Güncelleme Tarihi:
MERKEZ Bankası, 2016 yılının son Para Politikaları Kurulu toplantısını pas geçti ve faizleri sabit tuttu. Toplantı öncesinde piyasada faizlerin artırılabileceğine yönelik beklentiler ağırlıklıydı; ancak faizlerin sabit bırakılabileceğine ilişkin tahminler yapılıyordu. Karar açıklanmadan önce 3.5102 lira olan dolar kararla beraber 3.5427 liraya kadar yükseldi. Ardından yeniden 3.52 lira seviyelerine indi.
DÖVİZ VE PETROL RİSK
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya başkanlığında toplanan PPK, dün yaptığı toplantıda faizleri sabit tuttu. Böylece politika faizi yüzde 8’de, faiz koridoru da yüzde 7.25-8.50’de kaldı. PPK sonrası yapılan açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetin yılın üçüncü çeyreğinde ivme kaybettikten sonra dördüncü çeyrekte kısmi bir toparlanma sergilediğine işaret ettiği belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: “Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanma eğiliminin devam etmesi beklenmektedir. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.”
‘BEKLE-GÖR’E GEÇTİ
Yakın dönemde küresel belirsizliklerdeki artışa bağlı olarak yaşanan döviz kuru hareketleri ve petrol fiyatlarındaki yükselişin enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü risk oluşturduğuna dikkat çekilen açıklamaya şöyle devam edildi: “Toplam talep gelişmeleri bu etkileri sınırlamaktadır. Kurul, bu faktörlerin net etkilerinin daha sağlıklı değerlendirilebilmesi açısından, gelişmelerin yakından takip edilmesinin faydalı olacağını ifade etmiştir. Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır.”
BÜYÜME İÇİN RİSK
HSBC Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy, Merkez Bankası’nın beklemede kalmasının sadece enflasyon açısından bakıldığında kısmen anlaşılabilir olduğunu belirterek şöyle konuştu, “Fakat lirada değer kaybının devam etmesinin yan etkileri sadece enflasyon tarafında görülmeyebilir. Finansal kesim dışındaki şirketlerin döviz yükümlülüğü risk oluşturuyor. Diğer yandan, tüketici güven endeksi ile dolar kurunun değişim oranı arasındaki ilişki halen güçlü. Merkez Bankası büyümeye faiz artışlarıyla zarar vermeme yolu tercih etmiş gibi görünse de aslında lirada değer kaybının devam edebilecek olması büyüme açısından önemli bir risk faktörü.”