Güncelleme Tarihi:
Merkez Bankası ihtiyatlı bir adımla politika faizini 50 baz puan indirdi. Piyasa beklentilerine paralel olarak alınan kararla politika faizi yüzde 8.75’ten yüzde 8.25’e düşürüldü. Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamada, koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyüme görünümündeki zayıflamanın derinleştiği, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankalarının genişleyici yönde adımlar atmaya devam ettiği belirtildi. Küresel ekonomideki toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyrederken, ülkelerin attığı normalleşme adımlarının izlendiğinin kaydedildiği açıklamada, “Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir” denildi.
ZAYIFLAMAYA BAŞLADI
Ocak ve şubat aylarında finansal koşullardaki iyileşmenin de katkısıyla güçlü bir eğilim sergileyen iktisadi faaliyetin, koronavirüs salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak mart ayı ortalarından itibaren zayıflamaya başladığının anlatıldığı açıklamada şunlar vurgulandı: “İktisadi faaliyetteki yavaşlama nisan ayında belirginleşirken, mayıs ayının ilk yarısına ilişkin yüksek frekanslı göstergeler kısmi normalleşme adımlarıyla birlikte dipten dönüş sinyalleri içermektedir. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir. Parasal ve mali tedbirlerin salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendirilmektedir. İhracat ve turizm gelirlerinde salgına bağlı gözlenen düşüşe karşın, emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle cari işlemler dengesinin yıl genelinde ılımlı bir seyir izleyeceği öngörülmektedir.”
SINIRLAYICI ETKİ
Çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinin ılımlı seyrettiğinin belirtildiği açıklamada, küresel gelişmeler paralelinde Türk Lirası’nda gözlenen değer kaybına karşın, başta ham petrol ve metal fiyatları olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarının enflasyon görünümünü olumlu etkilediği kaydedildi. Açıklamada, üretim ve satışlardaki düşüşe bağlı birim maliyet artışlarının takip edilmekle birlikte toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin arttığının tahmin edildiği dile getirildi.
DAHA BELİRGİN HALE GELECEK
Gıda fiyatlarındaki dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle tüketici enflasyonunun kısa vadede bir miktar yüksek seyredebileceği belirtilen açıklamada, “Ancak yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği değerlendirilmektedir. Bu çerçevede kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir. Mevcut para politikası duruşu altında enflasyon görünümünün yıl sonu tahminiyle uyumlu olduğu değerlendirilmektedir” denildi.
TEMKİNLİ DURUŞ SÜRMELİ
Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti: “Para politikasındaki temkinli duruş sürmeli. Parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir.”