Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2009 00:00
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Ekonomik krizin etkisiyle tüm dünyada artan enflasyon endişeleri yerini ’deflasyon’ riskine bıraktı" dedi.
MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, tüketim eğilimindeki bozulmanın durduğunu, ancak yurtiçi talebin halen zayıf olduğunu belirti. Boğaziçi Üniversitesi’nde, "Küresel Kriz, Etkileri ve Para Politikası Uygulamaları" konulu konuşma yapan Durmuş Yılmaz, yaşanan küresel krizin daha öncekilere benzemediğini vurgulayarak, "Yatırım eğiliminde ve ekonomideki toparlanma uzun zaman alacak. Bu krizin geçmişte yaşanmış krizlerden en önemli farkı, klasik bir finans krizi olmaması, karmaşık ve yüksek hacimli türev ürünlerini kapsaması. Son veriler orta vadeli öngörülerimizin baz senaryoya yakın olduğunu gösteriyor. Ancak öngörülerimizde, küresel toparlanmada 2010’un ikinci yarısında gerçekleşeceği öngörülen geç toparlanma olasılığını da gündeme alıyoruz" dedi.
Dalgalı kur emniyetDalgalı kur rejiminin uygulandığı ülkelerde para birimlerinin değer kaybetmesi ve para otoritelerinin faiz oranlarını kontrollü olarak gevşetmelerinin iktisadi faaliyetteki daralmanın boyutunu sınırladığını belirten Yılmaz, "Dalgalı kur rejimi, sermaye akışının serbest olduğu bir ülkede hızla kötüleşen uluslararası likidite koşulları altında ekonominin aşırı düzeyde daralmasını önleyen bir emniyet sübabı görevi görüyor" dedi.
Deflasyon riski yaşanıyorEnflasyonun hedefin belirgin şekilde altında kalmasının arzu edilen bir durum olmadığını söyleyen Durmuş Yılmaz, krizin etkisiyle enflasyon endişelerinin yerini deflasyon (Genel fiyat düzeyleri düşerken ulusal gelir, üretim ve istihdamın da düşmesi durumu) riskine bıraktığına dikkat çekti. Merkez bankalarının politika faiz oranlarını önemli ölçüde indirerek finansal krizi kontrol altına almaya çalıştıklarını hatırlatan Yılmaz, deflasyon riskine karşı şunları söyledi: "Önümüzdeki 3 yılda 1’er puanlık indirimle 2011’de yüzde 5.5 olarak belirlenen enflasyon hedefleri, ülkeyi deflasyon riskinden uzak tutmak için yeterli görülüyor."
O para önemli kazanım
Bu arada Yılmaz, Varlık Barışı’ndan 13-15 milyar TL dolayında para geldiğine ilişkin soru üzerine Yılmaz, "Varlık Barışı’ndan bu kadar para gelirse bu, ekonomi için önemli kazanım diyorum" dedi.
KOBİ’lerin borcuYılmaz, Türkiye’de küçük ve orta ölçekli şirketlerin yüzde 75’inin yabancı para borcu bulunmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Yabancı para cinsi borçların daha çok büyük ölçekli ve ihracat amaçlı üretim yapan şirketler üzerinde yoğunlaştığı ve bu borçların vade yapısının geçmiş dönemlere kıyasla oldukça uzun olduğu görülüyor. Bunun yanı sıra 2008 yılının ikinci çeyreğinde 85 milyar
dolar olan şirketlerin açık
döviz pozisyonu, 2008 son çeyreğinde azalarak, 80.5 milyar dolara geriledi."
Faizde gidecek bir miktar yer var
DURMUŞ Yılmaz,
Merkez Bankası’nın da faizi son aylarda 5.25 puan düşürdüğünü hatırlatırken, "Önümüzdeki dönemde verilere bağlı olarak bir miktar daha faiz indirimi alanımız olduğunu düşünüyoruz" açıklaması yaptı. Yılmaz, aldıkları kararların tüketici kredileri üzerinde biraz olsun etki yarattığını ifade ederek, "Tüketici kredileri aşağıya geldi. Bu henüz şirketler kesiminin, ticari kesimin kullandığı kredilere çok fazla yansımadı. Önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin yansımalarını göreceğiz diye düşünüyoruz" dedi.