OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 05, 2003 00:00
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, kendisine yöneltilen eleştirileri, mayıs enflasyonunu gördükten sonra 3 puanlık faiz indirimiyle yanıtladı. Faiz indirimiyle ilgili Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, IMF'nin yaptığı gibi, hükümete ‘‘yapısal reform uyarıları’’ yer alması dikkati çekti.Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, başta başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, kendisine yönelik baskıya dönüşen ‘‘faiz indir’’ isteklerine önceki gün mayıs enflasyonunu görüp, üç puanlık indirimle yanıt verdi. Merkez Bankası'nın duyurusu olarak açıklanan üç puanlık faiz indiriminin yanısıra, hükümete ciddi uyarılar da yapıldı. Merkez Bankası'nın uyarıları, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) uyarısını aratmadı. Merkez Bankası açıklamasında, ‘‘Yapısal reformların hızı yanında, kamu kesimi ücret artışları ile memur maaş artışlarının, program öngörülerine uyumu piyasalar açısından önemli bir gösterge olacak’’ denildi.Merkez Bankası, faiz indirimi ile ilgili açıklamasında, uygulanan programa güvenin artmasına paralel olarak, dövizden TL’ye geçişin arzulanan bir durum olduğunu da belirtti ve ‘‘Böyle bir nedenle ya da daha uzun bir dönemde Türkiye'ye yapılan doğrudan yabancı yatırımların artması sonucu döviz arz fazlası oluşabileceği ve bu sürecin de kurlar üzerinde baskı yaratabileceği bir gerçektir’’ dedi.ÜÇER PUAN DÜŞTÜMerkez Bankası, gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 41'den yüzde 38'e düşürürken, borç verme faiz oranını da yüzde 48'den yüzde 45'e indirdi. Bir haftalık borçlanma faiz oranı ise yüzde 41'den yüzde 38'e düşürüldü.Geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-16.30 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borç verme faiz oranı ise yüzde 53'ten yüzde 50'ye indirilirken, yüzde 5 olan borçlanma faiz oranı değiştirilmedi. Ayrıca, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara
repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanının faiz oranları yüzde 44'ten yüzde 41'e düşürüldü.Merkez Bankası'nın açıklamasında, faiz politikası belirlenirken, enflasyon eğilimindeki kırılmanın kalıcı olup olmadığını saptamaya büyük özen gösterildiği vurgulandı.Bu çerçevede, Merkez Bankası'nın, özellikle mayıs başından itibaren sosyal güvenlik ve kamuda atıl istihdamın azaltılması başta olmak üzere, programda öngörülen bazı yapısal reformlarda ve önlemlerde gecikmeler olduğunu, keza enerji sektöründeki açıklar nedeniyle bütçeye gelebilecek ek yüklerin bulunduğunu, yıl sonu faiz dışı bütçe hedefine ulaşılması için bazı önlemlerin alınması gerektiğini müşahade ettiği bildirildi.Enflasyonla mücadeleye odaklanmış para otoritesinin göstereceği doğru tavrın, faiz oranları kararlarında temkinli olmak, resmin netleşmesini beklemek olduğu kaydedilen açıklamada, Merkez Bankası'nın mayıs ayında faiz indirimi konusunda temkinli hareket ettiği bildirildi.Suni indirim reel faizi düşürmez‘‘REEL faizleri düşürmenin yolunun nominal faizleri suni biçimde düşürmekten geçmediğinin artık toplumun çoğunluğu tarafından net bir şekilde anlaşıldığını düşünüyoruz’’ denilen Merkez Bankası açıklamasında, şöyle denildi: ‘‘Bu davranış, sadece, büyük özverilerle kurulan dengelerin bozulmasına neden olacak, reel faizlerin düşmesini sağlamayacaktır. Programın uygulamaya konduğu günden bu yana incelendiğinde hemen görülecektir ki, reel faizlerde gerçekleşen yükselmelerin tümü, dış şoklar bir yana bırakıldığında, uygulanmakta olan programdan sapılma ihtimalinin ya da algılamasının ortaya çıkması ile gerçekleşmiştir.’’Enflasyon doğru yorumlansınMerkez Bankası, önceki gün açıklanan Mayıs ayı yıllık tüketici fiyatları enflasyon oranının yüzde 29.5'ten yüzde 30.7'ye yükselmesinin olumsuzluk olarak algılanmaması gerektiğini belirtti. Merkez Bankası, yıllık enflasyon oranlarındaki belirgin inişin, yılın ikinci yarısında görüleceğini vurguladı.Bu iş ders kitaplarında yazmazMerkez Bankası'nın açıklamasında, iktisat biliminde en çok akademik tartışmanın yapıldığı ve geliştirilen kuramların hálá istenilir düzeyde olmadığı hakkında neredeyse görüş birliği olduğu alanların başında döviz kurunun geldiği belirtildi. Bu zorluğa bir de borç dinamiğinin sürdürülebilirliği hakkındaki bekleyişlerin
döviz kuru ve faiz üzerinde oluÅŸturduÄŸu ve standart ders kitaplarında yer almayan hareketler de eklenince, bu konuların ileri düzeyde uzmanlık gerektirdiÄŸinin ortaya çıktığı da ifade edildi.Amaç kura müdahale deÄŸilTL'nın deÄŸerlenmesi, enflasyonu ters etkileyecek hareketin yokluÄŸunda, enflasyondaki düşüş eÄŸiliminin kuvvetleneceÄŸi anlamına gelir.Merkez Bankası'nın buna bakarak faizleri düşürürse, amacı döviz kurunun ulaÅŸtığı düzeye müdahale deÄŸildir.Amaç, sadece enflasyon mücadelesinde, hedef ile uyumlu faizi yakalamak ve ‘genel gidiÅŸatın’ olumlu olduÄŸunu kamuoyuna göstermektir.Faiz-kur iliÅŸkisi nasılMerkez Bankası, üç madde halinde kısa vadeli faiz oranları ile döviz kuru arasındaki iliÅŸkileri şöyle açıkladı:TL cinsinden mali varlıkların getirisinin düşmesi, dövize talebi artırır, kurda yükseliÅŸe neden olabilir. Merkez Bankası'nın kısa vadeli faizlerde, ‘fiyat istikrarı’ amacıyla indirime gitmesi, enflasyon ve ekonomi için piyasalara olumlu sinyaldir. Bu durumda, kurda aÅŸağı yönlü baskı oluÅŸabilecektir.Ä°ktisadi temellere dayanan ilk iki etkinin aksine, döviz kurlarında zaman zaman iktisadi temellerden kopuk hareketler oluÅŸabilir.Kurlar, iç borcun reel fazini, yüzde 11'e indirdiHazine, nisanda 170 katrilyon liraya ulaÅŸan iç borç stokunun reel faizini yüzde 10.97 olarak hesapladı. TL borçların reel faizinin yüzde 27.91'e kadar çıkmasına karşılık, kurlardaki düşüş nedeniyle döviz ve dövize endeksli borçlarda reel faiz oluÅŸmaması, döviz cinsinden ya da dövize endeksli borç verenlerin yüksek reel kayıpla karşılaÅŸması stokun reel faizini oldukça düşürdü. Nisan 2003 itibariyle iç borç stokunun reel faizi yüzde 10.97 olarak hesaplandı. Kurlardaki düşüş, iç borç stokunun reel faiz yükünü önemli ölçüde aÅŸağı çekmiÅŸ gözüküyor. Â
button