Güncelleme Tarihi:
Merkez Bankası’nın (MB) Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’inde yaptığı değişiklikler, Resmi Gazete’de dün yayımlandı. Bu kapsamda vadesiz, ihbarlı ve 1 yıla kadar tüm vadelerde döviz cinsinden mevduat ve katılım fonu hesapları için zorunlu karşılık oranı yüzde 23 oldu. Söz konusu oran 1 yıl ve daha uzun vadelerde ise yüzde 17 olarak belirlendi. Zorunlu karşılık oranları kıymetli maden depo hesaplarında vadesiz, ihbarlı ve 1 yıla kadar tüm vadeler için yüzde 22’den yüzde 24’e, 1 yıl ve daha uzun vadelerde ise yüzde 18’den yüzde 20’ye yükseltildi. MB’nin zorunlu karşılık oranlarına ilişkin yaptığı değişiklikler, 17 Eylül’den itibaren yürürlüğe girecek.
3.4 MİLYAR DOLAR KARŞILIĞI
MB’den yapılan açıklamada, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğinin artırılması için zorunlu karşılık düzenlemesinde değişikliğe gidildiği ifade edildi. 1 Temmuz’da Türk lirası zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tesis edilmesi imkanı azami oranının yüzde 20’den yüzde 10’a düşürüldüğü, döviz cinsinden mevduat ve katılım fonuna uygulanan zorunlu karşılık oranlarının da tüm vade dilimlerinde 200 baz puan artırıldığı anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Ayrıca, Türk lirası zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tesis edilmesi imkanının sonlandırılacağı da ilan edilmişti. Bu çerçevede, söz konusu imkan 1 Ekim 2021 tesis tarihinde yüzde 10’dan sıfıra düşürülerek sonlandırılacak olup, aynı tarihte yürürlüğe girmek üzere yabancı para mevduat ve katılım fonuna uygulanan zorunlu karşılık oranlarının tüm vade dilimlerinde 200 baz puan artırılmasına karar verilmiştir. Alınan bu kararla birlikte, 1 Ekim 2021 itibarıyla Türk lirası cinsinden zorunlu karşılık tesislerinin yaklaşık 13.9 milyar lira, döviz ve altın cinsinden zorunlu karşılık tesislerinin ise yaklaşık 3.4 milyar dolar karşılığı tutarında artması beklenmektedir.”
REZERVLERDE ETKİSİ GÖRÜLÜR
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, zorunlu karşılık artışı etkisinin öncelikli olarak Merkez Bankası rezervlerinde görüleceğini belirterek, “Temmuz ayındaki zorunlu karşılık artışına benzer şekilde, döviz likiditesini ve rezerv yeterliliğini yönetme öncelikli taşıyan bu hamle ile beraber, döviz mevduatlarından MB hesaplarına girecek miktar brüt rezervler tarafında artış etkisi gösterecektir. MB yol haritası açısından, bunu direkt olarak faiz kararına veya kur seviyelerine (enflasyonla mücadele, fiyat istikrarı) ilişkilendirmekten ziyade, finansal istikrar unsuruyla (rezerv biriktirme, likidite) bağlamayı daha uygun buluruz” değerlendirmesini yaptı.