Güncelleme Tarihi:
Merkez Bankası (TCMB) Nisan ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz koridorunun alt bandı, politika faizi ve üst bandını sabit tutarken, geç likidite faizinde 50 baz puanlık artırıma gitti.
TCMB enflasyon görünümündeki bozulmayı sınırlamak amacıyla parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar verildiğini, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceğini ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma da yapılabileceğini belirtti.
TCMB faiz koridorunun alt bandı olan borçlanma faiz oranı yüzde 7.25'te, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8'de, marjinal fonlama oranını yüzde 9.25'te sabit tuttu.
TCMB geç likidite penceresi faiz oranlarında, borçlanma faiz oranını yüzde 0 düzeyinde sabit tutarken, borç verme faiz oranı yüzde 11.75'ten yüzde 12.50'ye yükseltti.
TCMB bugünkü dahil olmak üzere son üç toplantısında geç likidite penceresi borç verme faizinde toplam 225 baz puan artırım yaptı.
KARAR SONRASI DOLARDAKİ DÜŞÜŞ HIZLANDI
Merkez Bankası'nın faiz kararı öncesi 3.59'ün üstünde olan dolar fiyatları 3.57'nin altına gevşedi. Düşüşünü hızlandıran dolar 3.5610 seviyesini gördü. 3.90'ın üzerinde seyreden euro/TL kuru ise karar sonrasında 3.8815'e kadar geriledi.
Para Politikası Kurulu'nun metninde yer alan değerlendirmeler ise şöyle:
Para Politikası Kurulu (Kurul), Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo–Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının aşağıdaki gibi belirlenmesine karar vermiştir:
a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 9.25, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7.25 düzeyinde sabit tutulmuştur.
b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8'de sabit tutulmuştur.
c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 1600–1700 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulurken borç verme faiz oranı yüzde 11.75'ten yüzde 12.25'e yükseltilmiştir.
YAPISAL REFORMLAR BÜYÜME POTANSİYELİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ARTIRABİLİR
Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin kademeli bir toparlanma sergilediğine işaret etmektedir. İç talepte kısmi bir iyileşme gözlenirken Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla iktisadi faaliyetin güç kazanmaya devam etmesi beklenmektedir. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.
Son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarındaki oynaklık enflasyonun hızlı bir yükseliş göstermesine neden olmuştur. Yakın dönemde risk iştahında gözlenen artış maliyet kaynaklı baskıları bir miktar sınırlasa da enflasyonun bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturmaktadır. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümündeki bozulmayı sınırlamak amacıyla parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar vermiştir.
FİYAT İSTİKRARI TEMEL AMAÇ
Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.
BEKLENTİLER "SABİT TUTACAK" YÖNÜNDEYDİ
Beklentiler ise, PPK toplantısında politika faizi ile koridorunun alt ve üst bantlarında faizleri sabit tutması beklenirken; geç likidite penceresinde azınlık olarak faiz artış beklentileri yer alıyordu.
MARTTA POLİTİKA FAİZİNE DOKUNMADI
Merkez Bankası Mart ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz koridorunun alt bandı, politika faizi ve üst bandını sabit tutarken, geç likidite penceresini 75 baz puan artırarak yüzde 11.75 olarak belirlemişti.
Merkez Bankası'nın faiz oranları böyleydi:
"TCMB, GLP’Yİ ARTIRARAK RASYONEL BİR ADIM ATMIŞTIR"
KapitalFX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, Merkez Bankası'nın faiz kararını değerlendirdiği açıklamada; "Referandumdan sonra USDTRY’nin gerilemiş olması TCMB’nin elini rahatlatan bir etmen olarak görünmekteydi. Ancak son 2 günde de arada görülen yukarı ataklar mevcuttu, haliyle kurda aslında o kadar da rahat olduğu normalde söylenemez. Diğer yandan, GLP’yi artırmış olması son derece yerinde. Enflasyonda zirve noktası görülmedi, Nisan ve Mayıs ayı enflasyonu muhtemelen yüzde 12’ye yakınsayacak. Haliyle enflasyon görünümünün belirgin bir şekilde iyileşeceği noktadan çok uzaktayız. Haftaya açıklanacak olan Nisan enflasyonunun yüzde 1,1 seviyesinde artış göstereceğini tahmin ediyorum, bu da yıllık enflasyonun yüzde 11,7 seviyesine gelmesine yol açacak. Enflasyonist risklerin devam ediyor olması sebebiyle fiyat istikrarını korumanın yolu ek sıkılaştırma yapmaktan geçiyordu, Merkez Bankası da rasyonel bir hamle yaparak bir yandan bozulan enflasyon görünümüne karşı proaktif duruş sergiledi, bir yandan da Trump ve diğer küresel risklere karşı bir önlem aldı. Tabii bankaların maliyetlerinin aydan aya yukarıya doğru gidiyor olması, kredi büyümesi açısından bir risk oluşturacak seviyeye yaklaştı. Faizlerin yükseldiği bir ortamda kredi talebinin baskılanması söz konusu olabilir. Merkez Bankası da bu yüzden aslında para politikasında bir ikilem yaşıyor diyebiliriz. Malum, yeni serilere göre büyüme yüzde 5-6 patikasından yüzde 2-3 patikasına geldi... Referandum sonrası iktisadi büyüme sağlayabilmek oldukça önemli... Bu yüzden para politikasında marj halen iki yöne doğru da sınırlıdır. Yani daha fazla sıkılaşma Merkez Bankası’nı düşündürecektir, bir yandan da enflasyon görünümü risk yaratmaya devam etmektedir. Enflasyon ve büyümede kalıcı ve sürdürülebilir iyileşme açısından bir yandan makroihtiyati tedbirler kısa dönem için, yapısal reformlar da uzun dönem için devreye sokulması gereken bir durumda. Mevcut ortamda para politikasında sıkı duruştan taviz verilemez, çünkü kurlar böyle bir durumda hızlı şekilde yükselir. Merkez Bankası’nın politika açıklamasında ve Sn. Murat Çetinkaya’nın hem ABD’deki sunumda, hem Türkiye’de yaptığı konuşmada “enflasyonda belirgin iyileşme sağlanana kadar para politikasında sıkı duruşun sürdürüleceği” ifadesinin altını çizmiş olmaları önemli bir detay. 28 Nisan’daki Enflasyon Raporu Sunumu’nda da benzer mesaj verilecektir. Piyasanın haliyle tepkisi olumlu oldu. USDTRY paritesinde faiz kararı ile beraber düşüş hareketi ağırlık kazandı, karardan önceki fiyatlama davranışları “eğer faiz artırımı olmasaydı” kurun hızlı bir şekilde yukarı gideceğini göstermekteydi. Şimdi ise 3,56 seviyesine doğru gerilemiş bir kur hareketi var. Yakın dönemdeki fiyat hareketi alışkanlıklarını baz alırsak 3,55 altı düşüş hareketi için daha ikna edici olacaktır. Borsa da rekorunu yenileyebilir, ancak bu hareket biraz da yorulmuş görüntüsü veriyor." ifadesinde bulundu.
MERKEZ KENDİNE ALAN YARATTI
Stratejist Gizmen Nalbantlı: "Merkez Bankası geç likidite penceresi faizini 50 baz puan artırarak, 50 gün sonra yapacağı toplantı öncesi kendine alan yarattı. Enflasyon yüzde 12’ye doğru yükselişine devam edecek. Enflasyondaki yükseliş ile birlikte sıkı para politikasına devam eden Merkez Bankası, iyileşme görene kadar sıkı duruşu devam ettirmeli. Ancak geç likidite penceresi ile enflasyon beklentilerini çapalama konusunda ne kadar başarılı olunacak bu soru işareti. Merkez Bankası’nın ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yüzde 11.49’a yükseltmesi sonrası bankaların mevduat faizleri yüzde 12’den yüzde 14.50 seviyesine yükseldi. Bankalara yüzde 90 GLP, yüzde 10’da gecelik marjinal fonlamadan para veren Merkez Bankası, Swap penceresi ile parayı yüzde 11.75’le alıyor. Merkez Bankası’nın alış faizi ise 7.25. Yani politika faizinde yükseliş yapmamak için karışık bir para politikası uygulanıyor. Politika faizi enflasyonun üzerine çıkarılsa hem Türk Lirası hem de enflasyon beklentileri için daha olumlu bir adım olacağını düşünüyorum. Kararın piyasada olumlu karşılandığını Türk Lirası’nın değer kazandığını görüyoruz. yüzde 11.75’ten yüzde 12.25’e yükselen geç likidite penceresini faizi sonrası fonlama maliyetinin hemen yükselmesi beklenmemeli. Merkez Bankası Yarin bu alanı hemen kullanmayabilir. Kurda 3.55 bölgesinin önemli bir destek olduğunu buradan dolara talep gelebileceğini düşünüyorum. Ancak anlamlı bir yükseliş için 3.60 seviyesinin üzerinde kapanışlar görmeliyiz."
HANGİ FAİZ NE ANLAMA GELİYOR
Gecelik borç alma faizi: MB'nin piyasada fazla likidite olduğu durumda taahhüt ettiği asgari faiz. Şu anda pratikte neredeyse hiç kullanılmayan bir oran.
Haftalık repo faizi: Normal şartlarda MB'nin ana fonlama aracı ve faizi. Geçen hafta içinde MB bu orandan sağladığı fonlamayı sıfırladı.
Gecelik borç verme faizi: Bankaların fonlamanın yeterli kalmaması durumunda başvurdukları gecelik fonlama faizi.
Geç Likidite Penceresi: Piyasadan borç bulamayan bankaların kullandıkları fonlamanın faizi. MB son uygulamaları ile bunu da faiz koridoruna dahil etti.
EKONOMİDE SON 24 SAAT