Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2005 00:00
Merkez Bankası, Avrupa Birliği’yle (AB) müzakerelerin başlaması üzerine üç aylık aradan sonra kısa vadeli faiz oranlarında 0.25 puanlık bir indirim yaptı. 2005’te yapılan indirim 4 puana ulaştı. Merkez Bankası, Enflasyon ve Görünümü raporunda, AB ile müzakereler konusundaki belirsizliğin ortadan kalkmasının enflasyonu ve faizleri olumlu etkilediği vurgulandı.
MERKEZ Bankası, üç aylık aradan sonra kısa vadeli faiz oranlarında yeniden 0.25 puanlık bir indirim yaptı. Gecelik ve haftalık borçlanma faizini yüzde 14’e, gecelik borç verme faizini ise yüzde 18’e indiren Banka’nın 2005 yılı içerisinde yaptığı faiz indirimi 4 puana ulaştı. Banka, Enflasyon ve Görünümü raporunda AB ile müzakerelerin başlamasının enflasyon ve faizlerdeki düşüşü desteklediğini vurguladı.
Merkez Bankası kısa vadeli faiz oranlarında en son indrimi 9 Haziran’da yapmıştı. Merkez Bankası, gecelik borçlanma faiz oranını dünden itibaren yüzde 14.25’ten yüzde 14’e düşürürken, borç verme faiz oranını da yüzde 18.25’ten yüzde 18’e indirdi. Bir haftalık borçlanma faiz oranı da yine yüzde 14.25’ten yüzde 14’e düşürdü.
BORÇLANMA FAİZİ AYNI:
Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00-16.30 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borç verme faiz oranı yüzde 22.25’ten yüzde 22’ye indirilirken, yüzde 5 olan borçlanma faiz oranı değiştirilmedi. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara
repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanının faiz oranları yüzde 16.25’ten yüzde 16’ya düşürüldü. Merkez Bankası, faiz indirim kararının gerekçesini açıklayan ‘Enflasyon ve Görünüm’ başlıklı raporunu, pazartesi günü yapılan Para Politikası Kurulu toplantısında yapılan değerlendirmeleri de göz önüne alacak şekilde iki iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.
İNDİRİMİN GEREKÇESİ: Merkez Bankası tarafından açıklanan ‘Eylül ayı Enflasyonu ve Görünüm’ü raporunda, faiz indiriminin gerekçesiyle ilgili olarak da şu değerlendirmelere yer verildi: ‘Son dönemde açıklanan veriler, verimlilik artışlarının devamı konusundaki endişeleri azaltmakta ve toplam talebin enflasyon üzerindeki baskısının sınırlı kalma olasılığının kuvvetlendiğini göstermektedir. Ayrıca, AB ile müzakere sürecinin başlangıcına yönelik belirsizliklerin ortadan kalkması, enflasyon bekleyişlerindeki olumlu eğilimi desteklemektedir. Bu gelişmelerin 2006 yılında enflasyonun izleyeceği seyir açısından içerdiği bilgiler göz önüne alınarak, önümüzdeki dönemde kısa vadeli faizlerin yönünün aşağı olma olasılığının yukarı olma olasılığına kıyasla daha fazla olduğu ifade edilebilse de; enflasyon eğiliminin halen yüksek olması, hizmet enflasyonundaki katılık ve petrol fiyatlarının ikincil etkilerine ilişkin belirsizlikler, söz konusu yön hakkındaki ifadenin net bir şekilde ortaya konulabilmesini engellemektedir. Bu kapsamda, önümüzdeki dönemde enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni veri ve haberin, Merkez Bankası’nın geleceğe yönelik duruşunu tekrar gözden geçirmesine neden olacağı özenle vurgulanmalıdır.’1
2006 enflasyonu üzerinde petrol belirsizliği var YILLIK enflasyonun bu yıl sonunda hedef dahilinde gerçekleşeceğini bildiren Merkez Bankası, petrol fiyatlarının öngörülmeyen seyrinin 2006 yılı enflasyon hedefi üzerinde belirsizlik oluşturmaya devam ettiğini bildirdi. Merkez Bankası, kısa vadeli faizlerde yaptığı 0.25 puanlık indirimin gerekçesini de oluşturan ve pazartesi günü yapılan Para Politikası Kurulu toplantıındaki değerlendirmeler de göz önüne alınarak hazırlanan ‘Enflasyon ve Görünüm’ raporunu açıkladı. Hizmetlerdeki enflasyonun halen yüzde 10’un üzerinde sürmesi ve 2006 yılı enflasylonuna 3 puana yakın katkı yapmasının beklenmesi nedeniyle, söz konusu gruptaki fiyat gelişmelerinin gelecek dönem enflasyonu açısından ihtiyatla izlendiği kaydedildi. Raporda, enflasyonu etkileyen faktörlerle ilgili olarak şu değerlendirme yapıldı: ‘Petrol fiyatlarındaki olumsuz gelişmeler devam etmektedir. Son bir yılda petrol fiyat artışlarının enflasyon üzerindeki birincil etkileri 1.5 puana yaklaşmıştır. Kaba bir hesapla, son bir yılda petrol fiyatları sabit kalmış olsaydı yıllık enflasyon yüzde 6.5 civarında seyrediyor olacaktı. Geleceğe yönelik tahminler üretilirken, petrol fiyat artışlarının devamı ana risk unsurlarından biri olarak değerlendirilmektedir.’
Kredilerdeki artış dikkatli izlenmeli MERKEZ Bankası, enflasyon görünümü açısından değerlendirilmesi gereken önemli bir unsurun
kredi gelişmeleri olduğunu bildirdi. Son dönemde, gerek tüketici gerekse şirketlerin kullandığı kredilerdeki büyümenin istikrara kavuşma eğilimi gösterdiği ancak uzun vadeli faizlerdeki düşüşün gelecek dönemde kredilerdeki büyümeyi destekleyebileceği belirtildi. Raporda, ‘Ayrıca, ekonominin normalleşme sürecinde finansal derinleşmenin artması ve mali baskınlığın azalması nedeniyle kredi hacmindeki genişlemenin devam etmesi sürpriz olmayacaktır’ denildi. Kredi artışlarının gelecek dönem enflasyonu konusunda içerdiği bilgi açısından önemli olduğu vurgulanan raporda, şirketlere açılan kredilerin, yatırımları destekleyerek potansiyel üretimi artırdığı, dolayısıyla, bu tür kredilerin enflasyon üzerindeki baskısının nispeten sınırlı olabileceği vurgulandı. Tüketici kredilerindeki genişlemenen ise genel olarak talep artışı ve dolayısıyla enflasyon baskısı ile ilişkilendirilse de zamanla hane halkının borçluluk düzeyi arttıkça talebi kısıcı etkilerinin görülmesi olasılığı bulunduğu öne sürüldü. Raporda, Merkez Bankası’nın bu aşamada hızlı kredi genişlemesini, fiyat istikrarı ve finansal istikrar konusunda oluşturabileceği riskler açısından dikkatle izlenmesi gereken bir gelişme olarak değerlendirdiği vurgulandı.
Özelleştirme geliri ile borç ödensin SON yıllarda mali baskınlığın azalması ve finansal derinleşme yolunda önemli aşamalar katedildiği, son dönemde özelleştirme potansiyelinin harekete geçirilmeye başlamasının, kamunun borçlanma gereksinimini azaltarak vadelerin uzatılabilmesine katkıda bulunacağı savunulan Merkez Bankası raporunda, bu adımların, fiyat istikrarı yolundaki engellerin giderilmesi açısından son derece önem taşıdığı belirtildi. Gerek enflasyondaki düşüş sürecinin devamı gerekse cari açığın kontrol altında tutulması açısından, özelleştirmeden elde edilecek finansmanın bütçe disiplininden sapma için bir gerekçe olarak algılanmaması ve öncelikli olarak borçların tasfiyesinde kullanılmasının kritik önem taşıdığı belirtildi.
Yapı Kredi ve Halkbank da konut kredi faizini indirdi
KONUT kredilerinde faiz indirim yarışına Yapı Kredi Bankası ve Halk Bankası da katıldı. Yapı ve Kredi Bankası konut kredilerinde en uzun vadeyi 20 yıla çıkarırken aylık fazini de yüzde 1.22’ye indirdi. Yapı ve Kredi’den yapılan açıklamada konut kredilerinde 12 yıl olan en uzun vadenin 20 yıla çıkarıldığı bildirildi. Banka konut kredilerinin aylık faiz oranını ise yüzde 1.30’dan yüzde 1.22’ye düşürdü. Banka, 3-36 ay vadeli olarak kullandırdığı konut geliştirme kredisinin aylık faizini de yüzde 1.65’ten yüzde 1.60’a indirdi. Halkbank, konut kredisi faiz oranını 5 puanlık indirimle yüzde 1.24’e çekti.
Eximbank ihracat kredisi faizini 1 puan düşürdü
TÜRK Eximbank, kısa vadeli YTL kredi faiz oranlarında 1 puanlık indirime gitti. Türk Eximbank Genel Müdürü Ahmet Kılıçoğlu, yaptığı açıklamada, ülke ekonomisinde devam eden olumlu gelişmelerin yanı sıra Avrupa Birliği’yle tam üyelik müzakerelerine girilmiş olmasının, uluslararası finans piyasalarından Türkiye piyasalarına kaynak girişlerini hızlandırdığını belirtti. Genel Müdür Kılıçoğlu, Tük Eximbank’ın mali bünyesinin sağlamlığı sonucunda ortaya çıkan banka karlılığının, özellikle ihracatçıların rekabet gücünü desteklemek amacıyla kullanılması prensibi doğrultusunda kısa vadeli YTL kredi faiz oranlarında 1 puanlık bir indirim yapıldığını açıkladı.