapmaya karar verdiğini anlatırken, “Taksim’de kendi butiğimi açtım. Sıfır sermayeyle başladım. Şimdi hedefim bize özgü taş baskıyı üretip dünyaya açılmak” dedi. Tokat’ta bile işbirliği yaptığı ustalar olduğunu belirten Ulucan, “Kursta yeni iş ortaklıkları da çıktı” dedi. İpek Tüllüoğlu da otel ve firmaların genel ihtiyaç maddelerini temin eden bir şirketi olduğunu belirtirken, “Ufak tefek başladık. Başladığımızdan beri çok büyüdük. Yakında ihracat düşünüyoruz” dedi.