OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 07, 2003 00:00
Merkez Bankası, enflasyondaki düşüş eğiliminin, kuvvetlenerek sürmekte olduğunu bildirdi. Merkez, bu değerlerle 2003 sonu enflasyon hedefinin ulaşılabilir olduğu hakkındaki kanının güçlendiğini de vurguladı.Merkez Bankası'nın ''Eylül ayı enflasyonu ve görünüm'' konulu açıklamasına göre, yıllık enflasyon oranları, TÜFE'de yüzde 23'e, TEFE'de yüzde 19,1'e düştü. Gıda dışı TÜFE ve tarım dışı TEFE yıllık artış oranlarındaki gerileme de devam ederken, gıda dışı TÜFE artışı yüzde 21,9, tarım dışı TEFE artışı ise yüzde 15,7 olarak gerçekleşti.  ''Bu değerler, 2003 sonu enflasyon hedefinin ulaşılabilir olduğu hakkındaki kanıyı, son derece kuvvetlendirmiştir'' denilen açıklamada, yılın ilk aylarında gözlenen yükselmeye karşın, Merkez Bankası'nın o tarihlerde yaptığı çeşitli duyurularla kamuoyu ile paylaştığı ve enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren belirgin olarak düşmeye başlayacağı şeklindeki öngörülerinin, böylelikle doğrulanmış olduğu belirtildi. Eylül'de aylık fiyat artış oranlarının ise TEFE'de yüzde 0,1, TÜFE'de ise yüzde 1,9 olduğuna işaret edilen açıklamada, ''mevsimsel hareketlerinden arındırıldığında, TÜFE enflasyonu yüzde 0,5 gibi düşük bir oran ile sınırlı kalmış, TEFE ise yüzde 0,4 oranında gerilemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış TEFE'nin 1994-2003 döneminde ilk defa düşmesi dikkat çekici bir gelişmedir'' görüşüne de yer verildi.EYLÜL AYI ENFLASYONUMerkez Bankası'nın ''Eylül Ayı Enflasyonu ve Görünüm'' konulu açıklamasında, gerek girdi maliyetleri gerekse bekleyişler kanalıyla enflasyonun düşmeye devam ettiğine işaret edilirken, ayrıca iç talepte gözlenen canlanmanın henüz ekonominin üretim potansiyelini zorlayacak düzeyde olmayışının da, yıllık enflasyondaki düşüşü desteklediği belirtildi.    ''Geride bıraktığımız üç aylık dönemde enflasyonda gerilemeye neden olan olumlu faktörlerin etkilerinin Eylül ayında da devam ettiği görülmektedir'' denilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:    ''Enflasyonun altına düşmekte zorlanacağı bazı eşik değerlerden sıkça söz edilmektedir. Yüzde 20'lik hedefe ulaşılmasının zor olduğu hakkındaki görüşlerin 2003 başında, genellikle bu tür bir eşiğe dayanılarak ileri sürülmekteydi. Bu görüşlerin göz ardı ettikleri temel nokta şudur; Enflasyonu düşürmek için sihirli çözümler yoktur. Mali ve parasal disiplin, enflasyonla mücadelenin olmaz ise olmaz koşullarıdır. İktisadi temellerdeki düzelmeye karşın, enflasyonda yeteri kadar düşüş sağlanamaması, dışsal şokların yokluğunda, ancak ve ancak bekleyişlerdeki olumsuzluklardan kaynaklanabilir.''   HEDEF ALINAN ENFLASYONA UYUM Enflasyon bekleyişlerinin, hedef alınan enflasyon ile uyumlu hale getirilmesinin son derece büyük önem arz ettiği vurgulanan açıklamada, Eylül ayı enflasyon rakamları ile birlikte, yıl sonu enflasyon hedefine ulaşılacağına dair algılamaların, daha da belirginleşmesinin beklendiği kaydedildi.    Yılın geriye kalanında çok sürpriz bir fiyatlama davranışı görülmediği takdirde, önümüzdeki aylarda yıllık enflasyonun düşüş eğilimini devam ettirerek, yıl sonu hedefine ulaşacağı tahmin edildiği belirtilen açıklamada, hem bekleyişlerde oluşacağı düşünülen söz konusu olumlu gelişmenin hem de gerçekleşmelerin hedef ile uyumlu olmasının, 2004 sonu enflasyon hedefinin inandırıcılığı açısından da son derece önemli olduğu vurgulandı.    ''Enflasyona karşı verilen mücadelede Merkez Bankası'nın hedefler doğrultusunda bir politika yürütmesi gerek şarttır, ancak bu olgu her zaman tek başına bir yeter şart olmayabilir'' denilen açıklamada, mali disiplinin, yapısal dönüşümlerle desteklenerek sağlanması ve bekleyişlerin bu doğrultuda yönlendirilmesinin de enflasyondaki kazanımların kalıcı olması için bir ön koşul olmaya devam ettiği hatırlatıldı.    Açıklamada ayrıca, kamu maliyesinin programla uyumlu yürütülmesi, gelirler ve vergi politikasının hedeflenen enflasyon rakamlarını bir içsel parametre olarak içermesinin de, enflasyondaki düşüş eğiliminin 2004 yılında güçlenerek devam edebilmesi açısından kritik önem taşıdığına işaret edildi. Eylül ayında olduğu gibi, Ekim ayının da enflasyonun mevsimsel nedenlerle yaz aylarına göre yüksek çıktığı bir ay olduğuna dikkat çekilen açıklamada, özellikle gıda ve giyim fiyatlarında mevsimsel artışlar olabileceği, ancak olası bu artışların mevsimsel gelişmeler çerçevesinde gerçekleşecekleri ve dolayısıyla enflasyon hedefine ulaşılmasını riske edecek düzeyde olmayacaklarının tahmin edildiği kaydedildi.       FAİZ POLİTİKASI Merkez Bankası'nın, temel politika aracı olan kısa vadeli faiz oranları hakkındaki kararlarını, sadece ve sadece ileriye yönelik bir enflasyon bakışıyla aldığına işaret edilen açıklamada, ''Merkez Bankası için doğru olan faiz politikası, hedeflenen enflasyonla uyumlu olandır'' denildi.    Açıklamada, bu çerçevede kısa vadeli faiz oranlarının bundan sonra izleyeceği yolun,
döviz kuru, cari açık, büyüme ya da herhangi bir deÄŸiÅŸken tarafından deÄŸil, sadece enflasyonun gelecekte alacağı deÄŸerlerin enflasyon hedefi ile ne ölçüde uyumlu olduÄŸuna baÄŸlı olarak belirleneceÄŸinin altı çizildi.    TÃœFE'DEKÄ° GELÄ°ÅžMELER Bu arada tüketici enflasyonundaki belirgin azalış eÄŸiliminin, Eylül ayında da sürdüğü ifade edilen açıklamada, AÄŸustos ayındaki deÄŸerler ile karşılaÅŸtırıldığında, yıllık fiyat artış oranı TÃœFE'de 1,9 puan, gıda dışı TÃœFE'de ise 2,4 puan gerilediÄŸi kaydedildi. Mal grubunda gerçekleÅŸen yıllık enflasyon oranının, hizmet grubunda gerçekleÅŸenin önemli ölçüde altında olmasının da dikkat çekici bir geliÅŸme olduÄŸuna iÅŸaret edilen açıklamada, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulunuldu: ''Hizmet grubunda aylık fiyat artış hızı yüzde 3 olmuÅŸtur. Önceki yıllarda ağırlıklı olarak AÄŸustos ayında görülen eÄŸitim hizmetlerindeki fiyat ayarlamalarının, 2003 yılında, AÄŸustos ve Eylül aylarına dağıldığı görülmektedir. EÄŸitim hizmetleri fiyatlarının yanısıra, son dönem eÄŸiliminin ötesinde artan konut kiraları, hizmet sektörü fiyat artışında belirliyici olan bir diÄŸer alt grup olmuÅŸtur. Mal grubunda gerçekleÅŸen aylık fiyat artış hızı yüzde 1,3'tür. Gıda fiyatlarının olumlu seyrini devam ettirdiÄŸi gözlenmiÅŸ, mevsimsel etkiler arındırıldığında, Eylül ayı fiyat artışı yüzde 0,5 ile sınırlıkalmıştır.''  TEFE'DEKÄ° GELÄ°ÅžMELER Eylül ayında, tarım sektörü fiyatlarındaki sınırlı artış ve imalat sanayi fiyatlarındaki düşüşün sonucunda TEFE artış oranının ise yüzde 0,1'de kaldığına dikkat çekilen raporda, TEFE'deki deÄŸiÅŸime tarım sektörünün katkısı 0,2 puan olduÄŸu, imalat sanayi sektörünün katkısının ise -0,1 puan olduÄŸu belirtildi.    Eylül'de, mevsimsellikten arındırılmış TEFE'nin 1994-2003 döneminde ilk defa düştüğünün görüldüğü, söz konusu aydaki düşüşün de yüzde 0,4 olduÄŸu ifade edilen açıklamada, bu geliÅŸmeler sonucunda, yıllık TEFE enflasyonundaki çarpıcı azalış eÄŸiliminin sürdüğü bildirildi. Tarım sektöründeki fiyat artışının da çok düşük bir düzeyde gerçekleÅŸtiÄŸine deÄŸinilen açıklamada, şöyle devam edildi: ''Mevsimsellikten arındırılmış veriler incelendiÄŸinde ise Eylül'de ayında tarım fiyatlarının yüzde 0,8 oranında gerilediÄŸi görülmektedir. Bu oranın, 2003'ün ilk dokuz ayındaki en yüksek oranlı düşüş olması dikkat çekicidir.     Tarım dışı toptan eÅŸya fiyatlarında ise AÄŸustos ayına göre bir deÄŸiÅŸiklik gerçekleÅŸmemiÅŸtir. Özel imalat sanayi sektörü fiyat artış oranı çok düşük bir düzeyde kalmıştır. Vurgulanması gereken bir diÄŸer nokta, Nisan-Eylül 2003 döneminde özel imalat sanayi fiyat artış oranının ortalamasının yüzde 0,4 olarak gerçekleÅŸmesidir.''       TL'YE GÃœVEN Öte yandan Eylül ayında, kamu imalat sanayi fiyatlarında, AÄŸustos ayına göre düşüş gözlendiÄŸi, bu gerilemenin ana kaynağının petrol ürünleri imalatı sektörü olduÄŸu belirtilen açıklamada, hem özel hem de kamu imalat sanayi fiyat artış hızlarında gözlenen bu olumlu geliÅŸmelerin arkasındaki temel nedenin, ''uygulanmakta olan programın Türk Lirası'na olan güveni sürekli artırması ile oluÅŸan kur hareketleri'' olduÄŸu kaydedildi.Â
button