Güncelleme Tarihi:
PPK şubat ayındaki 50 baz puanlık indirim kararı almasının ardından mart ayında da faizi sabit tutmuştu. PPK’nın nisan ayı açıklamasında, ‘yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin paylaşılan verilerin, tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen; jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisiyle gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin sürdüğü, birbirini takip eden banka iflaslarının tetiklediği finansal istikrarı tehdit eden koşulların oluştuğu’ belirtildi.
‘ETKİLER AZALIYOR’
Açıklamada, Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda ürünleri başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkilerinin azaltıldığına dikkat çekilerek, “Yüksek küresel enflasyonun piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmekle birlikte, takas anlaşmaları ve yeni likidite imkânlarıyla finansal istikrarı öncelikleyen eşgüdümlü adımlar atılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
PPK açıklamasında deprem bölgelerindeki ekonomik gidişatla ilgili değerlendirmede de bulundu. Açıklamada, “Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte, orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir. Öncü göstergeler deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hızlı toparlandığını göstermektedir” denildi.