Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin doğu ve batı arasında bir köprü, üç kıtanın birbirine en yakın olduğu bölgede stratejik bir merkez ve üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada olduğunu ifade eden Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (Mersin International Port-MIP) Genel Müdürü Johan Van Daele, Hürriyet’in düzenlediği Deniz Taşımacılığı Zirvesi’nde konuştu.
Türkiye’nin sahip olduğu özelliklerle, deniz taşımacılığında eşsiz bir noktaya taşımaya yetecek güce sahip olduğunun altını çizen Johan Van Daele, “Türkiye tarih boyunca dünya ticareti için önemli bir merkez olmuş, en önemli ticaret yolları olan İpek, Baharat ve Kral Yolu yine bu topraklardan geçerek kıtalar arası ticareti mümkün kılmıştır. Dünya siyasetinde değişen dengeler ve ekonomik konjonktür karşısında Türkiye, sahip olduğu coğrafi ve jeopolitik konumunun avantajı ile her dönemde potansiyelini korumuş ve bugün lojistikte bölgesel üs ve bir koridor haline gelmiştir. Karayolu, havayolu, demiryolu ve deniz taşımacılığında önemli atılımlar yapmıştır. Biz Türkiye’nin avantajlı konumu ile taşıdığı gücün farkındayız ve özellikle kendi sektörümüzde büyümesinin uzun yıllar süreceğine inanıyoruz. Bu alanda faaliyet gösterdiğimiz bölgemizin ve Türkiye’nin hak ettiği yere gelmesi için, ‘birlikte büyümek’ için, Mersin Uluslararası Limanı (MIP) olarak buradayız” dedi.
‘YENİ YATIRIMLARA ODAKLANDIK’
Mersin ve Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamanın MIP olarak öncelikleri arasında olduğunu ifade eden Van Daele, “Birlikte büyümeye ve Türkiye’nin taşıdığı potansiyele olan inancımızla yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Hem kendi hedeflerimizi hem de bölgemizin büyüme rakamlarını göz önüne aldığımızda bu hinterlant büyümesini karşılamak ve gerekli hizmeti sağlamak için yeni yatırımların gerekliliği karşımıza çıkıyor. Öte yandan MIP olarak limanı çağımızın gerektirdiği fiziki ve teknolojik şartlara göre geliştirme yükümlülüğümüz bulunuyor. Bu bizim için adeta Mersin’e verilmiş bir sözdür ve ‘dürüstlük’ ilkemiz gereği bu kapsamda yeni yatırımlara odaklanarak yolumuza devam ediyoruz” diye konuştu.
“Heyecanımız çok büyük. 2023 sonunda tamamlanması öngörülen proje ile limanın mevcut kapasitesini 1 milyon TEU artıracak ve doğrudan 500 kişiye, dolaylı olarak ise 5 bin kişiye istihdam imkânı sağlayacak, bölgenin ekonomik kalkınmasına değer katacağız. İki mega gemiye aynı anda hizmet verilebilecek ve gemilerin bekleme sürelerini optimize edebileceğiz. Böylece direkt seferlerin sayısı artacak ve daha kısa transit süreleri ve rekabetçi navlunlarla Mersin Limanı’nın Doğu Akdeniz’e açılan stratejik konumu güçlenecek. Mersin Limanı, Akdeniz havzasındaki diğer ülkelerin terminalleri ile aktarmalı konteyner ticaretinde küresel bir oyuncu olarak rekabet edebilecek konumda olacak. Mersin Limanı, imtiyaz sözleşmesi sonunda TCDD’ye devredileceğinden yapılan yatırım Mersin’in kalıcı, güçlü ve sürdürülebilir değeri olacaktır.”
‘ÇOK AMAÇLI EN BÜYÜK LİMANIZ’
Dünyanın her yerinde limanların birer ticaret kapısı olduğunu kaydeden Van Daele, limanları hakkında detaylı bilgiler paylaştı:
“MIP de, kolay ulaşım imkânları, geniş hinterlandı ve yetişmiş insan kaynağı ile 190 ülkeye açılan, 2.6 milyon TEU konteyner ve 10 milyon tonun üzerinde konvansiyonel yük kapasitesi ile ülke ihracat ve ithalatının önemli bir kısmını karşılayan ana ticaret kapısıdır. Tüm liman hizmetlerini aynı sahada verebilen Türkiye’nin çok amaçlı en büyük limanıyız. Dünyanın en büyük 100 limanı arasında yer alıyoruz. Başta konteyner olmak üzere kuru ve sıvı dökme yükler, RO-RO, genel kargo, proje kargo ve yolcu hizmetlerinin yanında bölgede kılavuzluk ve römorkör hizmetlerini de sağlıyoruz. Sunduğumuz 32 hizmet ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz limanları arasındaki pazar payımız yüzde 73,1 seviyesinde. Türkiye konteyner limanları arasında yüzde 17.1, ithalat-ihracat-transit konteyner iş hacmi bakımından ise yüzde 20.5 pazar payına sahibiz.3 bin kişiye doğrudan, 25 bin kişiye dolaylı olmak üzere, toplamda 28 bin kişiyle istihdama ciddi oranda katkı sağlıyoruz.”
2022 BÜYÜME HEDEFİMİZ YÜZDE 7.5
“2021 yılında bize büyük gurur yaşatan, şirket tarihimize geçecek iki önemli gelişme yaşadık” diyen Van Daele, sözlerini şöyle sürdürdü:
“9 milyon tonluk konvansiyonel iş hacmiyle 61 yıllık tarihi rekoru kırarken, 2.1 milyon TEU konteyner iş hacmiyle de Türkiye’de yeni bir rekora imza atmış olduk. Tüm dünyada yaşanan pandeminin ciddi boyutta hissedilen olumsuz etkisi ve ekonomik dalgalanmalara rağmen 2021 yılında bir önceki seneye göre konteyner iş hacminde yüzde 4,4, konvansiyonel iş hacminde ise yüzde 19 büyüme kaydederek ‘lider’ liman konumumuzu korumayı başardık. 2022 büyüme hedefimiz ise yüzde 7. 5.”
‘SORUMLULUKLARIMIZI YERİNE GETİRİYORUZ’
Günümüzde finansal raporların yanında çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim değerlendirmeleri gibi bir kuruma değer katan farklı kriterlerin de söz konusu olduğunu kaydeden Johan Van Daele, “Şirketler artık çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim raporları ile birlikte değerlendiriliyor. MIP olarak bölgemize, ülkemize ve gezegenimize karşı sorumluluklarımızın farkındayız. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için paydaşlarımızın ve çevrenin ihtiyaçlarını analiz ediyor, sürdürülebilir kalkınma için tüm faaliyetlerimizi optimize etmeyi taahhüt ediyoruz. Sürdürülebilirlik çatısı altında çevresel, sosyal ve yönetim başlıkları altında pek çok çalışma yürütüyor ve içinde yaşadığımız doğaya, topluma ve çocuklarımıza karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeye gayret ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz” diye konuştu.