OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 12, 2005 00:00
Merkez Bankası, faizlerini yarımşar puan indirip, hükümeti uyardı. Merkez Bankası, yılın ikinci yarısında iç talebin canlanabileceğini belirterek, ‘Enflasyondaki kazanımların kalıcı olması açısından, maliye ve para politikalarındaki disiplinin sürmesi gerekli’ uyarısında bulundu. MERKEZ Bankası, 8 Nisan’da gerçekleştirilen Para Kurulu toplantısından sonra dün faizlerini yarımşar puan indirdi. Merkez Bankası, bununla birlikte son dönemde
kredi faizlerindeki düşme eğiliminin devam etmesi, para talebinde gözlenen artış ve tüketici kredilerindeki hareketlenmenin yılın ikinci yarısından itibaren iç talebin tekrar canlanabileceğine işaret ettiğini bildirdi. Banka, bu nedenle enflasyondaki kazanımların kalıcı olması açısından, maliye ve para politikalarındaki disiplinin sürmesinin gerekli olduğunu vurguladı.GÖRÜNÜM RAPORU: Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, ‘Mart ayı Enflasyonu ve Görünümü’ değerlendirildi. Makroekonomik istikrar arttıkça, parasal aktarım mekanizmalarındaki belirsizliğin azalacağı kaydedilen açıklamada, önümüzdeki yıl enflasyon hedeflemesine geçilecek olmasının, söz konusu mekanizmaların daha da belirginleşmesine katkıda bulunacağı ifade edildi. ENFLASYON YÜKSELEBİLİR: ‘Bugünkü veriler ışığında, maliyet gelişmelerinin önümüzdeki dönemde enflasyon rakamlarında az da olsa bir yükselişe yol açabileceği tahmin edilmektedir’ denilen açıklamada, ancak bu yükselişin ana enflasyon eğilimini değiştirmeyeceği ve geçici koşulların ortadan kalkması halinde tekrar düşüş eğilimine girileceğinin öngörüldüğü belirtildi. AKARYAKIT BELİRLEYİCİ: Açıklamaya göre, üretici fiyatları endeksi ölçüm yöntemi ve kapsam değişikliğinin ardından, özellikle fiyatların vergi hariç tutularak hesaplanmasından kaynaklanarak, hammadde fiyatları ile kur gelişmelerine karşı eskiye oranla çok daha hassas hale geldi. Söz konusu etkinin en fazla hissedildiği sektör, yüksek özel tüketim vergilerine tabi olan akaryakıt sektör oldu. Nitekim, mart ayında akaryakıt rafineri çıkış fiyatlarının genel ÜFE endeksi üzerinde belirleyici olduğu görüldü. ÜFE’YE DEĞİL TÜFE’YE BAKALIM: Bu durumun üretici fiyatlarının öngörülemeyen dalgalanmalar göstermesine sebep olabildiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: ‘Üretici fiyatlarındaki söz konusu dalgalanmaların ‘enflasyon dalgalanması’ olarak yorumlanması, algılama hatası yaratacaktır. Orta vadeli enflasyon görünümünün daha iyi değerlendirilebilmesi açısından, üretici fiyatlarından ziyade, tüketici fiyatlarının ön planda olması gerektiği açıktır. Enflasyon kelimesinin, fiyat istikrarı ve alım gücünü yansıtma açısından daha doğru bir ölçüt olan tüketici fiyat endeksi artışı ile eş anlamlı olarak kullanılmasının ve kamuoyunda bu konuda ortak bir dil oluşturulmasının gereği bir kez daha vurgulanmalıdır.’ Ekonomide durgunluk yok ‘görece yavaşlama’ var2005 yılında toplam talebin program projeksiyonlarıyla paralel bir seyir izleyeceğinin tahmin edildiği kaydedilen açıklamada, 2004 yılının ilk yarısı ile kıyaslandığında ortaya çıkan göreli yavaşlamanın, ‘ekonomik durgunluk’ olarak algılanmaması gerektiği üzerinde duruldu. Açıklamada şöyle denildi: ‘Bilakis uzun dönem sürdürülebilir büyüme hızlarına geri dönüldüğü için, sağlıklı bir gelişme olarak değerlendirilmelidir. Kuşkusuz, ekonomimizin içinde bulunduğu hızlı dönüşümün yarattığı uyum süreci farklı sektörlere farklı şekilde yansımaktadır. Ancak burada vurgulanması gereken nokta, son üç yılda ekonominin toplamında yüksek büyüme oranlarına ulaşılmış olduğu ve büyüme sürecinin 2005 yılında da devam ettiğidir.’ Enflasyon konusunda orta vadede ihtiyatlı olalım MERKEZ Bankası’nın, 2005 yıl sonu enflasyonuna dair geçmiş dönemdeki temkinli-iyimser duruşunu korumakla beraber, son bir ay içinde yayımlanan veriler ve dünyadaki gelişmeler ışığında, ‘orta vadede ihtiyatlı olunması’ gerektiğini düşündüğü bildirildi. Açıklamaya göre, para politikası kararları açısından yapısal reformların yanında birim maliyetler, iç talep ve uluslararası likidite koşullarının seyri de yakından izlenecek.3 yasa tasarısı piyasa için kritik önem taşıyorAÇIKLAMADA
döviz hareketlerinin uluslararası likidite koÅŸulları ve global risk algılamasındaki deÄŸiÅŸimler tarafından ÅŸekillendiÄŸi ifade edilirken, geliÅŸmelerin orta vadede ekonomi üzerindeki etkilerinin geçici olması için, makro ekonomik temellerin saÄŸlamlaÅŸtırılma sürecinin devam etmesinin ÅŸart olduÄŸu vurgulandı. Açıklamada, ‘Bu nedenle sosyal güvenlik, finansal kuruluÅŸlar ve gelir idaresi gibi yasa tasarıları kritik önem taşımaktadır’ denildi.Merkez Bankası faizi 3 ayda 3 puan indi MERKEZ Bankası, 8 Nisan’da yapılan Para Politikası Kurulu toplantısının ardından kısa vadeli faiz oranlarında 0.5 puanlık indirime gitti. Banka, gecelik ve bir haftalık borçlanma faiz oranını yüzde 15’e, gecelik borç verme faiz oranını da yüzde 19’a düşürdü. Böylece, Merkez Bankası’nın kısa vadeli faizleri yılbaşından bugüne kadar 3, son bir yılda ise 7 puan geriledi. Bankanın gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 15.5’ten yüzde 15’e, borç verme faiz oranı da yüzde 19.5’ten yüzde 19’a düşürüldü. HAFTALIK FAÄ°Z: Merkez Bankası’nın bir haftalık borçlanma faiz oranı da yüzde 15.5’ten yüzde 15’e çekildi. Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00-16.30 arası gecelik vadede uygulanan borç verme faiz oranı, yüzde 23.5’ten yüzde 23’e düşürülürken, yüzde 5 olan borçlanma faiz oranı ise deÄŸiÅŸtirilmedi. Merkez Bankası tarafından Açık Piyasa Ä°ÅŸlemleri (APÄ°) çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo iÅŸlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma olanağının faiz oranları da yüzde 17.5’ten yüzde 17’ye çekildi. Â
button