Güncelleme Tarihi:
Merkez Bankası'nın bugün Para Politikası Kurulu'nda aldığı karar ile politika faizini yüzde 4,50'de tutması, yüzde 7,75 olan faiz koridorunun üst bandı ve yüzde 3.50 olan gecelik borçlanma faizini de aynı seviyede bırakması sektör temsilcileri ve işadamlarınca geniş yankı buldu. Merkez Bankası'nın bu kararına sektörlerden farklı yorumlar geldi.
TEKNOLOJİDE YENİ FİYATLAMALAR GÜNDEME GELECEK
Index Grup Üst Yöneticisi (CEO) Erol Bilecik, doların yükselmesi ile ilgili olarak, "Beklenen gelişmeler olarak teknoloji sektöründe, raflarda TL olarak satılmakta olan tüm ithal ürünlerde yeni fiyatlamaların yapılmasına neden olacaktır" dedi.
Bilecik, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ocak ayı Para Politikası Kurulu (PPK) kararlarına ilişkin yaptığı açıklamada, teknoloji dünyasında toplam pazarın büyük kısmının dolar kaynaklı olduğunu anımsattı.
Merkez Bankası'nın faize dokunmaması sebebiyle doların 2,26 lirayı görmesine tanık olduklarını aktaran Bilecik, "Bu gelişmeler, öncelikle ekonomiye karşı duyulan güven duygularının negatife dönmesine neden olacaktır. Ve beklenen gelişmeler olarak teknoloji sektöründe, raflarda TL olarak satılmakta olan tüm ithal ürünlerde yeni fiyatlamaların yapılmasına neden olacaktır" ifadelerini kullandı.
Doğal olarak bu gelişmelerin iç pazardaki talep ilişkisini negatif etkileyeceğini belirten Bilecik, şunları kaydetti:
"Ülkemizde özellikle genç nüfusumuzun bilgi toplumuna dönüşüm aşamasını geçirmekte olduğumuz bu yıllarda, yaşanılan bu gelişmelerin kısa süreli gelişmeler olarak hatırlamak istiyoruz. Ve yılbaşından bu yana piyasalarda sürekli tanık olduğumuz dalgalı kurların, yakın zamanda yerini istikrarla hareket eden bir yapıya terk edeceğine inanıyor, bu konuda yıllardır dünyaya örnek olduğumuz başarılı ekonomi yönetim modelimizin, kısa zamanda yeniden rayına girmesini diliyoruz."
"BİRÇOK FİRMANIN DENGESİ BOZULDU"
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Merkez Bankasının faiz artırımı ya da başka bir müdahalesi ile güven verici bir kaç hamle yapmasını beklediklerini söyledi.
Merkez Bankasının faiz artırımı ya da başka bir müdahalesi ile güven verici bir kaç hamle yapmasını beklediklerini ifade eden Tanrıverdi, bu tür dönemlerde piyasaya güven verilmezse piyasanın "başını alıp gideceğini" savundu. Tanrıverdi, bundan sonrasının daha riskli olacağını düşündüğünü aktaran Tanrıverdi, döviz kurundaki hızlı yükselişin birçok firmanın dengesini bozduğunu belirtti.
Ancak döviz borcu yüksek olan firmaların bilançolarının bozulacağını dile getiren Tanrıverdi, sözlerine şöyle devam etti:
"Bilançolar bozulursa da bankaların ikinci dönem kredilerinde daralma olacak. Daralma olursa da birçok firma için sıkıntılı dönem yaşanır. Bir an önce bu konuda bir şeyler yapılması gerekli. Merkez Bankası bugüne gelmekle geç kalmıştı bence. Döviz satmasından ziyade başka bir enstrüman kullanarak piyasaları rahatlatması lazımdı. Ama şu anda bir eylem yapmayarak bekliyor. Tabi ki o da bir politikadır. Neticede piyasalarda tekrar bir belirsizlik oluştu. Beklenti de oluşmayınca tahmin ediyorum ki kurlardaki bu hareketlilik devam eder. Özel sektörün çok ciddi bir borcu var. Ödemesi gereken 170 milyar dolar civarında bir para var. Sadece o kur farkından dolayı çok ciddi zararlar söz konusu."
"MERKEZ BANKASI'NIN KARARI DOĞRU"
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Hüseyin Doğan, Merkez Bankasının faizleri artırmayarak sanayicinin, üreticinin üzerine bir yük getirilmemesini doğru bulduklarını belirtti.
Doğan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ocak ayı Para Politikası Kurulu (PPK) kararlarına ilişkin yaptığı açıklamada, faizi artırmadan ekonomik istikrarın sağlanmasını ve sonuç alınmasını önemsediklerini kaydetti.
Faizin de hiç şüphesiz bir ekonomik enstrüman olduğunu aktaran Doğan, "Ancak faizi artırmayarak sanayicinin, üreticinin üzerine bir yük getirilmemesini doğru buluyoruz" ifadelerini kullandı.
Merkez Bankasının bugünkü kararını desteklediklerinin altını çizen Doğan, kendileri için piyasalardaki istikrarın korunması ve sürdürülebilir olmasının son derece önemli olduğunu da sözlerine ekledi.
"MERKEZ BANKASI TAVRINI ÜRETİMDEN YANA KOYDU"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Para Politikası Kurulunun (PPK) faiz kararının, Türkiye'nin daima üreterek büyümesini savunan işadamları tarafından memnuniyetle karşılandığını belirterek, Merkez Bankasının, iş dünyasının hassasiyetine ortak olduğunu ve tavrını üretimden yana koyduğunu kaydetti.
Çağlar, PPK'nın borç verme faiz oranında değişikliğe gitmeme kararına ilişkin yaptığı açıklamada, iş alemi olarak her zaman reel ekonominin peşinde olduklarını vurguladı.
Çağlar, şunları kaydetti:
"Biz iş alemi olarak yüksek faiz ortamını hiçbir zaman memnuniyetle karşılamayız. Yüksek faiz reel yatırımın düşmanıdır. Bizim için aslolan yatırımların artması, üretime dayalı bir büyüme modeli oluşturulmasıdır. Bu da düşük faizli ve istikrarlı bir ekonomiden geçmektedir. Merkez Bankasının bu konuda piyasayı iyi okuduğunu düşünüyorum. Öte yandan faiz artışıyla, kur dengesiyle sağlanacak bir refahın kalıcı olmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Sürdürülebilir büyüme ancak üretmekten geçiyor. Biz politika yapıcılardan asıl bu konularda kararlı ve dirayetli adımlar bekliyoruz. Türkiye'nin artık kaybedecek vakti kalmamıştır."
Merkez Bankasının tüm baskılara rağmen politika faizinde artırıma gitmediğini hatırlatarak, "Merkez Bankasının bu kararı Türkiye'nin daima üreterek büyümesini savunan biz işadamları tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Merkez Bankası, iş dünyamızın hassasiyetine ortak oldu ve tavrını üretimden yana koydu" ifadelerini kullandı.
"BU DÖVİZ ENİNDE SONUNDA DÜŞER"
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, dövizin eninde sonunda düşeceğinin kesin olduğunu belirtti.
Negrin, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ocak ayı Para Politikası Kurulu (PPK) kararlarına ilişkin yaptığı açıklamada, genel olarak hükümetin borçlanma faizini artırmamayı tercih ettiğini kaydetti.
Hükümetin dövizdeki artışı da geçici olarak gördüğünü vurgulayan Negrin, "Ben de genel olarak öyle düşünüyorum. Bu dövizin eninde sonunda düşeceği kesin" dedi.
Faiz enstrümanını kullanan ülkeler ile Türkiye arasındaki farkın yüzde 5-10 arasında olduğunu, büyük farklar olmadığını vurgulayan Negrin, dolayısıyla Merkez Bankası bir süre borçlanma faizini artıracağına, orada sağlam durmayı tercih ettiğini dile getirdi.
Döviz borcu olan ve hemen ödemesi gereken firmalar için bir süre zor olacağını söyleyen Negrin, ihracat açısından ise bu durumun pozitif olacağını ifade etti.
Negrin, kur noktasında tekstil sektörünün en önemli sıkıntısının dolar ile ödenen alış veriş merkezi (AVM) kiraları olduğunu da sözlerine ekledi.