Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2010 00:00
Merkez Bankası’nın mevduat munzam karşılıklarını artırmasına BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in ardından Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar da tepki gösterdi. Çağlar, “Merkez Bankası, kendi üzerindeki ‘faiz indir’ baskısını bankalara yükledi. Böylece bankalara motor freni yaptırdı. Bankaların kârı 1 milyar lira olumsuz etkilenecek” dedi.
MERKEZ Bankası’nın 1 Ekim’den itibaren devreye girecek munzam karşılık artırma kararıyla ilgili tartışma büyüdü. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin’in, “Gazetelerden öğrenmemeliydim” şeklindeki tepkisinin ardından sektördeki payı yüzde 25’i bulan Ziraat Bankası’nın Genel Müdürü Can Akın Çağlar da Merkez Bankası’na yüklendi. Can Akın Çağlar, “Merkez Bankası’nın, krizden çıkış stratejisi adı altında munzam karşılıkları yukarıya çekmesi, kendi üzerindeki ‘faizleri indir’ baskısını bankalara yıkma operasyonudur” dedi.
Kredi maliyetini etkilerZiraat Bankası’nın Manchester Üniversitesi ile geliştirdiğiortak yüksek lisans programının 2010-2011 eğitim döneminin başlaması nedeniyle düzenlenen törenden sonra soruları yanıtlayan Çağlar, Merkez Bankası’nın TL zorunlu karşılık oranını yüzde 5’ten yüzde 5.5’e,
döviz karşılık oranını da yüzde 10’dan yüzde 11’e yükselttiğini ve faiz uygulamasına son verdiğini hatırlattı. Çağlar, şöyle devam etti: “Bunun, bankaların geliri üzerine bir maliyeti var. Türk Lirası’ndaki bu operasyonun yıllık maliyeti 1 milyar lira. Türk bankacılık sisteminin 1 milyar liralık karını olumsuz etkileyecek. Bankalar 1 milyar lira karından taviz verdiklerinde, bu kârlılığı tolere etmek için bu sefer kullandırılan krediler üzerine komisyon ya da faiz artışı şeklinde yansıtacaklar. Dolayısıyla piyasada ‘faizler aşağı insin, düşsün’ şeklindeki baskı, bir başka yöntemle, bir anlamda kârlılık korunması saikiyle faizleri yukarı çekmiş oldu.
Kredi vermemizi yavaşlatacak hiçbir şeyi, şu aşamada değil, belki daha sonra, bir sene sonra, belki böyle bir fren, buna motor fren demek lazım, bir sene sonra belki daha uygun mu olurdu bilmiyorum.”
Dünya kaynak aktarıyorMerkez bankalarının kendi bankacılık sistemini ayakta tutabilmek için ciddi kaynaklar aktardığını, bunların geri çekilmesi, ‘sterilizasyonu’ için bu tarz stratejileri uygulamak durumunda kaldığını anlatan Çağlar, “Ama bizim Merkez Bankamızın, bankalarımızın sağlam olması, bu krizde Merkez Bankasının finansal desteğine ihtiyaç duymaması sebebiyle, Batı’daki gibi böyle bir stratejisi takip etmesi, bana çok doğru gelmedi” diye konuştu.
Enflasyonist baskı sorusuCan Akın Çağlar, şöyle konuştu: “Bütün ülkelerin büyüme, resesyon sorunu yaşadığı bir ortamda, Türkiye’nin biraz daha farklılaşması, hızlı büyümesi için kredi genişlemesinin faiz yöntemleri ile engellenmesi çok doğru gelmiyor. Toplam bankacılık sektörünün kârı geçen yıl 21 milyar lira idi. Bunun 1 milyarı gitti. BDDK Başkanı da açıkladı, yılın ikinci çeyreğinde faizler çok daha hızlı daralacak.”
Ziraat’in kârından 150 milyon lirayı götürürCAN Akın Çağlar, mevduat munzam karşılıklarının artırılmasının banka kârlarındaki 1 milyar liralık azalma etkisinin Ziraat Bankası’na yansımasının yüzde 15 düzeyinde, 150 milyon lira civarında olacağını söyledi. Türkiye’nin 2001 krizinde de aynı şeyi yaşandığını, bankaların, bilançosuna bakarak kredi vereceği şirket sayısının azaldığını, bunun üzerine bankaların ertelenen tüketici taleplerini realize etme yönüne gittiğini ve bireysel kredilere ağırlık verdiğini anlatan Çağlar, Ziraat Bankası’nın bu işin öncülüğünü yaparak en fazla bireysel kredi veren banka haline geldiğini kaydetti.
Merkez Bankası yağmurlu günler için tedbir alıyor EKONOMİNİN hızlı büyüdüğü, problem olmadığı günlerde en sert tedbirleri aldıklarını, bugün de öyle yaptıklarını belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Merkez Bankamızın son aldığı tedbirler için, şöyle dendi, böyle dendi. Bana göre çok yerinde atılmış adımlardır, doğru kararlardır. Herşeyin iyi gittiği dönemlerde eğer ufukta riskler görülüyorsa, eğer işinin ehli bir kaptan varsa işin başında, o riski uzaktan görürse geminin rotasını çevirir, rotasını yeniden ayarlar, bakar ki gemi hedefine ulaşsın. Herşey günlük güneşlik olsa da yağmurlu bir havaya da hazır olmak gerekir” dedi.
Normalleşme ifadesiMerkez Bankasının kriz sebebiyle aldığı olağanüstü tedbirlerden yavaş yavaş çıktığını, bunun da normale dönüş olduğunu ifade eden Babacan, şunları söyledi: “Başka birşey aramamak lazım. Merkez Bankasının atmış olduğu adımlar, normalleşmenin bir ifadesidir. Munzam karşılıklara faiz ödenmemesi, bu, ‘acaba biraz ısınma olur mu, ilerde ufukta kara bulutlar olur mu’ diye Merkez Bankamızın ihtiyatlı bir kararı. Merkez Bankası’nın yetki alanındaki çalışmalardan biri. Merkez Bankası çok önceden çıkış stratejisi açıkladı. Adım adım ne yapacağını söyledi. Bir tek zamanlamasını söylemedi. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın açıkladığı karar, daha önce atacağını söylediği adımlardan biridi, yeni birşey değil.”
BDDK’yla çay içmeliBabacan, BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in önceki gün Merkez Bankası’nın bankaların munzam karşılık oranlarının artırılması kararı ile ilgili değerlendirmesinde, kurumlar arasında koordinasyonun daha kuvvetli olması gerektiği yönündeki ifadelerine ilişkin soruya, “Ben her zaman kurumları daha fazla çay içmeye, kahvaltı etmeye davet ediyorum” şeklinde yanıt verdi. Babacan, şöyle konuştu: “Çünka bazı konular diğer kurumları da ilgilendiren konular. Yaklaşık 2-3 ay önce arkadaşlarımızı çağırdım. BDDK, Merkez Bankası, Hazine. ‘Üçünüz sık sık buluşun, herşeyi konuşun, daha sık çay için, belki kahvaltılarda buluşun. Ondan sonra herkes kendi bağımsız alandaki kararını kendisi alsın’ dedik. Bu noktada da daha iyiye doğru gidiyorlar. Atılan adımlar, yapılacak işlerle ilgili zaten görüşülüyor. Bizleri en azından bilgilendiriyorlar.”